Alaçatı, Ot Festivali ile bahara merhaba diyor…

"Otların Rüzgârlı Öyküsü: Alaçatı Ot Festivali” etkinliklerinin sekizincisi bu sene 6-9 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek. Alaçatı Ot Festivali'nde her yıl bir ot, festivalin ana teması olarak belirleniyor; bu yılın otu, ısırgan olarak seçildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Doğa, baharı karşılamak için bir kez daha uyanıyor. Meyve ağaçları çoktan çiçeklendi, topraktaki bitkiler filizlendi. Yağmurlarla birlikte semt pazarlarında yemyeşil otlar kendini göstermeye başladı. Onları en çok bulacağınız bölgelerimizden birisi de Ege…

Alaçatı, verimli topraklarında yetişen bu lezzetleri sekiz yıldır bir festivalle tanıtıyor:

"Otların Rüzgârlı Öyküsü: Alaçatı Ot Festivali.” Etkinliğin sekizincisi bu sene 6-9 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek. Alaçatı Ot Festivali'nde her yıl bir ot, festivalin ana teması olarak belirleniyor; bu yılın otu, ısırgan olarak seçildi.

Otlar daima yaşasın

Festivalde bir önceki sene yapılan yemek yarışmasına katılan tüm yemeklerin tariflerinin derlendiği bir kitap da hazırlanıyor. Amaç, binlerce yıldır yörenin mümbit topraklarında biten otlar daima yaşasın, hiç unutulmasın.

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, etkinliğin amacının ilçenin vazgeçilmezlerinden olan ot kokulu dar sokaklarını bugünlere taşımak ve o sokaklarda yaşanmış kültürü gelecek nesillere aktarmak olduğunu söylüyor. Başkan Dalgıç, "Ot Festivali ile Alaçatı'nın korunmuş doğası ve eşsiz tarihi dokusunu, gelenek ve göreneklerimizdeki sıcaklık ve samimiyetle harmanlayarak yerli ve yabancı konuklarımızla tanıştırmak istiyoruz" diyor.

“O an Alaçatı'daydım!”

Başkan Dalgıç, "Herkesi, 'O an Alaçatı'daydım' diyebilmek için festivali yaşamaya çağırıyorum" diyor.

Etkinliğe birçok tur şirketinin yurtiçi ve yurtdışından tur düzenlediğini kaydeden Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, "Shining Star Awards 2016'da ‘En Başarılı Festival' ödülüne layık görülerek başarısını ödülle taçlandıran ve geçen yıl rekor bir katılımla gerçekleşen festivalimizde bu yıl çok daha fazla sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağız. Hem yöre halkı hem de ziyaretçiler için yine unutulmaz bir festival olacak" şeklinde konuşuyor.

Yoğun ilgi gören festival nedeniyle geçtiğimiz yıllarda bölgedeki otellerin tamamının dolduğunu hatırlatan Başkan Dalgıç, ziyaretçilere erken rezervasyon çağrısında bulunuyor. Dalgıç şöyle diyor:

"Doğası, tarihi ve mimarisiyle ünlenen Alaçatı'nın kendine has otlu yemeklerini, zengin çeşitli şifalı otlarını tatmak için tarihi bir yolculuğa davetlisiniz. Tarih kokan sokaklarda kendinizi kaybetmek, Ege'nin zengin otlarını tanımak, şehir yaşantısından bir an olsun uzaklaşmak için şimdiden tarihi ajandanıza not alın. Zira kaçıranlar bir yıl daha beklemek zorunda. Alaçatı'nın dar sokaklarında dolaşırken, güler yüzlü, güzel insanlarla bu güzellikleri paylaşmak, 'O an Alaçatı'daydım' diyebilmek için herkesi bu festivali paylaşmaya çağırıyorum."

Mutfağımızı kayıt altına almalıyız

Bu dört sözcüğü kullandığım yazı sayısı kaça ulaşmıştır?, hatırlamıyorum. Evlerde eskisi gibi tüm ailenin oturduğu büyük sofralar kurulmadığından tariflerin kuşaktan kuşağa geçmesi de pek mümkün değil artık. Geçenlerse ne yazık ki günümüzün "fast food"a alışmış damaklarına uygun olarak revize ediliyor. Yani esas reçeteler değiştiriliyor, modifiye edilmiş yemekler, orijinaliymiş gibi sunuluyor. İşte böyle bir ortamda kaybolmaya yüz tutmuş lezzetlerimizi özgün halleriyle gündeme getiren, onları kayıt altına alan girişimlerin çok önemli olduğuna inanıyorum.

Bu konuda Alaçatılılar duyarlıklarını gösteriyorlar. İlçenin doğasının zenginliğini, otlarının çeşitliliğini tanıtmak ve bu otlarla pişirilen geleneksel yemeklerinin kaybolmaması için gerçekleştirdikleri festivalleri önemli bir fırsat.

Isırgan hakkında

Çeşme Belediyesi tarafından festivalde dağıtılacak broşür için ısırgan otu hakkında bir tanıtım yazısı hazırlayan Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bitki Genetik Kaynakları Bölüm Başkanı Dr. Ayfer Tan ve Dr. Saadet Tuğrul Ay, ısırganın eski çağlardan beri gıda, ilaç, kozmetik, boya, lif üretimi ve gübre olarak çok çesitli kullanım alanları bulduğunu belirtiyorlar.

Isırganın yaprakları tek başına veya mevsime bağlı olarak diğer sebze olarak değerlendirilen otlar ile birlikte değerlendirildiği ifade edilen tanıtım yazısında, ısırgan otunun kullanımı ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor:

"Taze yaprakları ve sürgünleri toplanıp ıspanak gibi yemeklik ve böreklik olarak ya da çiğken salatalara konularak, çorbalarda, bulgurlu yemeklerde, omletlerde, böreklerde, pide ve gözlemelerde, ekmeklerde ve çay yapımında da kullanılır.

Isırgan otunun yaprakları kuru olarak da çorba ve çay yapımında değerlendirilir. Toprak üstü kısımlarının içerdiği flavonoit bileşikler, mineral maddeler ve lutein gibi karotenoit bileşikler nedeniyle diüretik etkisi vardır. Diüretik etkisi nedeniyle bitkisel çayların ve bitkisel ilaçların bileşimine girmektedir."

Yarışma da yapılıyor

Her yıl olduğu gibi bu yıl da festival bünyesinde birçok atölye, söyleşi, doğa gezileri, sergiler ve 4 gün boyunca açık olacak stantlar yer alacak. Festivalin final gününde ise "En güzel otlu yemeği kim yapacak? " ve "En çok çeşit otu kim toplayacak? " kategorilerinde yarışmalar düzenlenerek kazanan yarışmacılara altın ödülü dağıtılacak.