Ebola futbola bulaşmasın

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Ebola, ismini Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki bir nehirden alan son dönemin ürpertici hastalığı. 1976 yılından bu yana bilinen vakalar olmasına ve yılda 1000 civarı hasta rapor edilmesine rağmen, “2014 Sahra Altı Afrika Salgını” gerek yayılım gerekse de enfekte olan insan sayısı bakımından hastalığın pik yaptığı yıllardan birisi oldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre yılın ilk sekiz ayında Gine, Liberya, Sierra Leone ve Nijerya’da görülen vaka sayısı 1700’ü geçti. Hastalık yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı ise son verilen rakamlara göre 961 kişi. Ancak siz bu yazıyı okuduğunuzda ölü sayısı muhtemelen 1000’i geçmiş olacak. Son dönemde Fildişi Sahili, Benin, Uganda ve Ruanda’da şüpheli vakaların bildirilmeye başlanmasıyla birlikte tüm dünyayı pandemi korkusu sarmış durumda. Ülkemizde zaman zaman ölümlere sebep olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü ile benzer özellikler taşıyan Ebola virüsünü yenmenin şimdilik kesin sonuç veren bir yöntemi yok. Bu yüzden hastaların ölüm oranı, ülkelerin tıbbi yeterliliğine/yetersizliğine göre %90’a kadar ulaşabiliyor. Tüm ülkelerde önlemlerin sertleştirilmesine sebep olan da bu. 

Dünyanın dört bir yanında top koşturan Afrikalı oyuncuların, tatillerini ülkelerinde geçirmeleri halinde takımlarına dönüşlerinin bir risk faktörü oluşturup oluşturmayacağı son günlerde Avrupa’da sıkça tartışılan konulardan bir tanesi. Ebola, vücut sıvılarına ya da vücut sıvılarının bulaştığı objelere temasla geçebildiğinden ve futbol da temasa dayalı bir spor olduğundan kâğıt üzerinde ciddi bir riskten bahsedilebilir. Muhtemel riskin ilk yansımalarından biri Afrika Uluslar Kupası Eleme maçlarında görüldü. Deplasmanda Seyşeller ile eleme maçına çıkacak olan Sierra Leone, bu maçı oynayamadı çünkü rakip ada ülkesinde sağlık bakanlığı tarafından uçağın ülkeye girişine izin verilmeyeceği açıklandı. Sierra Leone’de mart ayından bu yana 525 yeni Ebola vakası rapor edildiğini ve bunlardan 224’ünün hayatlarını kaybettiğini göz önüne alacak olursak, Seyşeller Sağlık Bakanlığı’nın koyduğu yasağın çok da eleştirilecek bir yanı olmadığını görüyoruz. Bunun yanında uçuşlarını Kenya üzerinden organize eden Sierra Leone Milli Takımı’na Nairobi Havaalanında da pek kibar davranılmadığını belirtmek gerekiyor. Tüm bunlar olası bir Ebola salgınından duyulan korkunun ifadesi. Seyşeller Futbol Federasyonu Başkanı Elvis Chetty, basına yaptığı açıklamada maçı oynamak istediklerini ancak hükümetin ortaya koyduğu gerekçelerden sonra karara uymaktan başka şanslarının kalmadığını söyledi. Eleme maçları programına göre Gine ile deplasmanda oynaması gereken Togo Milli Takımı, maçın başka bir ülkeye alınması için başvuruda bulunurken, Uganda ile bir dostluk maçı oynamayı planlayan Malawi de ülkede görülen Ebola vakaları sebebiyle karşılaşmayı iptal etti. 

Ebola’yı yoğun biçimde seyahat eden futbolcular açısından tehlikeli kılan, kuluçka süresinin 3 haftaya kadar uzayabilmesi. Virüsün ortaya çıkışından bu yana çeşitli ülkelerden 400’e yakın sağlık görevlisiyle mücadele veren Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Federasyonu, Batı Afrika’daki salgının bir türlü kontrol altına alınamadığını belirtiyor. Salgın kontrol altına alınamayınca, bölge ülkelerine de sınırlarını kapatmaktan başka çare kalmıyor. Örneğin Liberya, temmuz ayı sonunda sınır kapılarını komşularına kapatma kararı alırken, salgının sıçradığı Nijerya’nın en büyük havayolu şirketi Arik Air, Liberya ve Sierra Leone’ye tüm uçuşlarını askıya almıştı. Hatta Liberya ikinci bir düzenlemeye kadar tüm futbol karşılaşmalarının iptal edildiğini de açıkladı. Hal böyleyken, birbirlerine komşu ülkelerin liglerinde top koşturan futbolcuların takımlarına dönme imkânları kalmadı. Bu futbolcuların kendilerine yeni takımlar ve yeni ligler aramaya başladığı konuşuluyor. Ebola’nın futbola yaptığı etkiden sadece futbolcular muzdarip değil. Stadyumların da binlerce insanın buluşup dağıldığı noktalar olması bakımından, yayılımı hızlandırabileceği endişesi duyan yetkili makamlar, salgın görülen bölgelerde maçların oynanmaması gerektiğini savunuyorlar. Tüm bu hengâme içinde Avrupa futbolu süreci titiz biçimde izlemekle yetiniyor. Ülkelerin Afrika’dan gelen yolculara uyguladıkları standart prosedürler yakın gelecekte çok daha ayrıntılı kontrollere evrilebilir ki, Avrupa’daki bazı havalimanlarında karantina odaları çoktan oluşturulmuş durumda. Kanada ise Afrika’dan ülkeye seyahat eden tüm yolcuları 21 gün boyunca izleme kararı aldı. 

Sözün özü, tüm dünyada Ebola konusunda ciddi düzenlemeler yapılıyor ve futbolda da “işi sıkı tutmak” en iyisi gibi görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016