“Hayvanlar ve doğa olmazsa olmazım”

Uzun yıllardır organik tarımla, son birkaç senedir de büyükbaş hayvancılıkla ilgilenen Neslihan Kozanoğlu, uğraştığımız işin tüm aşamalarına hakim olmamız gerektiği görüşünde. Kozanoğlu; “Gece yarısı sancılanan ineğimin kolay doğurmasına yardımcı olabilirim” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bugünkü konuğumuz Neslihan Kozanoğlu. Kendisi cemiyet hayatının ünlü isimlerinden biri. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Erkenden iş hayatına atılan Kozanoğlu, Uniroyal A.Ş, Koç Holding gibi prestijli şirketlerde hem çalışmış hem okumuş. Aynı zamanda da evlenip anne olmuş. Kendisini yakından tanımak isteyişimizin asıl nedeni ise; yıllardır yapmakta olduğu işi. Kozanoğlu, uzun yıllardır organik tarımla, son birkaç yıldır da büyükbaş hayvancılıkla uğraşıyor. Bu konuyla ilgili üniversiteler dahil, pek çok kişiye ilham veren Neslihan Kozanoğlu’yla samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Paylaşmasak olmazdı...

- Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra üniversite sınavını kazanamadım. Bir akrabamın referansı ile Uniroyal A. Ş.’de işe girdim. Babacığıma “Bakın, sınavı kazanamadım, ama sizin doktor maaşınızdan fazlasıyla işe başladım” deyince, “Evet kızım, ama asla kolunda altın bileziğin olmayacak,” dedi, ben de tekrar sınava girdim ve İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı kazandım. İstifamı verdim. Kabul edilmedi. “Tahsilini yap, kalan saatlerde çalış. Maaşın, primlerin değişmeyecek,” dediler. Bu arada ilk evliliğimi yaptım, bebeğim olacağını anlayınca tekrar istifa ettim. Gene kabul etmediler. Neticede hem okudum hem çalıştım hem de anne oldum. Uniroyal A.Ş., Koç Holding’e satılınca ben de orada çalışmaya başladım. Ahmet Kozanoğlu ile evlenince mecburen çalışma hayatım bitti. Organik tarıma başlamam 30 sene önce oldu. Şimdi büyükbaş hayvancılık yapıyorum.

“UYANINCA İLK İŞİM KÜMESTEN YUMURTA TOPLAMAKTI”

- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

30 sene önce Cumhuriyet Köy’de beğendiğimiz için satın aldığımız araziler bana yol gösterdi. Çocukluğum Bafra’da, bahçeli bir evde geçti. Sabahları uyanınca ilk işim kümesten yumurta toplamak olurdu. Babamın baş hekimliğini yaptığı hastanenin bahçesinde kuzularım vardı. Modern şehir hayatını çok sevmeme rağmen hayvanlar ve doğa olmazsa olmazım.

- Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Birbirini çok seven bir ailede büyüdüm. Çok mutlu bir çocukluk yaşadım. Baba tarafımda herkes doktordu. Ben de çok istedim. Ama sınavları kazanamadığım için bambaşka bir yola girdim. Organik tarım insan sağlığı ile direkt bağlantılı. Hastalanan hayvanları tedavi etmek, insanlara sağlıklı ürünler verebilmek, organik tarım ve hayvancılığa başlamam sanırım tıp sevgimden kaynaklandı.

- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

32 sene önce arazileri arıtıp tarım yapmaya karar verdim. Uzun seneler toprağın temizlenmesi ile geçti. Bu arada temin ettiğim tohumlardan birkaç nesil fide alarak ekime başladım. Doğanın engellenemeyen kirliliği dışında her şey doğal üretildi. Daha sonra tarıma hayvancılığı ekledim. Temiz otlarımla beslenen boğalar yetiştiriyorum. Manevi olarak istediğim noktaya çoktan ulaştım. Profesyonel anlamda maalesef daha hedefime çok yol var.

“ORGANİK KAVRAMI SOSYAL MEDYAYLA DUYULDU”

- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Sosyal medya sayesinde önce “organik” kelimesi duyuldu ve öğrenildi. Aldığım alkışlar beni kamçıladı.

- Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti?

Dün çok daha kolaydı. Bugün rakipler arttı. Hayvancılık çok zorlaştı ve kâr marjı çok düştü.

- Başka hangi mesleği tercih ederdiniz?

Genel cerrah olmak isterdim. Keşke imkânım olsaydı...

- Bu işte eğitimin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde...

Aldığım eğitim yaptığım işe hiç katkı sağlamadı. Lisan bilgim sayesinde yurtdışı seyahatlerimde ve okuduğum makale ve kitaplardan yeni bilgiler öğrenebildim. İş hayatı tecrübemin çok katkısı oldu. Personel ilişkileri, çok az elemanla çok fazla iş yapabilmek gibi. Çiftliğimde onlarca hayvan var. Üniversitelerde konferans verdiğimde bana hep “Bu kadar çok iş var, kimbilir personel gideriniz ne çoktur,” diye soruluyor. Ben de onlara disiplin ve program sayesinde kaç kişi ile bu işi sürdürdüğümü anlatınca çok şaşırıyorlar. Amerikan şirketinde bana ilk öğrettikleri telefona cevap vermekti. Çok bozulmuştum. Sonra açıkladılar. Sen bir gün burada tek başına kalırsan ofis kapanmamalı... Her işin nasıl yapıldığını bilirsen tek başına çare bulana kadar işi devam ettirirsin.’’ O kadar doğru ki... Tarlada ne yapılacağını adım adım biliyorum. Hayvanı tımarlarım. Traktörle gübre çekerim. Acil durumlarda veteriner gelene kadar ilk yardımı yapabilirim. Gece yarısı sancılanan ineğimin kolay doğurmasına yardımcı olabilirim. Sorunuzun cevabı galiba tecrübe.

- Bu işte ekmek var mı?

Son zamanlarda ekmek ufaldı, ama hâlâ var. Organik tarım hakkıyla yapılırsa zor. Tabiat ana bir gün sis, bir gün don, bir gün kızgın güneş, bir gün de haşaratların istilasıyla işi zora sokuyor. Ama disiplinle iş programına uyum sağlanırsa başarı artıyor.

- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran?

Bir Kurban Bayramı anım var. Kurbanlıklar bir ay öncesinden satılmış, çiftlikte açık büfe hazırlamışım. Her taraf süslenmiş. Sabah namazından çıkan müşteriler kesim için başladı gelmeye. Gelmeyen sadece kasap ekibi. Telefonlarına cevap vermiyorlar, vakit ilerledikçe insanlar huzursuzlaşıyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Oğlumla birlikte evden çıktık. Önce bayramlaşalım, dedim. Hayatımda bu kadar ağır tokalaşıp tanımadığım insanlarla öpüştüğüm başka bir gün olmadı. Vakit kazandık. O arada yeni bir ekibe iki misli para teklif edip getirttik. Kesim başladığında Başar ve ben kendimizi eve atıp fenalık geçirdik. Bu da bana ders oldu. Artık kasapları bir gün önceden çiftlikte yatırıyorum.

-25 DERECEYE DAYANIKLI KARS HAYVANI YETİŞTİRİYORUM

- Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir?

Bir Amerika seyahatinde organik ürünü görüp öğrendim. Davos’tan kayaktan dönerken hayvancılığı karda soğukta açık havada yaptıklarını gördüm. Bu nedenle -25 dereceye dayanıklı Kars hayvanı yetiştirmeye başladım.

- Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz?

Oğlum, Başar Kozanoğlu hayvanları, özellikle köpekleri çok sever. Bu işe başladığımda yan gözle beni izlediğini fark ettim. Bana yardım etmeye başlayınca ona ortaklık teklif ettim. Aramızda anlaşma yaptık. Kâr ortağı oldu. İki sene sonra kavga etmeye başladık. Anladım ki zaman gelmiş ben göremiyorum. İşletmeyi Başar’ın üstüne geçirdik. Başka işi olduğu halde o da artık kendi hayvancılığını yapıyor. Beraber çalışıyor olmak büyük zevk.