'Prag uçakları şimdilerde Türk sanayicilerle dolu'

Ali Pandır, TKYD Başkanı seçildikten sonra Türkiye’de aile şirketlerinin kurumsallaşması ile ilgili bir akademi kurmak için kolları sıvadı. Pandır, AB ile ilişkilerin gerilmesinin pek çok üreticiyi Doğu Avrupa’ya yatırıma yönlendirdiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Erdemir’den ayrıldıktan sonra bilgi ve tecrübesini bağımsız yönetim kurulu üyelikleri ile işdünyasına aktarmayı tercih eden Ali Pandır, TKYD Başkanı seçildiği bu yeni dönemde kurumsallaşmaya odaklanacak. Pandır, kurumsallaşan şirketlerde risk komitelerinin çok etkin çalışmaya başladığını anlattı. “Referandum öncesi pek çok şirketin yönetim kurulunda risk analizi yapıldı” diyen Pandır, Türkiye’de sanayicilerin risklere eskiye oranla daha duyarlı olduğunu belirterek, “Gördüğüm kadarıyla Avrupa’ya ihracat yapan şirketler yurtdışındaki yatırımlarını hızlandırdı. Şimdi otomotiv yan sanayii ve demir çelik sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin AB ile gerilen ilişkiler paralelinde Doğu Avrupa’ya yatırım yaptığını izliyoruz. Bir Prag uçağına binseniz birçok fabrika sahibi görürsünüz. Doğu Avrupa’ya yatırım yapan bu işadamlarımız orada metrekarelerin 3 euro olduğunu, maliyetlerin Türkiye’den çok da fazla olmadığını fark ediyor” ifadelerini kullandı. Pandır, Doğu Avrupa’ya bu yatırım akışının Türk sanayisinin üretimde coğrafi çeşitlenmesinin ve tecrübesinin artmasını sağlama açısından bir fayda sağlayabileceğini de vurguladı.

Bağımsız üyeler martta sirkülasyon yaşayacak

Pandır, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD) yeni dönemde eğitimlerini bir sertifika programına dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi. Türkiye’de bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin 2012 yılında zorunlu hale getirildiğini ve burada 6 yıllık bir zaman limiti belirlendiğini anlatan Pandır, önümüzdeki mart ayında ciddi bir bağımsız üye sirkülasyonu yaşanacağı bilgisini verdi. Çünkü pek çok üye için süre dolmuş olacak ve yeni yönetim kurulu üyeleri belirlenme zorunluluğu doğacak. TKYD işte bu ihtiyacı görerek, SPK ya da İngiltere’den bir kurumdan akredite, akademi mantığında bir sertifika programı başlatmak için kolları sıvamış.

Pandır bağımsız üyelerin çok önemli işlevleri olduğunu anlattı: “Türkiye’de aile şirketlerinde bağımsız üyelerin çok önemli işlevleri oluyor. Öncelikle farklı bir bakış açısı yönetime giriyor. 40 yıldır süregelen bazı davranışların sorgulanmasını sağlıyor. Asıl önemlisi bağımsız üye, aile üyeleri arasındaki hiyerarşide denge oluyor. İkinci ve üçüncü kuşağın yönetimde birlikte olduğu şirketlerde oğulun bağımsız üyeye ‘Babama bunu ben söyleyemiyorum, siz söyleyin’ diyebildiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönem Türkiye’nin yetenek havuzundaki pek çok değerli insan için yurtdışında da bağımsız üye olabilme fırsatı var. Türkiye yönetim kurulu üyesi ihraç da edebilir. Bu açıdan da planladığımız akademi önemli bir ihtiyacı karşılayacak.” Pandır, SPK’nın bağımsız yönetim kurulu üyesi olma koşullarını biraz daha sıkılaştırması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ali Pandır TKYD’nin yeni dönemde halka açık olmayan aile şirketlerini, sivil toplum örgütlerini ve başta 3 büyükler olmak üzere futbol kulüplerini kurumsal yönetim esaslarına uygun hale getirmek için çalışmalar yapmayı hedefl ediğini anlattı. Pandır, “Kurumsallaşmak için önce yönetimin buna açık olması gerekir. Bursaspor ile bir çalışmaya başladık. Diğer kulüplere de yayılırsa bu kurumsallaşma, çok faydalı olur” ifadesini kullandı.

İnovasyon ateşelerinden destek alan katma değer hareketi ödülünü verecek

Ali Pandır, Katma Değer Hareketi Derneği’nin de (KADED) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı. KADED çok genç, 2 yıllık bir dernek. 11 Mayıs’ta (yarın) ilk zirvesini düzenleyecek. KADED Kurucu Başkanı Begüm Özdoğularlı dünyada benzer bir dernek olmadığını, sadece üniversitelerde değerler zincirini ele alan kulüpler olduğunu anlattı. Türkiye’nin ihracatının artık kilo değeri ile değil katma değeri ile ölçülmesi gerektiğini vurgulayan Özdoğularlı, Türkiye’nin katma değer endeksini hazırladıklarını ve ilk ödülleri 11 Mayıs’ta düzenleyecekleri Katma Değer Konferansı’nda vereceklerini söyledi. Özdoğularlı bu çalışmalar sırasında derneklerden değil ama Hollanda, İsveç ve Finlandiya konsolosluklarındaki inovasyon ataşelerinden büyük yardım gördüklerini anlattı. Ali Pandır, endeks hazırlanırken 600 firmanın birebir ziyaret edildiğini belirtirken, “Öyle şirketler var ki bana da müthiş heyecan veriyor. Yüksek teknoloji diyoruz ama katma değeri nedir bakmıyoruz. Cep telefonu değil, en yüksek katma değer dizi sektöründe örneğin” dedi.