'Ekonomide yapısal reformlar acilen gündeme alınmalı'

CHP'li Oran, Türkiye ekonomisinin kronik yapısal sorunları çözülerek kırılganlığının giderilmesi, şoklara ve krizlere karşı dayanıklı hale getirilmesi için orta ve uzun vadeli yapısal reformların acilen gündeme alınması gerektiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA  – CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Türkiye ekonomisinin kronik yapısal sorunları çözülerek kırılganlığının giderilmesi, şoklara ve krizlere karşı dayanıklı hale getirilmesi için orta ve uzun vadeli yapısal reformların acilen gündeme alınması gerektiğini belirtti. 

Oran, yaptığı yazılı açıklamada, dış kaynak musluklarının tümden kapanması ile Türkiye ekonomisinde yaşanabilecek bir krize karşı önlemlerin acilen uygulamaya konulmasının hayati önem kazandığını belirtti. Oran, “Küresel ekonomideki gelişmeler ve Türkiye’nin kendi dinamikleriyle bağlantılı olarak ekonomide kapıya dayanan akut bir kriz tehlikesine karşı önlemler in vakit yitirmeden alınması her zamankinden çok daha büyük hayati önem kazanırken, yılların birikimi olan kronik yapısal sorunlara yönelik 12 yıldır ihmal edilen köklü yapısal reformların zamanı da çoktan geldi de geçiyor” dedi. 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da açıkladığı gibi, Türkiye’nin bir yıl içinde vadesi gelecek dış borçlarını çevirmek ve cari açık finansmanı için, 220-230 milyar dolar taze dış kaynak girişine ihtiyacı olduğunu kaydeden Oran, bu kritik süreçte Recep Tayyip Erdoğan’ın kariyer planlarına odaklanan AK Parti içindeki olası iktidar mücadelesi ve çekişmelerin, “akut kriz” riskine karşı Türkiye’yi savunmasız bıraktığını ifade etti. Yüksek borçluluğu ve aşırı dış kaynağa bağımlı yapısı ile Türkiye’nin küresel ekonomide en kırılgan 5 ülke arasında yer aldığını belirten Oran, “Ekonomi ile ilgili tüm kurumlar sermaye hareketlerindeki radikal değişime bağlı kriz olasılığına karşı seferber olmalı, koordinasyon içinde durum değerlendirilerek gereken acil önlemler alınmalıdır. Ciddi kur riski yüklenmiş durumdaki özel sektörün döviz pozisyon açıklarını kapatmasını sağlayacak önlemler alınmalı, ulusal tasarrufları artırmaya yönelik teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir” dedi. 

"60 milyar doların üzerinde gerli çarçur edildi"

Oran, 2001 krizinin ardından IMF baskısıyla gidilen bankacılık reformunun, Türkiye’nin son dönemde yaptığı en büyük reform olarak kaldığını, AK Parti’nin 12 yıllık iktidarında en temel yapısal reformların bile gündeme gelemediğini belirten Oran, bu dönemde özelleştirmelerden elde edilen 60 milyar doların üzerinde gelirin ise çarçur edildiğini kaydetti. Oran, “Türkiye ekonomisinin kronik yapısal sorunları çözülerek kırılganlığının giderilmesi, şoklara ve krizlere karşı dayanıklı hale getirilmesi için orta ve uzun vadeli yapısal reformları yapmanın zamanı da çoktan geldi de geçiyor bile” değerlendirmesinde bulundu. 

Hükümetin 11 temel alanda yapısal reformları acilen gündeme almasını öneren Oran, bu bağlamda büyümenin ithalata bağımlılıktan kurtarılması, cari açığın küçültülmesi, bütçede yapısal dengesizlik düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Oran, “Büyümeyi ithalata bağımlılıktan kurtarmak, cari açığı küçültülmek için iç tasarrufları büyütecek ve “ithal ikamesi” ile sanayinin had safhadaki ithal girdi bağımlılığını azaltıp yerli girdi kullanımını artıracak mekanizmalar acilen hayata geçirilmelidir” dedi. 

"Bilgi ekonomisini hedefleyen köklü bir eğitim reformu şart"

Dolaylı vergi yükünün yüzde 70’lerde olduğu bütçedeki dengesizliği giderecek yapısal reforma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Oran, şöyle devam etti: 

“Açıkları ve bütçeye yükündeki sürekli artışın önüne geçmek için yeni bir sosyal güvenlik reformu kaçınılmaz olmuştur. Bankacılık dışı mali sektör reformu tamamlanmalıdır. Şirketler kesimini dönüşüme sokacak, aşamalı biçimde mali yapılarını güçlendirmeyi sağlayacak bir reel sektör reformuna gidilmelidir. Ekonomimizin omurgası olan KOBİ’lerin sorunlarının çözülmesi, ekonomiye katkılarının artması için kapsamlı bir KOBİ reformu gerekiyor. 

Türkiye’nin geleceği için; çağın gereklerini, ekonominin ihtiyaçlarını gözeten, bilgi ekonomisini hedefleyen köklü bir eğitim reformu şarttır. Gelecek, bilgi ekonomisindedir. Bu da analitik düşünen, araştıran, bilimle haşır neşir, yaratıcı, iyi bilgisayar kullanan, zekası ile her ortama kolay uyum sağlayabilen, dünyayı tanıyan iyi eğitimli yeni nesillerin yetiştirilmesini gerektiriyor. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulup daha üst lige çıkabilmesi için bilgi ekonomisini geliştirecek, teknolojik buluş yapmayı, marka ürünler yaratmayı sağlayacak bir yapıya geçilmelidir.” 

Oran, Eylül 2010 referandumu ile anayasal kuruluş haline getirilen ve 2008’den beri toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) acilen toplanması gerektiğini de belirtti.