Elektrik ve doğalgaza zam

SERDAR İSKENDER - Dr. Mak. Yük. Müh.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ekim ayı enerjide zamlarla başladı. Doğalgaza ve elektriğe yüzde 9 zam geldi. Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerindeki üretim maliyetlerini de artıracaktır. Üreticilerin enerji girdisindeki artış nedeniyle yükselen maliyetler, kısa bir süre sonra, tüketici fiyatlarının da artmasını beraberinde getirecektir. 

Sürdürülebilir büyüme hedefine ulaşılabilmesi için ülkemizin ihtiyaç duyduğu enerjinin sürekli, ucuz ve temiz olarak temin edilmesi gerekiyor. Ülkemizin enerji durumu incelendiğinde kullandığımız enerjinin sadece yüzde 26’sı yerli kaynaklardan sağlanabiliyor. Yaklaşık yüzde 74 oranında enerjide dışa bağımlı durumdayız. Yapılan ithalatın yüzde 82’sini petrol ve doğal gaz ithalatı oluşturuyor. Ülkemizin ekonomik olarak büyümesine, sanayileşmesine ve yaşam koşullarının iyileşmesine paralel olarak enerji ihtiyacı sürekli olarak artıyor. Enerji üretiminde yerli kaynakların kullanım oranı artırılamadığı sürece, enerjide dışa bağımlılığımız da artmaya devam edecek gözüküyor. 

Doğal gaz ve petrol açısından zengin kaynaklara sahip olmadığımız için ihtiyacımız olan petrolün yüzde 94’ünü, doğal gazın ise yüzde 99’unu ithal ediyoruz. Buna karşılık, yerli, temiz, çevreci, yeşil enerji kaynağı olarak değerlendirilen yenilenebilir enerji kaynaklarımızı da enerji üretiminde devreye alamıyoruz. Hidroelektrik enerjimizin yüzde 65’i, jeotermal enerjimizin yüzde 90’ı, rüzgar enerjimizin yüzde 75’i, güneşimizin ise neredeyse tamamı elektrik enerjisi üretiminde kullanılmayı bekliyor. 

Sürekli artış eğilimi içerisinde bulunan enerji açığını kapatabilmek amacıyla, yenilenebilir enerji potansiyelimizin harekete geçirilerek, enerji portföyü içerisine dahil edilebilmesi için çalışmalar yapılmasına rağmen, gerek bürokratik engeller, gerekse verilen teşviklerin yatırımcı tarafından yetersiz bulunması nedeniyle hedeflenen üretim değerlerine ulaşılamıyor. 

Enerji ihtiyacındaki yüksek oranlarda dışa bağımlılık, büyüyen ekonomimizdeki en büyük kırılganlık kaynağı olan cari açığın artmasına da neden oluyor. 2009’da 26 milyar dolar olan enerji ithalatımız, 2010’da 34 milyar dolar, 2011’de yılında 54 milyar dolar, 2012’de 60 milyar dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek net enerji ithalat değerine ulaşmıştır. 2013 yılında ise enerji ithalatımız 56 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Enerji ithalatındaki bu vahim tablo 2014 yılında da devam ediyor. Ekonomik büyümenin yüzde 4 seviyesinde kalacak olması nedeniyle, enerji ithalatımızın da 50-55 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. 

Enerji ithalatımız bu kadar yüksek oranlarda devam ettiği sürece önümüzdeki dönemde, petrol, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam gelmeye devam edecektir. Enerji fiyatlarının artırılmaması için öncelikli olarak hidroelektrik, rüzgar, jeotermal, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ve yerli kömürümüzün enerji portföyümüzdeki oranları artırılmadır. Nükleer enerji alternafi de mümkün olan en kısa zamanda enerji portföyü içerisine dahil edilerek, enerji kaynaklarımız çeşitlendirilmeli ve enerjide dışa bağımlılığımız azaltılmalıdır. Elektrikteki kayıp-kaçak oranı yüzde 5 seviyesinin altına indirilmelidir. Elektrikteki kayıp- kaçak oranının yüksek olması, enerji fiyatlarındaki artışı da beraberinde getirecektir. Aksi takdirde, doğal gaz ve elektriğe yapılan zamların devamı da gelecektir.