Güzel iki öykü kitabı

Bu ay tanıtacağım öykü kitaplarının biri Tudem'den "A-Tik-Tuk", diğeri Redhouse Kidz yayını "Tak Tak Tak Şans Geldi". Her iki kitabı da 3. sınıfın sonundan itibaren öneririm…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AYFER GÜRDAL ÜNAL

Önce Aytül Akal'ın ustalık dönemi eseri olduğu her satırından anlaşılan Tak Tak Tak Şans Geldi ile başlayalım. Kitabın insanı cezbeden yönü başta çocuk edebiyatında çok az değinilen bir konuya, hurafelere ve batıl inançlara eğilmiş olması.

Çin Burcu, Kutsal Totem, Oyun Makinesi, Saç Falı, Dilek Küpü ve Şans Tavşanı öyküleri aracılığı ile batılın değişik tezahürlerini konu almış yazar. Eğlenceli ve merak ettiren anlatım biçimi okurun ilgisini sürekli diri tutuyor. Çin Burcu, internetten alışveriş sitelerinin satın almayı yüreklendirici tuzaklarına vurgu yaparken izinsiz kredi kartı kullanmanın yaratabileceği trajedilere komik bir öykü aracılığı ile dikkat çekiyor.

Kutsal Totem, bir taraftan maç kazanma uğuru olarak yapılan totemlerle dalga geçerken diğer taraftan okurun yaratıcılığını tetikliyor. Oyun Makinesi, kumar alışkanlığının felaket sonuçlarını, Saç Falı ise fala bel bağlanacağına neden sonuç ilişkilerine, gözleme ve çalışmaya yoğunlaşarak geleceği biçimlemenin elimizde olduğunun altını çiziyor.

Dilek Küpü'nde sel felaketine uğrayan bir okula düzenlenen yardım kampanyasına olan duyarsızlık engelinin dilek gerçekleşmesi için para atmak inancını kullanarak aşılması öykülenmiş. En sevdiğim öykü olan Şans Tavşanı'nda ise batıl itikatları birbiri peşi sıra dizen bir babaannenin dediklerini araştıran bir torun var. Örneğin babaanne baykuşun öttüğü günün ertesi taşınılmaz diye tutturur. Torun bu baykuş uğursuzluğu meselesini araştırır. Aslında baykuşun çok faydalı bir hayvan olduğunu, ancak Babillerden beri sesi ürkütücü diye uğursuz damgası yediğini öğrenir. Babaanneye göre taşınılacak evin bereketi kaçmasın diye önce mutfağa bir tutam tuz, bir avuç pirinç, biraz da un konmalıdır.

Taşınma tamamlanır, ancak apartmanda hiç yaşıt çocuk yoktur. Derken üst kata annesi Türk, babası İskoç Melis Alis taşınır.Bu iki çocuğun dostluğu aracılığı ile her kültürde boş inançlar olduğu işlenir. Bazen de kültürlerarası inançların nasıl farklı olduğu vurgulanır. Örneğin İngilizler için kara kedi görmek uğursuzluk değil tersine şans göstergesidir. İngiltere ve Fransa'da 13 sayısı uğursuz addedilirken, İtalyanlara göre 17 uğursuzdur. Bu öykü şu koca çokkültürlü dünyada kendimizden farklı olan, farklı düşünen, farklı inanca sahip insanlar olduğunu ve saygı içinde o insanlarla sevgi dolu dostluklar geliştirmenin pekâlâ mümkün olduğunu çok ustaca işler.

3. sınıfın sonundan itibaren coşkuyla öneririm.

a-tik-tuk

Yazarı Çiğdem Gündeş'i biz resimli öyküleri ve masalları ile tanıyorduk. Şimdi beş öyküden oluşan 8-12 yaş grubuna yönelik bir kitapla karşımızda. Hep Birlikte/Oloi Mazi, Sessizce, Ninemin Sürprizi, A-Tik- Tuk, Rüzgâr da Yok Artık isimli çalışmaları, 83 sayfalık bir öykü kitabı oluşturmuş.

