Türkiye'nin cari açığında 'enerji' yük oldu

Türkiye'nin son 5 yılda 219,8 milyar dolar cari açık verirken, ülkenin enerji faturası 213 milyar doları buldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye'nin geçen yıl cari açığı 47,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 2013-2017 dönemini kapsayan 5 yılda bu rakam yaklaşık 220 milyar dolara ulaştı. Cari açığın en büyük kalemini ise enerji ithalatı oluşturdu. Buna göre petrol fiyatlarındaki dalgalanma ve döviz kurundaki artışla yükseliş gösteren Türkiye'nin enerji ithalatı son 5 yılda 213 milyar doları buldu.

Enerji ihtiyacını yerli kaynaklarıyla karşılayamayan Türkiye, her yıl arz güvenliğini sağlamak için enerji alanında ithalata yönelmek zorunda kalıyor. Ülke, enerji talebini karşılayabilmek için kömür, petrol, doğalgaz ve elektrik enerjisi ithal ediyor.

Türkiye, 2013’de enerji açığını kapatabilmek için 55 milyar 917 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Bu miktar 2014'de 54 milyar 889 milyon dolara düştü.

Enerji ithalatı 2015'de petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 31 düşerek 37 milyar 843 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Petrol fiyatlarının varil başına 40 doların altına düşmesiyle 2016’da ülkenin enerji ithalatı 27 milyar 169 milyon dolara geriledi. Bu rakam ülkenin enerji ithalatı konusunda 2005'ten sonra en düşük rakam olarak kayıtlara geçti.

Geçen yılki enerji ithalatı ise petrol fiyatlarının yükselmesiyle bir önceki yıla göre yüzde 37 artarak 37 milyar 204 milyon dolar oldu. Türkiye'nin 2013-2017 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde enerji ithalatı için yaptığı harcama 213 milyar doları buldu.

Bu yılın 3 aylık dönemindeki enerji ithalatı faturası 10 milyar 330 milyon dolar oldu.

Türkiye’nin 2013’de cari işlemler dengesi 63 milyar 642 milyon dolar açık verirken, bu açık yine petrol fiyatlarının etkisiyle 2014’de 43 milyar 644 milyon dolara indi. Ülkenin cari açığı ham petrol fiyatlarındaki düşüşten dolayı 2015’te 32 milyar 109 milyon dolara indi. Bu açık 2016’da 33 milyar 137 milyon dolara, geçen yıl da 47 milyar 400 milyon dolara yükseldi. Bu yılın 3 aylık dönemindeki ​cari açık da 16 milyar 380 milyon oldu.

Ülkenin net enerji hariç cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı 2013'de yüzde -1,5 oldu. Türkiye, 2014 ve 2015 petrol fiyatlarının düşük seyretmesiyle net enerji hariç cari işlemler dengesi sırasıyla yüzde +0,6 ve +0,1 olarak gerçekleşti. Petrol fiyatlarının yükselmesiyle net enerji hariç cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı 2016'da yüzde -1,1, geçen yılda yüzde -1,7 olarak kayıtlara geçti. Böylece geçen yıl GSYH'nın yüzde 5,6'sına denk gelen cari açığın 3,9 puanlık kısmı enerji ithalatından kaynaklandı.

Türkiye 2013-2017 dönemininde 24 milyar 900 milyon dolarlık da enerji ihracatı yaptı. Türkiye'nin net enerji dengesi bu dönemde 188 milyar 100 milyon olarak kayıtlara geçti.

"Enerji fiyatlarındaki artış cari açık üzerinde baskı oluşturuyor"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Demir, Türkiye’nin cari açığının neredeyse enerji açığı olarak ifade edilebilecek bir nitelik kazandığını söyledi.

Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeler için enerji fiyatlarındaki artışların cari işlemler açığı üzerinde büyük bir baskı oluşturduğuna işaret eden Demir, fiyat düşüşlerinin de cari açık üzerindeki baskıları hafiflettiğini kaydetti. Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Enerji girdilerinin kompozisyonları, maliyetleri ve fiyat düzeylerinde görülen hareketlilik, makro ekonomik hedeflerin ne denli gerçekleştirilebileceği üzerinde belirleyici olurken, enflasyon, cari açık, faiz oranları gibi ekonomik değişkenlerin birçoğu üzerinde de doğrudan ve türev etkileriyle gösterge oluşturmaktadır. Kurdaki hareketliliğe bağlı enerji girdilerindeki fiyat artışları maliyet enflasyonu üzerinden tüm ekonomik yapıyı etkilemektedir. Türkiye’de özellikle son çeyrekte görülen fiyat artışlarında bu etkinin çok belirleyici olduğunu söylemek mümkündür. Enflasyonda görülen artışlar ise yüksek reel faiz ve kurlar üzerinden enerji girdilerine tekrar yansımakta, üretim ve büyüme çok daha zorlu ve maliyetli hale gelmektedir."

Demir, cari açıkta enerji payının düşürülebilmesinde yenilebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması önemli bir politika aracı olduğunu vurguladı.

Özellikle son dönemlerde alternatif enerji kaynaklarının kullanımına yönelik teşvik politikalarının kompozisyon ve miktar olarak çok çeşitlendirildiğine dikkati çeken Demir, nükleer, güneş ve rüzgar enerji santrallerinin yatırımları ve işletmeleri konusunda devletin proaktif rol alması ve maliye politikaları üzerinden sektöre yön vermesi gerektiğini bildirdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir