Tiyatroda “ip kopmak üzere”yken

İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun yeni oyunu “Giydirici”, II. Dünya Savaşı sırasında tiyatro yapmaya çalıştığı için sağlığı bozulan yaşlı bir aktörle yardımcısı Norman'ın öyküsü...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NERMİN SAYIN

Dünyanın en vaatkâr anlarından biridir: Koyu kırmızı kadife perde sahneyi sımsıkı örtmüş, ser verip sır vermemekteyken “Oyunumuzun başlamasına 10 dakika kaldı” anonsunu duyarsınız. Seyircinin önünde yepyeni bir dünya kurulmasını beklediği bu 10 dakika, o kalın perdenin ardında, kuliste kimbilir ne heyecanlara gebedir... Hem merak eder hem de öğrenmek istemem bunu. O büyülü dünyanın sihri buharlaşıp uçmasın diye...

Perde her koşulda açılır!

İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun 2016-2017 sanat sezonunda seyircilerine sunduğu, geçtiğimiz günlerde galası yapılan “Giydirici”, bilen bilmeyen tüm seyirciye o birkaç dakikanın ne kadar büyük sancılar, bazen sıkıntılar bazen de aksiliklerle geçip gittiğini, neticede perdenin mutlaka ama mutlaka açıldığını gösteren bir klasik. Hem de bunu normal zamanlarda, normal bir tiyatro topluluğu ve başrol oyuncusu üzerinden değil; II. Dünya Savaşı'nın en koyu günlerinde, bütün genç-sağlıklı erkek oyuncular askerde olduğu için yaşlılar, yeteneksizler ve hastalara kalmış bir toplulukta, başrol oyuncuları tükenmişlik sendromunun son kertelerindeyken yapıyor. Üstelik bu “tiyatronun mutfağı” tarafı, ince bir işçiliğe sahip metnin ele aldığı ana konulardan yalnızca biri. Diğerleri ne, derseniz: Oyun, “Sir” unvanlı baş aktörle yıllardır onun giydiriciliğini yapan Norman üzerinden dostluk, yitip giden gençlik, ölüme yaklaşma, savaş, korku, umutsuzluk gibi her biri için onlarca yapıt yaratılabilecek temalardan besleniyor.

Perde açıldığında, Londra'da "henüz" bombalanmamış bir tiyatro salonunun kulisinde, “Sir”in soyunma odasındayız. Tiyatronun her şeyi olan “Sir”, bu imkânsızlıklar içinde aralıksız çalışmaktan, her akşam başka bir Shakespeare karakterine bürünmekten bitap düşmüş ve o sabah bir sinir krizi geçirmiş. Tiyatronun kadın başrolü olan eşi “Lady” ve 16 yıllık giydiricisi, yardımcısı, dostu “Norman” doktorların “İp kopmak üzere” dedikleri bu durumdan onu nasıl kurtaracaklarını düşünürlerken, “Sir” çıkageliyor, hastaneden kaçmış! Üstelik birkaç saat sonra “Kral Lear” oynaması gerekiyor. Bütün ekip ne yapacağını şaşırmış koşuştururlarken Norman, “Ona oynamak iyi gelir” diyor ve dostunun kendisini toparlaması için başlıyor var gücüyle çabalamaya.

Bir tür kral-soytarı

Yazar Ronald Harwood, Shakespeare karakterlerine öykünüyor “Sir”- “Norman” ilişkisini yaratırken, adetâ bir tür kral-soytarı'lar. Ergun Sav'ın dilimize çevirdiği oyunu sahneye koyan ve “Sir”i oynayan Hakan Çimeser de bu “gayretli benzerliğin” altını çizmiş. En büyük destekçisi de karşısında “Giydirici Norman”ı oynayan Celal Kadri Kınoğlu'nun yarattığı kompozisyon.
Hakan Çimeser ne kadar tükenmiş, ne kadar yaşlı, yorgun ve bıkkınsa Kınoğlu da o kadar hareketli, dinç, sevecen, insana iyi gelen bir karakter yaratmaya çalışıyor. Bu ateş-buz keyifli bir seyirlik çıkarmış ortaya. “Lady”yi oynayan Hülya Gülşen ve “Sahne Amiri” Rüyam Dirin başta olmak üzere tüm oyuncular da ellerinden geleni yapıp keyifl i bir klasik yorumu çıkarmışlar ortaya...

SİNEMADA DA ÜNLÜ AKTÖRLER YORUMLADILAR

Bizim sahnelerimizde de daha önce oynanan Ronald Harwood imzalı “Giydirici”nin fi lm versiyonları da var. 1983'te Albert Finney'in “Sir”i, Tom Courtenay'ın “Norman”ı oynadığı en bilinenlerinden biri. 2015'te Richard Eyre'nin oyundan yola çıkarak kendi yönettiği aynı adlı televizyon fi lminin yıldızlarıysa Anthony Hopkins (Sir) ve Ian McKellen'dı (Norman.) Ronald Howard'ın yine bir II. Dünya Savaşı hikayesi anlattığı “Piyanist”le 2002 yılında “En İyi Uyarlama Senaryo” Oscar'ını aldığını, imzasının bulunduğu yapıtlar arasında; “Kelebek ve Dalgıç”, “Avustralya”, “Julia Olmak” gibi fi lmlerin bulunduğunu da hatırlatalım. Diğer rollerinde Ebru Demirdöven, Aral Seskir, Osman Tunca Soysal, Sinan Cem Çabuk, Evrim Feyza Geboloğlu, İpek Altınöz, Abdullah Yakın ve Cem Şahin'i izlediğimiz “Giydirici”; 7-11 Mart arasında Cevahir II Sahnesi'nde izlenebiliyor.