Market poşetinden iflaslar çıkabilir

Gelecek yıl itibariyle alışveriş noktalarında naylon poşetlerin ücretli dağıtılacak olması, ambalaj sanayicilerini harekete geçirdi. Bazı firmalar biyobozunur poşet üretimine yöneldi. Sürece adapte olmanın kolay olmayacağı, istihdamda düşüş ve iflaslar yaşanabileceği kaydediliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

İSTANBUL - Naylon poşet üreten ambalaj sanayicileri, marketlerde ücretsiz dağıtıma gelen yasak sonrası gelecek yıl için yol haritalarını hazırlıyor. Naylon poşetlerin alışveriş noktalarında dağıtımın paralı hale gelecek olması nedeniyle, kullanımda azalmaların olması bekleniyor. Bu da üreticilerin ya kapasite kullanımlarına doğrudan etki yapacak ya da yeni ürün üretimlerine yönelmesine yol açacak. Sektör temsilcileri, sürece hızlı adapte olamayacak firmaların kapasite kullanımlarının ve istihdamının azalmasını beklerken, “Firmaların finans yapısına dikkat etmesi gereken bir dönemdeyiz. Yeni süreç iflaslara yol açabilir” uyarısını yapıyorlar. Mevcut ürünleri üretmeye devam edecek firmaların ise ihracat kanallarına yönelmesi bekleniyor. İç pazarda ise gelecek dönemde biyobozunur poşet ve 10 gramlık naylon poşetlerin yoğunlaşması bekleniyor.

Tek bir market 1 ayda 10 ton poşet tüketirken...

Türkiye’de bir marketin aylık ortalama poşet tüketimi 10 ton civarında. Ölçülebilir verilere göre Türkiye’de yaklaşık 25 bin market var. Buradan yola çıkıldığında aylık naylon poşet tüketiminin en az 250 bin ton civarında olduğu söylenebilir.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, 1 Ocak 2018 itibariyle naylon poşetlerin tüketiciye ücret karşılığı verilecek olmasını DÜNYA’ya yorumladı. Öncelikle plastik torbaların diğer ambalaj türlerinden daha çevreci ve ekonomik olduğunu anlatan Eroğlu, plastik sonsuz kez geri dönüşümünün sağlanabildiğine dikkat çekti. Naylon ambalajı tüketiciye parayla vermek yerine, bu ambalajı tüketicilerden para karşılığı toplanmasının daha iyi olabileceğini belirten Eroğlu, bu şekilde geri dönüşümün sağlanacağını ve yüzde 85’i ithal edilen hammaddenin iç pazardan karşılanabileceğini vurguladı.

‘Plastik yasaklandı’ haberlerine tepki gösteren Eroğlu, bunun bir yasaklama değil, ücret karşılığında satılarak, kullanımının azaltılmasına dönük bir düzenleme olduğuna dikkat çekti. Bu tip haberlerin sanayiciyi psikolojik olarak da etkilediğini ifade eden Eroğlu, “Bundan sonra daha kaliteli poşet kullanımı olacak. 1 gramlık yerine 10 gramlık poşetler olacak. Plastik sektörü inovasyona açık. Şimdi biyobozunur poşetlere talep artacak. Mevcut makine pakuruyla bunlar yapılabilir ama adaptasyon sürecinde sıkıntı yaşayacak firmalar da olabilir. Firmaların finans yapısına dikkat etmesi gereken bir dönemdeyiz zaten. Kapasite kullanımları düşebilir, istihdam azalabilir. Bunlara bağlı olarak da iflaslar yaşanabilir” dedi. Eroğlu, firmaların ihracat kanallarına daha fazla yöneleceğini de belirtti.

Tüketiciye iyi anlatılmazsa infial yaratabilir

Biyobozunur plastiğin hammaddesinin de ithal edildiğini dile getiren Eroğlu, bunun Türkiye’de üretilmesi için uzun zamandır çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. TÜBİTAK’ın bu konuda bir çalışması olduğunu açıklayan Eroğlu, PAGEV ve TOBB’un da bu çalışmayı desteklediğini belirtti.

Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği (TÜ- DAM) Başkanı Vedat Kılıç ise yönetmeliği olumlu bulduğunu açıkladı. Kararın atığın oluşumunu kaynağında önleyeceğini savunan Kılıç, poşetlerin ücretsiz verilmesinin kaynak israfına ve atık oluşumuna yol açtığını ileri sürdü. Dünyada bunun zaten uygulanan bir sistem olduğunu hatırlatan Kılıç, “Buna karşılık tüketicilerde infial olmaması adına konunun iyi anlatılması lazım. Kamu spotlarıyla, bu poşetlerin doğayı kirletmesine dikkat çekilmeli. Yoksa tüketiciler ‘yıllardır bedava olan poşetten şimdi neden para alınıyor’ diyerek tepki gösterebilirler” diye konuştu.


BURSA, BİYOBOZUNUR POŞETLE BEŞ YILDIR DOĞAYI KORUYOR

ZEHRA ORUÇ

BURSA - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Atık Yönetmeliği kapsamında yaklaşık 5 yıl önce naylon poşet yerine biyobozunur (yüzde 100 dönüşümlü) poşetlerin üretimi ve tüketimine yönelik çalışmalar başlatıldığını anımsatan Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Üyesi İlker Biliktü, Bursalı üreticilerin 5 yıldır bu yönetmeliğe uygun imalat yaptığını söyledi. Biliktü, naylon poşet kullanımının Avrupa ülkeleri gibi Türkiye’de de yerini biyobozunur poşetlere bıraktığını ancak uygulamada yetersiz kalındığını belirterek, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, naylon poşet yerine doğada 1 ila 2 yılda kendiliğinden yok olan biyobozunur poşetlerin kullanılması için çalışma başlatmıştı. Bunun dışındaki poşetlerin kullanımı zaten yasak. Bu, yeni bir uygulama değil. Bakanlık poşet kullanımını tamamen engellemiyor. Poşet üretimi standartlara bağlanarak, doğa dostu kullanımlar yaygınlaştırılabilir. Biyobozunur poşetlerin yasaklanması imkansız” dedi. Yönetmelik kapsamında bugüne kadar doğada kolay kaybolmayan poşetlerin yerine biyobozunur poşet kullanılmasına yönelik kararın belediyeler tarafından alındığının bilgisini veren Biliktü, Bursa’da ise Nilüfer Belediyesi’nin bu kararı 5 yıl önce aldığına değindi. Biliktü, “Bundan sonraki aşamada, ülkedeki belediyelerin tek tek poşette biyobozunur türün tercih edilmesine yönelik karar alması beklenmeksizin, topyekün bir karar çıkarılabilir. Ayrıca poşet kullanımına standartlar getirilebilir. Böylece plastik atıkların çevreye verdiği zarar önlenebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Ambalaj sektörü Afrika ülkelerine yoğunlaşacak

İlker Biliktü, ambalaj sektöründe yılın ilk iki ayında pek hareketlilik olmadığını, yılsonunda ise 2016’ya göre yüzde 4 ila 5 seviyesinde büyüme hedeflediklerini söyledi. Geçen sene ise sektörün büyümede yüzde 3 seviyesinde kaldığını ifade eden Biliktü, “Yatırımlar beklemeye alındı. Bu sene firmaların bu yatırımlara başlaması öngörülüyor. İkinci çeyrek daha iyi geçecek” dedi. Plastik ambalaj sektörünün küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen katma değerli üretimi sayesinde yeni pazarlar kazandığını söyleyen Biliktü, “Rekabet gücü ve potansiyeli yüksek olan sektörümüz AB, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar olmak üzere 180’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. 2023 yılındaki 10 milyar dolarlık ihracat hedefimiz doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz. Türk plastik sektörü 8,6 milyon tona ulaşan üretimiyle Avrupa ikinciliğini korurken, dünya plastik liginde de 6. sıraya yükselmişti. Bu kapsamda dış pazarlarımızı sürekli artırıyoruz. Önümüzdeki dönemde Afrika ülkelerine yoğunlaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir