'Dış ticarette sürprizler görülmeye başlanacak'
Nisan ve mayıs sonu itibariyle dış ticarette sürprizlerin görülmeye başlanacağını belirten Zeybekci, "Bunun hemen arkasından, yıl sonu itibariyle cari açıktaki iyileşme kendiliğinden dönüşmeye başlayacak" dedi
ANKARA - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Katar ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ekonomi üzerinde olumsuz bir etki oluşturmayacağını aksine iyi yönde etki yapacağını söyledi.
Bakan Zeybekci, gazetecilerin cari açıktaki daralma beklentilerini sorması üzerine, mevcut kur seviyesinin otomatik olarak ithalatı cazip olmaktan çıkardığını söyledi. Kur seviyesinin ihracat rakamlarını da teşvik ettiğini kaydeden Zeybekci, mevcut oranla yurt dışı turizmin de cazip olmaktan çıktığını, bu gelişmelerin cari açığı daraltacağını dile getirdi.
Zeybekci, söz konusu konjonktürde cari açığın kontrol edilebilir hale geldiğini ifade ederek, "Bu ziyaretlerimiz, işbirliklerimiz, ortak yatırım, başka ülkelerin kullanmadığı yatırımları Türkiye'ye getirme ve 3. ülkelerdeki yatırıma dönüştürmek bunun üzerine artı olarak gelecek. Sürpriz kısmı da bu" diye konuştu.
"Enflasyonla ilgili ılımlı gelişmeleri göreceksiniz"
Nisan ve mayıs sonu itibariyle dış ticarette sürprizlerin görülmeye başlanacağını belirten Zeybekci, "Sürprizlerimizi dış ticarette görmeye başlayacaksınız. Bunun hemen arkasından, yıl sonu itibariyle cari açıktaki iyileşmenin kendiliğinden dönüşmeye başladığını, arkasından enflasyonla ilgili ılımlı gelişmeleri göreceksiniz. Ondan sonra tabii ki kısır döngüye girme tehlikemizi açık ara geçmiş olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Başbakanımız, Cumhurbaşkanı olmalı"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Şahsi görüşüm, Başbakanımız, Cumhurbaşkanı olmalı" dedi.
Türkiye'de siyasetin en büyük problemini, "muhalefetin iktidar olabilme ümidinin bulunmaması" diye ifade eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"Bir an önce dar bölgeli sisteme geçilmeli"
Biz bir an önce önümüzdeki dönemde dar bölgeli iki turlu, muhalefete iktidar ümidi veren, yasama ve yürütmenin kesin olarak birbirinden ayrıldığı sisteme geçmeliyiz. Bunun adına başkanlık, yarı başkanlık ne derseniz diyebilirsiniz, bunu Türkiye sistemi olarak kurgulamamız lazım. Ülkenin hassasiyetleri ile evrensel hukuk normlarının en üstte olduğu, demokrasinin en ileri seviyelerinde, kendi içinde kontrol mekanizmaları olan bir sistem olmalı. Şu andaki sistemde biz, her seferinde hafif hasarlarla kaza yaparak durabiliyoruz, bunu arabaya zarar vermeyen hale getirmemiz lazım."