Hep Birlikte / Oloi Mazi, 23 Nisan'dan bir hafta önce ülkemize gelecek bir Yunan okul grubu öğrencilerinin Türk evlerinde - bu öyküde kahramanımız Ceren'in evinde - misafir olmasını konu almış. Evde bir de babaanne var. Bu misafirlikten hiç memnun değil. Dilimizi konuşmayan emanet çocuğu bir türlü istemiyor.

Misafir gelene kadar olanlar çok duyarlı. Aile bir sözlük alıp Yunanca birkaç sözcük ezberlemeye çalışıyor. Yunanlı çocuğa küçük sürpriz paketler hazırlanıyor. Nihayet konuk Elefteria eve geliyor. Bu konukluk sırasında iki çocuk kültürlerindeki ortak özellikleri fark ediyorlar. Şarkılarda olsun, yemeklerde olsun benzerlikleri görüp heyecanlanıyorlar. Tabii Türk misafirperverliğinin, misafire sürekli yemek için ısrar etme hali de öyküde komik bir unsur olarak yer alıyor.

Derken Elefteria hasta oluyor. İşte o zaman baştan beri "Ya emanet çocuğa bir şey olursa" korkusu ile kıvranan babaanne hemşire kesiliyor. Elefteria'nın tüm gece başında bekleyerek ateşini düşürtüyor. Sonunda babaanne ile misafir öyle bir kaynaşıyor ki biri "Darıldın mı cicim bana" şarkısını diğeri aynı şarkının Yunancasını söyleyerek gösteride söylenecek şarkılara çalışıyorlar. Birbirlerinin dilini anlamadan birbirlerini sevdiklerini biliyorlar. Kültürlerle ilgili önyargıları konuşabilmek için çok uygun bir öykü.

"Sessizce", avlanmanın bir çocuğun ruhunda yarattığı fırtınaları ve bu fırtınaları sezme duyarlılığı gösteren bir babadaki değişimi konu alıyor. Ninemin Sürprizi, sözlü anlatı geleneğimize bir güzelleme. Kukla karakterler Eciş ile Bücüş eşliğinde Egeli Pambık Nine'yi ve masallarını tanıyoruz.

"A-Tik-Tuk" adını bir Eskimo sözcüğünden alıyor. Yavru kutup ayısının denize doğru yaptığı ilk yürüyüşe A-Tik-Tuk denirmiş. Bir ayağına protez takması gereken ancak takmayıp koltuk değneklerini seçen Emre ile alt kat komşusu Çağrı'nın dost olma öyküsü. Emre'nin aşırı koruyucu bir annesi var biraz da bu yüzden Emre pek insanlara karışamıyor, evden okula, okuldan eve gidiyor. İşte bu sarmal bir ilk adım bir A-tiktuk ile kırılıp dostluğun gücü ile Emre'nin özgürleşme öyküsü başlıyor.

Son öykü yaşamın pamuk ipliğine bağlı oluşunu güçlü bir şekilde patlayan bir bomba anlatısı ile duyumsatıyor. Yazar mekân belirtmemiş. Ancak insan ister istemez Cizre'yi, Suruç'u Nusaybin'i düşünmeden edemiyor. Tüm çocuklara çocukluklarını doya doya yaşayacakları zamanlar diliyor okurken.

Duyarlı, her biri tartışmalara paylaşımlara başlangıç olabilecek öyküler yazmış Gündeş. 3, 4 ve 5. sınıfl ara öneririm.

Cahit Sıtkı Tarancı ustamızla veda edeyim .

Memleket isterim / Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun / Kış günü herkesin evi barkı olsun

Memleket isterim / Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun / Olursa bir şikayet ölümden olsun

Sevgiyle, sağlıkla, kitapla kalın.

ahru@tnn.net