Endüstri 4.0'ı eğilim odaklı tartışalım

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

İnatla, ısrarla “Endüstri 4.0” yazıyorum. İnadım, kör inat değil. Bir felsefesi var; belli bir kuramsal çerçeveye dayanıyor. İnadım ve ısrarım Endüstri 4.0 aşamasınının gelişmekte olan toplumların büyük fırsatı olduğu gözlemlerinden besleniyor. İstiyorum ki ülkem, sanayi devrimini kaçırmış tipik ülkelerden biriydi, önündeki dijital devrimi kaçırmasın; önüne serilen bir büyük fırsatı kaçırmasın.

İnsanların işleriyle ilgili iç tutarlılıklarını anlamak için, eğilimleri bilip bilmediklerini  yoklarım. İyi bilirim ki akılcılık, eğilimlerin yarattığı fırsat ve tehlikelerle kendi olanak ve kısıtlarımız arasında denge kurmadır. Eğilimlerin fırsat ve tehlikeleri, kendi olanak ve kısıtlarımız hakkında net bilgi sahibi olmadan akılcı tutumdan söz etmemiz aldatmacadır. Eğilimlerini bilmediğimiz bir iş alanınıyla ilgili “iyi yönetişim” yaptığımızı söylemek, kendimizi de çevremizi de kandırmaktır.

Bu yazıda sizlere Endüstri 4.0 aşamasının 20 eğiliminden söz edeceğim. İleride her bir eğilimi açar, bileşen ve bağlamlarının ayrıntılarını paylaşırız. Şimdilik, eğilimlerin varlığından haberdar olma sınırlarında kalalım:

1- Kesinlikle, hiçbir şeyi unutmayacağız, her anımızın kaydını yapabileceğiz. İnsanlığın “birikim alanı” genişleyecek. Birikim, bilinç, bakış, buluş, beklenti ve bereket üretim dinamiğinin ağırlıkları farklılaşacak.

2- İstediğimiz her dili konuşabileceğiz; dil engeli ortadan kalkacak. “Sosyal mesafe” ölçeklerimiz değişecek, “fiziksel mesafe” algısı farklılaşacak, “zamansal mesafe” tanımları değişecek ve “psikolojik mesafe” dengelerini yeniden kurgulayacağız.

3- Hiç bilmediğimiz alanlarla yüzleşeceğiz; yeni sorunlara, yeni çözümler üretmek zorunda kalacağız.

4- Zenginlik üretiminin “girdi kompozisyonu” değişecek; maliyet,kalite ve fiyat dengeleri yeniden yapılanacak. Endüstriyel ekonomide rekabeti belirleyen pazara geliş, ikame ürünlerin riski, alıcıların pazarlık gücü, tedarikçilerin pazarlık gücü ve mevcut rakipler arasındaki rekabet yapısı değişecek.

5- Bağları pekişen, bağımlılıkları artan, çeşitlenen ağ'larda zenginlik üretiminde insan, metod, makine, malzeme, para ve yönetişim koordinasyonun yapısı ve işlevi yeniden tanımlanacak.

6- Hemen hemen her ürün bir algoritmaya dayalı yazılım, bilgisayar donanımı, sensör vetransdüser ile internet mimarisi ve bulut bilişim hizmeti içerecek, ilgili her yerle    eşzamanlı iletişim halinde olacağız. Akıllı ve bağlantılı olmayan ürünler piyasadan çekilecek.

7- Makinelerin, süreçlerin, sistemlerin iletişim halinde olmasının yarattığı hız ve esneklik olanakları, “ürünlerin bireyselleşmesi” sürecini daha da hızlandıracak.

8- Teknolojinin “emeği tamamlayarak" verimini artırma işlevi, “emeğin yerini almaya” dönüşecek; emeğin milli gelirden aldığı pay azalacak.

9- Sermaye - yoğun yatırımlar artacak, bu gelişme, “sermayenin milli gelirden aldığı payı” büyütecek.

10- İyi fikirlerin pazarı büyüyecek, değerleri yükselecek; yenilikçi fikirlerin ve üretimin demokratikleşmesi hızlanacak.

11- “Mucit”ten “girişimci”ye giden yol daha da kısalacak.

12- Masaüstü üretim, üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim “ana akım” haline gelecek.

13- Öğrenen ürün, öğrenen süreç, öğrenen sistem ve öğrenen kurumların ürettiği veriler üstel bir biçimde büyüyecek. Tüm bilgilere anında erişebileceğiz, bilgiye erişim sınırsız ve bedelsiz olacak.

14- Üretim, hızla  talebin yüksek olduğu yerlere yönelecek; yatırım yeri seçimindeki ölçüler yeniden belirlenecek.

15- Değer yaratma zincirinde zaman ve akışlar uzamı değişecek, yeniden konumlanma süreci hızlanacak.

16- Eğitim - öğretim sistemi, “ilkelerin ve kavramların” öğretilmesine odaklanacak.

17- Eğitim - öğretim sistemi, "ilkelerin ve kavramların” öğretilmesine odaklanınca, değer  kuramı, bilgi kuramı, insan doğası kuramı, öğrenme kuramı, aktarma kuramı, toplum kuramı, fırsat kuramı ve uzlaşarak meşrulaştırma kuramı karşılıklı – bağımlılık ilişkilerinde değişmeler bağlamında yeniden tanımlanacak.

18- Küreselleşmenin yarattığı göçler ve kentlerdeki yoğunlaşma artacak, karşılıklı - bağımlılık ilişkilerinin yarattığı ekonomik olanaklara erişme kolaylaşacak, aynı zamanda gelir eşitsizlikleri de büyüyecek. Kendi kaderini tayın etme isteği ve bireysel seçimler daha da güçlenecek. Mehmet'in çıkarları ile memleketin çıkarlarını dengeleme sanatı olan “yönetişim” karmaşıklaşacak.

19- Endüstriyel ekonominin ana motoru arz yönlü ölçek ekonomisidir. Çok yüksek sabit maliyetler ve düşük marjinal maliyetler nedeniyle rakiplerden daha fazla satış yapmayı hedefler. Bu gelişme, piyasada az sayıda firma egemenliğine doğru evrilir. 

İnternet ekonomisinde talep yönlü ölçek ekonomisi, diğer adıyla network etkisi geçerlidir. Network genişledikçe daha büyük ölçekli arz ve talep eşleşir; veri ne kadar zenginse eşleşme de o kadar etkili sonuç yaratacak.

20- Rekabet avantajı, ürün temelli kaynaklardansa -ürün farklılaştırması gibi- network temelle kaynaklara odaklanmaya doğru evrilecek.

Bir an düşünelim:

Eğilimlerin ayrıntısını bilmeden dış çevreyi anlamamız ve açıklayabilmemiz mümkün müdür?Kendi olanak ve kısıtlarımızı  tanımlayabilir miyiz?Gelecekle ilgili ciddi,tutarlı ve etkili sonuçlar yaratacak plan yapabilir miyiz?

Sorulara verdiğimiz yanıt "hayır" ise , kim işlerimizi "bilinçle yönettiğimizi " söyler?

Kimse söylemez, söyleyemez.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar