Düşük kur ve faiz geri dönmeyebilir!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Son haftalarda finansal piyasalarımızda yaşanan eğilimlere ve özellikle yerleşiklerin beklentiler yolu ile yönlendirilmesini hedefleyen söylemlere bakarak kırılganlığın azaldığını iddia etmek pek mümkün görünmüyor. Öngörülenden daha yüksek döviz kuru ve faiz seti ile Orta Vadeli Plan hedeflerine yaklaşılması bile pek olası görünmüyor. Yabancı yatırımcılar bu fiili durumu açıkça dile getirirken resmi söylemin bu durumu görmezden gelmesi belirsizilği artıran temel değişkenlerden biri haline geliyor. Hal böyle olunca yeterli ve gerekli düzeyde net yabancı sermaye girişinin gerçekleşmesi tam bir hayal olmaktan öteye gidemiyor.

Geride bıraktığımız yılın ekim ayında Orta Vadeli Plan'ın 2014 yılı hedefleri netleşmişti. Ortalama döviz kurunun 1.98 olacağı varsayımı ile büyümenin yüzde 4, enflasyonun yüzde 5 olacağı, iddia edilirken cari açığın da bütçe dengelerini sarsmadan küçülmeye devam edeceği öngörülmüştü. O dönemden bu yana köprünün altından çok sular aktı ve temel varsayımlar tam anlamı ile çöktü. Fakat resmi söylem her ne hikmetse değişmedi; varsayımlardaki dramatik değişimlere rağmen hedefleri yakalamanın mümkün olabileceği gibi absürd bir söylem ile gelişmeleri kontrol altına alma çabası ön plana çıktı.

Yabancı yatırımcıların ve onları yönlendiren kurumsal yapının 2014 yılı için ortalama dolar kuru tahminleri 2.20'nin üzerine çıktı. Buna paralel olarak makro ekonomik göstergelere ilişkin tahminler olumsuzlaştı, fiyat istikrarının korunamayacağı kanaati güçlendi. Bu beklenti seti değişmediği sürece ülkemize yeterli ve gerekli düzeyde net yabancı sermaye girişi olmaması olasılığı önemli ölçüde arttı. Bu koşullar Merkez Bankası'nın faizleri yükseliş eğiliminde tutmasını gerektirirken, siyasi iradenin tam aksi yönde müdahil olması ihtimali de yükseldi ve belirsizlik daha önce görülmemiş düzeylere tırmandı. Bu fiili durum IMF ve Dünya Bankası raporlarına yansıdı, kredi notu değerlendirme şirketleri tarafından dikkate alındı.

Ekonomi yönetimi ise üç maymunu oynayarak inandırıcılığı kalmayan eski söylemlerinde direnmeye çalıştı. Teşhisler farklılaştıkça, taraflar birbirine yabancılaştı ve güvensizlik büyümeye devam etti. Öyle ki gelişmiş ülke merkez bankalarına ait söylemlerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisine ilişkin kanaatlerin ortak paydası sıfırlandı; dışarıdakiler risklerini azaltma stratejisi açısından konuyu irdelerken, içerideki söylem hayal tacirliğine odaklandı.

Bizden söylemesi, dış koşullar değişti; düşük kur düşük faiz dönemi geri dönemeeycek. Orta vadede yüksek kur ve yüksek faize alışmak, kolay ve sancısız olamayacak… İsteyen bir süredir yaşanan nakit sıkışıklığını bu yeni sürecin başlangıcı olarak görür ve tedbirli olmaya çalışır, isteyen ve sonuçlarına katlanmak koşulu ile tersini yapmaya devam edebilir!..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar