Uludağ Ekonomi Zirvesi sona erdi

Grand Yazıcı Otel'de düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde bir araya gelen Türkiye'nin önde gelen şirket yöneticileri bulundukları sektörleri değerlendirdi. 3 gündür devam eden zirve sona erdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Grand Yazıcı Otel'de düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde son gün oturumunda bir araya gelen Türkiye'nin önde gelen şirket yöneticileri bulundukları sektörleri değerlendirdi. Gün boyu devam eden oturumlarda Türkiye'nin ulaşımdan, iletişime, inşaattan medyaya uzanan bir doğrultuda hedefleri konuşuldu. Büyüme hedefleri konusunda umutlu olan işadamları, sektörlerinde gelişim için ortak bir yol haritası çizmeye çalıştılar. Zirve 16:15'deki kapanış programıyla sona erdi.

Yereli vurgulamaktan uzak durulmalı

Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Avrupa Merkez Bankası'yla, Japonya Merkez Bankası'nın miktarsal genişleme politikaları dikkate alındığında, Türkiye'nin yüzde 4'lük büyümeyi gerçekleştirecek finansmanı bulmakta zorlanmayacağını düşündüğünü bildirdi.
"Türkiye Ekonomisi 2012" konu başlıklı sunumunda söz alan Yılmaz, yereli vurgulamaktan uzak duruldukça daha başarılı  olunabileceğini söyledi. İyi yapıldığı sürece Bursa'nın bundan nasibini alacağını anlatan Yılmaz, "Davos kasabasında hiçbir zaman Davos ön plana çıkmıyor. Bursa'nın adını çok  zikretmeyelim. Biz başarılı olduğumuz sürece, zirve markalaştığı sürece Bursa buradan azami faydayı görecektir" dedi.

Finansman bulmakta zorlanmayız

Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin orta vadeli programda öngörülen yüzde 4'lük büyüme hedefine ulaşılabileceğini düşündüğünü ifade ederek, "Çünkü özel sektörün uzun  vadeli toplam dış borcu, bu tahminlerin yapıldığı dönemde, geçen yılın 11. ayında, 126 milyar dolar civarındaydı. Bunun 96 milyar doları İngiltere bankaları olmak  üzere Avrupa bankalarınadır. Kamu dahil 12 ayda o dönemden başlayarak ödenmesi gereken borç tutarı 135 milyar dolardır. Kamu hariç 115 milyar dolar tutarında  borç ödenmesi gerekiyor özel sektörün" dedi. Bu borcun 65 milyarının İngiltere ve Avrupa bankalarına, 60 milyarının da Bahreyn, Malta, Lüksemburg gibi Türk bankalarının bulunduğu merkezlere olduğunu dile getiren Yılmaz, "Dolayısıyla Avrupa Merkez Bankası'yla, Japonya Merkez Bankası'nın miktarsal genişleme politikaları dikkate alındığında, Türkiye'nin yüzde 4'lük  büyümeyi gerçekleştirecek finansmanı bulmakta zorlanmayacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Yenileme 1 trilyon dolarlık hareket yaratır

Zirvede konuşan Ali Ağaoğlu Türkiye'de 18 milyon konut stoku bulunduğunu ve asgari yüzde 50'sinin deprem yönetmeliği açısından güvenli olmadığını vurguladı. Kentsel dönüşümün hızla yapılmasının önemine değinen Ağaoğlu, şunları kaydetti: "İnsanlarımızı 2023'e sağlıklı, nitelikli konutla taşımalıyız. 10 milyon konutu kontrollü şekilde yıkıp yenilememiz lazım. Bu da ortalama 400 milyar dolarlık yatırım gerektiriyor. İnşaat sektörü bunu sağlayacak güçtedir. İnşaattaki ithal kalem malzemesi çok azdır. İnşaat sektörünün çarpanı 2,54'tür. İnşaat sektöründeki 400 milyar dolarlık iş, ekonomiye 1 trilyon dolarlık hareket getirecek. Cari açık sorunu var. Yaptığımız konutların asgari 500 binini 2023'e kadar yabancıya satmamız lazım. Bu konudaki yasanın da önümüzdeki günlerde çıkacağını duyduk. Oradan asgari 150 milyar dolar gelir sağlarız. Ekonominin kırılgan cari açık sorununa önemli katkı  sağlar diye düşünüyorum."

Konteyner globalleşmenin gizli yaratıcısı

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas da Türkiye'nin 2023'te istediği yere varması için Anadolu'dan başlayarak ulaşım ağını ekonomik bir şekilde  oluşturması gerektiğini söyledi. Globalleşme başarılı olduysa deniz sektörünün, konteynerciliğin bunda önemli rol oynadığını dile getiren Arkas, konteynerciliğin, globalleşmenin gizli yaratıcısı olduğunu bildirdi. Konteynerin, gelişmiş ülkelerin taşıdıkları ürünlerde yüzde 85'lik pay aldığını vurgulayan Arkas, bu konuda Türkiye'nin henüz geride olduğunu anlattı.

Nüfus artışı tüketim trendlerini değiştirecek

Accenture Yönetim Danışmanlığı Strateji Başkanı Mark Spelman, "Kurtarma paketleri değildir odaklanmamız gereken, yapısal rekabetçilik konusunda adımlar atılacak mı özellikle Güney Avrupa'da?" dedi. Farklı ülkelere gittiğini ve global durumun nasıl değiştiğini gözlemlediğini anlatan Spelman, çok farklı bir dönüşüm 10 yılında yaşanıldığını ifade etti. Günümüzde dalgalanmalardan, belirsizliklerden bahsedildiğini vurgulayan Spelman, belirsizlik derken de büyüme oranlarının belirsizliğinin konuşulduğunu bildirdi. Dalgalanmanın ise daha farklı olduğunu ifade eden Spelman, şöyle konuştu: "Uzun vadede öngörülebilir trendler mevcut. Kısa vadede belirsizlikler olabilir. Gelişmekte olan ülkelere bakarsanız ise büyüme faktörlerini ve borç faktörlerini de  anlamak gerekiyor. Dünya nüfusunun 7 milyardan 9 milyara çıkacağı söyleniyor. Önümüzdeki 15-16 yıl içinde olacak bu artış, tüketim trendlerinde değişiklikleri  sürdürecek."

Medyanın geleceği internet değil

Zirvede "Geleceğin Sektörleri" konulu oturum, "Medyanın geleceği nedir?" sorusuyla başladı. Cevabın internet olduğunu dile getiren Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, internette yayıncılık yapmanın çok kolay, dağıtım kanallarının her yere açık, girişin çok kolay olduğunu, matbaa makinesine ya da dağıtım ağına gerek duyulmadığını söyledi. Ama internette kalabilmenin çok zor olduğunu vurgulayan Sabancı, kazanmak için, marka oluşturmak için gereken sermayenin yüksekliğine dikkati çekti. Türkiye dahil 9 ülkede internet yayıncılığı yaptıklarını vurgulayan Sabancı, "Doğu Avrupa'da internette iyi fikrin varsa, başarılı içerik sunuyorsan bile yaşamak için pazarlama yatırımına ihtiyacın var. Gerekli yatırımın zamanlaması ve yönü değişiyor. Yani iş aslında tamamen pazarlamaya kalıyor. Bu durumda, medyanın geleceği internet değil" dedi.

Tarihi olmayan Dubai konut satabiliyor

Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Dubai'nin yabancılara yılda 27 bin konut sattığını söyledi. Dubai'de tarihin olmadığını, tabiatı ve kültürel değerlerinin Türkiye ile kıyaslanmayacak noktada olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "Bu konularda eksikler ama devlet, alt yapı tesis etmiş, tanıtmışlar ve Dubai'de yılda 27 bin konut satılıyor. Ne için satıldığını anlamıyorum. Ama bu bir gerçek  dünyaya satıyorlar. Bu hareketlilik konut satışıyla kalmıyor. Geleceğin sektörleri için Türkiye'de bir şey konuşmak gerekiyorsa konutun satışı önemli. Yabancıya konut satışını bu memleket için önemsiyorum. Bu bir ihracattır. İspanya için 178 milyar dolardan bahsettik. İthal ikamesi minimumdur. Otomotiv sektörünün cari hesabına bakarsak, sektör, ihracatçı değil ithalatçıdır. Yabancıya konutu kamunun alt yapının hizmetiyle yaparsak, ithal ikamesi minimum olmuş ihracat modelini oluşturabiliriz. Dubai ve İspanya örnekleri çok açık."

Avrupa'da kriz devam ediyor

"CEO'nun Yeni Ajandası" adlı oturumda konuşan THY Genel Müdürü Temel Kotil Avrupa'daki krizin devam ettiğini söyledi. Seyahatle ekonomi arasında reel bir ilişki bulunduğunu belirten Kotil, "Geçen yıl Avrupa içindeki uçuşlar yüzde 10 büyümüştü. Avrupa'daki bizim de içinde bulunduğumuz hava yollarının büyümesi yüzde 8,7 idi. Ancak bu yıla geldiğimiz zaman hem Avrupa içindeki yolcu seyahati büyümesi yarı yarıya düştü, hem de Avrupa grubunun yolcu taşıma sayısı yarı yarıya düştü. Bu da Avrupa'daki sıkıntı gösteriyor" diye konuştu.

Gelecek veri iletişiminde

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, gelecekte sesten ziyade veri iletişiminin herşeyin yerine alacağını belirterek,  mobil ödeme sistemlerinin ön plana çıkacağını söyledi. Dünya nüfusu orantısız olarak arttığını hatırlatan Timuray, doğal kaynakların kısıtlandığını, bilgi teknolojileri ile dünyanın birbirine bağlandığını söyledi. Bu alanın 1,3 trilyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu belirten Timuray, "Gelecekte sesten ziyade veri iletişimi her şeyin yerini alacak. Mobil ödeme sistemleri ön  plana çıkacak. Bir sanayici yapmak istediği işi sadece bir telefonla yapabilecek" dedi.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir