Endüstri 4.0’ın “serbest bırakacağı sermaye” nasıl yönetilmeli?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Bir önceki yazımızda endüstri 4.0 aşaması yeniliklerinin serbest bırakacağı sermayeyi yönetiminin önemli olduğu, şimdiden tartışma gündeminde yerini alması gerektiği düşüncesini paylaştık. Güçlendiren ve sürdüren yeniliklerin olası etkilerini açıklamaya çalıştık. Bu yazıda, verimlilik yenilikleri ve yeniliklere eleştirel bakışı paylaşacağız. (1 ve 2'inci yeniliklerle ilgili düşünceler için bir önceki yazıya dönebilirsiniz… )

3. Verimlilik yenilikleri

Büyük ve köklü yenilikler, ürün geliştirmede, üretim yöntemlerinde, süreç etkinleştirmesinde, depolama ve dağıtım sistemlerinde, satışlarda ve satış sonrası hizmetlerde maliyetleri düşürdükleri için verimlilik artırıcıdır.

Verimlilik yenilikleri, imalat maliyetlerini düşürür: Öncelikle tedarik zincirini etkinleştirmede etkin rol oynar. Ürün ve üretim metotlarındaki değişme, girdi kombinasyonlarının yeniden düzenlenmesini sağlar. Ayrıca, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, fiziki sermaye stokunu, teknolojiyi ve insan kaynağını değerlendirmede bir önceki adımlar farklı bir bütünlük yaratır.

Verimlilik yenilikleri, tedarik zincirinde daha az malzeme kullanmayı sağlayan değişiklikler kadar, stok yönetiminde, iş süreçlerinde, işlemlerin yalınlaştırılmasında, işgücü profilinin iyileştirilmesinde, işlemlerin kolaylaştırılmasında olumlu yönde farklılık yaratır.

Verimlilik yenilikleri de başlangıçta bütün kaynaklarda olduğu gibi insan kaynağında da tasarrufa yöneliktir; işgücü açığa çıkarır. Son tahlilde ise, kaynak verimliliği nedeniyle serbest kalan sermaye, yeni alanlara yatırıldığında, yeni işler yaratma yoluyla istihdamı genişletici, refahı artırıcı etki yapar.

Çalışmanın merkez düşüncesi, endüstri 4.0 aşamasını yaratan bilimsel ve teknolojik yeniliklerin serbest bırakacağı sermayenin nasıl yönetileceğinin teknik boyutlarla birlikte tartışılmasının yararlı olacağıdır.

4. Yeniliklere eleştirel yaklaşım

Güçlendiren, sürdüren ve verimlilik yenilikleri dediğimizde ne anlamız gerektiğini açıklarken ağırlığı yeniliklerin olumlu yanlarına verdik. Her gelişmenin olumlu yanları olabileceği gibi olumsuz yanları da olabilir. Dördüncü dalgada kendimize tutarlı bir yol haritası belirlemek istiyorsak, bilim ve teknolojinin sunduğu yeniliklerle ilgili eleştirel yaklaşımları da anlamaya çalışmalıyız.

Nobel ödüllü ekonomist Robert Solow, 1987'de "Bilgisayar çağını her yerde görebilirsiniz ama verimlilik istatistiklerinde göremezsiniz" demiş.

Bir başka Nobelli ekonomist, "Belki GSYİH, bilgisayar çağı yeniliklerinin ortaya çıkardığı yaşam standartlarındaki iyileştirmeleri pek yakalayamıyordur. Ya da belki de bu yenilik, hayranlarının inandığından daha az kayda değerdir. Meğer her iki bakış açısında da biraz gerçeklik payı varmış" dedikten sonra, iki noktaya dikkat çekiyor: "İlki, bir yeniliğin kârlılığının, yaşam standardına yaptığı net katkının iyi bir ölçüsünün olmayabilir. Kazananın her şeyi aldığı ekonomimizde, çevrimci köpek maması satın ve teslim almak için daha iyi bir internet sitesi geliştiren bir yenilikçi, dünyanın her yanında köpek maması sipariş etmek için interneti kullanan herkese cazip gelebilir ve bu süreçte muazzam kârlar elde edilebilir. Ama sevkiyat hizmeti olmazsa bu kârın çoğu başkalarına gider. İnternet sitesinin ekonomik büyümeye net katkısı, aslında görece küçük olabilir" Ayrıca, bankacılıktaki ATM cihazlarının işsizliği artırıyorsa, sosyal maliyetin hiçbir kısmı firmaların kârlılığına yansımaz. GSYİH ölçütü, insanların iş kaybı nedeniyle kendilerini güvensiz hissetmelerinin maliyetini de yansıtmaz. Bir başka önemli nokta da yenilikten gelen toplumsal refahtaki iyileşmenin genellikle doğru yansıtılamamasını da dikkate almalıyız1" saptamasını yapıyor.

Yeniliği bir otomobilin maliyetini azaltıcı etki yaptığında değerini belirlemek kolay. Bir otomobilin kalitesini etkilediğinde değeri belirlemek daha zor. Bu durum diğer üretim alanlarında da geçerli. Yeniliklerin yaşam standardına uzun dönemdeki etkilerinin düşük olabileceği kuşkusunu da zihinde diri tutmak gerekiyor.

Endüstriyel ekonomi döneminde ,teknolojinin "emeği tamamlayarak" verimini artırma işlevi önemliydi. İnternet ekonomisinde, teknolojinin "emeğin yerini almaya" aday olmasının sonuçlarını da öngörmeliyiz. Emeğin milli gelirden aldığı payın azalması devam ederse, gelir eşitsizliğindeki artış önlenemez 2 ciddi sorunlarla yüzleşebiliriz.

Endüstriyel devrimin ilk iki aşamasında, örneğin ABD şirketlerinde kaynak tahsis kararlarının "değer yaratma ve değer çıkarma" ilişkilerini inceleyen uzmanlar, özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan 1970'lı yılların sonlarına kadar "muhafaza et ve yeniden yatırım yap" anlayışı üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Bu bakış açısıyla, şirketler kârlarını artırıyor; serbest kalan sermeye önce şirketi rekabetçi kılacak alanlara, sonra da yeni iş alanlarına yatırım yapmaya yönlendiriyordu. Çalışanların da gelirleri arttığı gibi, iş güvenlikleri de korunuyordu. Adil ve istikrarlı bir ekonomik büyüme "sürdürülebilir refaha" katkı yapıyordu.1970'lı yılların sonlarında söz konusu eğilim değişti. Maliyeti azaltmalarından serbest kalan sermayenin hissedarlara ve mali faydacılara dağıtılmasını öngören " küçült ve dağıt" anlayışı egemen oldu. Böyle bir eğilimin istihdam istikrarsızlığı ve gelir eşitsizliği yarattığı3 da akademisyen ve uygulamacıların tartıştıkları sorunlardır.

Özellikle "endüstri 4.0" aşamasında beklenen yüksek verimliliklerin serbest bırakacağı sermayenin nasıl yönetileceği önemli. Açığa çıkan sermayenin yeni işler yaratan alanlara mı, yoksa başka anlara mı yöneleceğinin stratejisini şimdiden kurgulamalıyız. Bu açıdan bakıldığında endüstri 4.0 aşamasında "kurumsal kaynak tahsisi sürecinin" de enine boyuna irdelenmesi yararlı olacaktır. Gelişmelerin yatırım boyutu ihmal edilirse, erişilebilen kaynakları israf etme olasılığı artacaktır.

(1) Aktaran Josep E. Stiglitz, "Yenilik muamması" Ekonomik Forum. S.:243,2014

(2) Paul Kurugman, " Büyüme bitti mi?" The New York Times/Sabah

(3) William Lazonick, " Refah getirmeyen hisseler" HBR/Türkiye, Eylül 2014

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar