Efsane hocalardan Sencer Divitçioğlu’nu kaybettik

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

1960-70’li yıllarda İktisat Fakültesi’nde öğrencilerin kendilerine yakın buldukları öğretim üyelerinden ikisi İdris Küçükömer ve Sencer Divitçioğlu’ydu. Öğrenciler, bu iki hocayı “Marksist ikizler” olarak görüp çok severlerdi. Buna karşılık fakültenin bazı tutucu hocaları öğrenciler üzerinde büyük etkisi olan bu ikilinin profesörlüklerini uzun süre engelledi. Adeta öğrencilerin sevgisini ve bilim adamı olarak başarılarını cezalandırmak istediler. 

Bu ikiliden İdris Küçükömer, 1987 yılında 61 yaşında kansere yakalanarak aramızdan ayrıldı. Sencer Divitçioğlu’nu ise önceki gün 87 yaşında kaybettik. 

Sencer Hoca, doktorasını Paris’te tamamladıktan sonra 1959 yılında “Marx’ta İktisadi Büyüme” çalışmasıyla İktisat Fakültesi’nde doçent oldu. “Asya Tipi Üretim Tarzı ve Az Gelişmiş Ülkeler” kiabıyla da o dönem gençlerinin tartışma gündeminde yer alan “feodalizm” konusuna getirdiği açılımla büyük ilgi uyandırdı. Bu çalışması sanatçı ve özellikle sinemacılar arasında da önemli yankıya neden oldu. Derslerinde o güne kadar tabu olan Marksizme yer vermesi de Sencer Hoca’nın çevresinde hayran bir öğrenci grubunun oluşmasına yol açtı. Hoca son yıllarda iktisattan çok tarih üzerine çalışmalar yaptı. Göktürkler, Oğuzlardan Selçukluya, Orta Asya Türk İmparatorluğu ve Osmanlı Beyliği'nin kuruluşu gibi kitaplarını yazdı. 

1977 baharında Sencer Hoca , asistanı Asaf Savaş Akat ile Toplum ve Bilim adıyla bir bilimsel dergi çıkarmaya başladılar. Derginin ilk sayılarında teknik çalışmalarını yürütürken ben, Sencer Hoca’nın titizliğine ve mükemmeli arayışına tanık oldum. 

Son yıllarda da İbrahim Ekinci ve Hakan Güldağ’ın hazırladıkları “Sencer Divitçioğlu anlatıyor” kitabının hazırlanışı sırasındaki söyleşilerin bir bölümünde Asaf Savaş’la birlikte yer alıp Sencer Hoca’nın değerlendirmelerini izledik. 

Şimdi burada aradan çekilip sözü Sencer Hoca’ya bırakayım: “Benim derdim bilinmeyen şeyleri çözmek. Hep öyle oldu. İktisatta da daha sonra iyice yoğunlaştığım tarihte de... Tarihe üniversiteden atılmamızın arkasındaki nedenleri çözmek için ağırlık verdim. Tarih, acaba bizlerin üniversiteden niçin atıldığını açıklanabilecek miydi? Bunu bize yapan devlet acaba nasıl bir devletti? Bunun kökeni neydi?” 

Sencer Hoca eserleriyle uzun yıllar dünyamızda yaşayacak, bilim dünyamıza ışık katmaya devam edecektir. Kendisine tanrıdan rahmet, sevgili eşi Sevgi Hanım'a, öğrencileri ve dostlarına baş sağlığı dilerim. Mekanı cennet olsun...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar