Ekonomistlerden büyüme yorumu

Türkiye ekonomisi yılın ilk 3 ayında yüzde 4,8 büyüdü. Ekonomistler terör olaylarının ve dünyadaki durgunluğa rağmen Türkiye'nin büyüme rakamının olumlu olduğunu düşünüyor.  

SPYD Başkanı Prof. Ünver, Türkiye'nin küresel ekonominin normale döndüğü zaman 6,5 veya üzeri büyüme rakamlarına ulaşabileceğini bildirirken, SDE Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Kar, elde edilen performansın yabancıların Türkiye'ye olan ilgisini artıracağını söyledi. Öte yandan SETA Ekonomi Araştırmacısı Prof. Karagöl, büyüme rakamının Merkez Bankası'nın faiz indiriminde belirleyici rol oynayacağı söyledi. 

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4,8'lik büyüme performansına ilişkin, "Küresel ekonomi normale döndüğünde Türkiye yıllık ortalama yüzde 6,5 veya üzerinde büyüme rakamlarına ulaşabilir." dedi.

Ünver, yaptığı açıklamada, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmayı hedefleyen terör eylemlerine, turizmdeki sorunlara ve Dünya Bankasının küresel büyüme tahminini aşağı yönlü revize etmesine rağmen elde edilen yüzde 4,8'lik büyümenin çok önemli olduğunu söyledi.

Böyle bir büyüme performansının küresel kriz döneminde gerçekleşmesinin ayrıca önemli olduğunu vurgulayan Ünver, "Küresel ekonominin kriz öncesi döneme dönmesi için 2-3 yıl daha beklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında küresel ekonomi normale döndüğünde Türkiye yıllık ortalama yüzde 6,5 veya üzerinde büyüme rakamlarına ulaşabilir." ifadelerini kullandı. 

Büyüme performansının finansal piyasalarda yatırım yapan yabancıların Türkiye algısını nasıl etkileyeceğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Ünver, borsa endekslerinin orta ve uzun vadeli seyrinin büyüme rakamlarıyla doğru orantılı olduğunun altını çizdi. Ünver, bu açıdan bakıldığında elde edilen büyüme seyrinin özellikle orta ve uzun vadede finansal piyasalardaki yatırımcıların tercihlerini olumlu etkileyeceğini kaydetti. 

Türkiye'nin, yılın ilk çeyreği itibarıyla AB ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını belirten Ünver, "Türkiye, kriz döneminde elde ettiği bu büyüme performansı ile gelişmiş ülkelerle arayı kapatıyor. İşsizlik sorununu çözecek yapısal reformlar hayata geçirildiğinde büyüme ivmesi daha da artacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

'Yabancıların Türkiye'ye ilgisi artacak'

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Dr. Muhsin Kar da gerek iç siyasette gerekse küresel ve bölgesel anlamda yaşanan sorunlara rağmen büyümede gösterilen performansın, Türkiye'nin makroekonomik temellerinin sağlamlığını ortaya koyduğunu söyledi.

Büyümenin iç talepten kaynaklandığına işaret eden Kar, "Asgari ücret artışları, emeklilik maaşlarındaki iyileştirmeler ve geçen yıl ertelenen tüketim harcamalarının gerçekleşmesi büyümeyi olumlu etkiledi. Buna karşın net ihracatın büyümeye katkısı eksi düzeyde oldu. Bu katkının pozitife dönmesi için gerekli önlemlerin alınması lazım." diye konuştu. 

Küresel ekonominin iyileştiği dönemlerde Türkiye'nin büyüme performansının daha da artacağını vurgulayan Kar, "Türkiye, yapısal reformlara devam ederse küresel ekonominin düzlüğe çıktığı dönemlerde daha büyük büyüme rakamlarına ulaşabilir. Elde edilen performans yabancıların Türkiye'ye olan ilgisini artıracak. Türkiye'nin de buna ihtiyacı var." şeklinde konuştu.

'İran büyüme performansını artıracak'

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Araştırmacısı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl de iç ve dış piyasalarda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin beklentilerin üzerinde büyüdüğünü kaydetti.

"Türkiye ekonomisinde, 2016 yılında Merkez Bankasının faiz indiriminde atacağı adımların belirleyici bir rol oynayacağını öngörüyoruz" diyen Karagöl, hedeflenen ekonomik büyüme oranlarına ulaşılabilmesi için ihracat performansını artıracak pazar arayışlarına girilmesinin önemine dikkati çekti. Karagöl, şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa pazarında yaşanan toparlanmanın yanında turizm sektöründe Rusya yerine yeni pazarlardan biri olan İran, Türkiye'nin büyüme performansını artıracak alanlar olarak görülmektedir. Diğer yandan turizm gelirlerinde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen cari açığın petrol fiyatlarının etkisi ile ithalattaki daralmadan kaynaklı düşüşü 2015 yılında olduğu gibi devam etmektedir. Bu bağlamda cari açığın 2016-2018 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programın (OVP) 2016 yılı için hedeflediği yüzde 3,9 oranı hedefine yaklaşıldığı görülmektedir. OVP'de ekonomik büyümede hedeflenen yüzde 4,5 büyüme oranına ulaşılması için ihracatın artırılması gerekmektedir. Bunun yanında açıklanan yapısal reformların hayata geçirilmesi de büyük önem arz etmektedir."