Enerjisa, baraj projesinde sosyal koruyucu tedbirler aldı

Uluslararası danışman evli çift, Güney Anadolu’da yapımı süren Kandil Barajında projeyi yürüten firmanın alması gereken sosyal tedbirler konusunda yol gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Metin Demirsar

İstanbul (Dünya) – Uluslararası danışmanlık yapan eski Dünya Bankası uzmanları Jonathan Brown ve Dr. Ayşe Kudat, Güney Anadolu’da Kandil Barajını inşa eden Enerjisa firmasına zarar gören yerel halk için fazla tazminat ödeterek ve evsiz olanlara ev yaptırarak haklarını korudu.

Kandil Barajında sosyal tedbirler projesini yürüten ve danışmanlık yapan Dr. Kudat, verdiği soyleşide "Projede milli ve uluslararası sosyal koruyucu kriterlerinin çok üstünde bir uygulama yapıldı" dedi.

207 MW Kandil Barajı projesi bu yıl içinde tamamlaması bekleniyor. Kahramanmaraş ili sınırları içinde bulunan 265 milyon dolara mal olacak baraj ve 14km karelik göletti, Ceyhan Nehri üzerinde kurulacak hidroelektrik santrallerden önemli bir halkasını oluşturuyor.

Projeyi yürüten önde gelen özel sektör enerji yatırımcısı firmalarından Enerjisa kısmen kendi kaynaklarından kısmen de kredi kullanarak yürütüyor. Kredi veren kuruluşlar arasında Dünya Bankası’nın kardeş teşkilatı International Finance Corporation (IFC) da bulunuyor. Kandil Projesi bittiğinde, 50 bin nüfuslu bir şehrin tüm elektriğini karşılayabilecek.

Kredi veren IFC, Enerjisa firmasından projeden etkilenen halk için sosyal koruma proje hazırlamasını istedi ve onlara uluslararası kabul edilen tazminatlar ödemesini önerdi. Şirket çok daha fazlasını yaparak herkesi memnun etti.

Danışmanlar Jonathan Brown and Dr. Ayse Kudat, Kandil Barajı proje alanında, toprağın yerel halktan satın alınması ve yeni işkan planlarının uygulanmasının her safhasında hem halkla hem Enerjisa yetkilileri yakın çalıştılar.

Yüzlerce proje

Bu güne kadar Bay Brown ve Dr. Kudat bir çok uluslararası projenin sosyal etkilerini etüt etti ve kurumlara ve şirketlere danışmanlık yaptı.
Evli olan ve ABD’de yaşayan Jonathan Brown ve Dr. Ayşe Kudat son 25 yıl içinde Doğu Avrupa, eski Sovyetler Birliği, Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerinde yüzlerce kalkınma projesinde danışmanlık yaptılar.
Dünya Bankası tecrübeleri nedeniyle çift, hangi sosyal planların başarıya ulaşacağını ve hangilerinin başarısızlıkla biteceğini yakından biliyor ve bu konularda özel şirketlere ve devlet kurumlara uyarıda bulunuyor.
Jonathan Brown, ABD’nin Virginia eyaleti Harper’s Ferry kasabasında bulunan Social Risk Management LLC (SRM) danışmanlık şirketinin başkanı olarak görev yapıyor. Eşi Türk vatandaşı ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin eski öğretim görevlisi olan Dr. Ayşe Kudat ise çok sayıda kitap ve bilimsel çalışma yayımlamış bir sosyal antropolog.   
Kandil Projesinin sosyal koruma tedbirlerin uygulanmasında, SRM’den bir ekip izliyor ve gereken araştırmaları yapıyor.  Kandil Barajı projesinden etkilenen yerel halkın başka yerlere iskân edilmesi ve gelir düzeylerinin korunması için çalışıyor.

Brown ve Kudat çifti aynı zaman Kandil Projesi ile ilgili 128-sayfalık İngilizce kitap yazdılar. ‘Promises Made Promises Kept,’ (Verilen ve Tutulan Sözler) adındaki kitabı Karadeniz Kitap Ltd. yayımladı. Ünlü foto muhabirler Ara Güler ve Benjamin Ward’un fotoğraflarıyla süslenen kitapta, projenin başından sonunda kadar yerel halkın durumunu anlatıyor.

Etkilenen çiftçiler

Dr. Kudat, "Yerel halkın üzerinde barajın etkisi nispeten azdı. 141 çiftçi ailenin yaşadığı 113 ev sular altında kaldı ve yaklaşık 750 çiftçi ailesi toplam 344 hektar toprak kaybetti. Buna rağmen proje bizim için zordu" dedi.
Enerjisa, Dr. Kudat’a göre, evlerinden ve topraklarından olan çiftçi ailelere yüklü tazminat ödedi ve onlar yeni, modern evler inşa ettiler, daha verimli toprak aldılar.
61 ailenin ne evi ne de toprağı vardı. Şirket bunlar için de yeni evler yaptı ve baraj proje süresince is verdi.
Dr. Kudat "Kandil, Dünya Bankası ve kardeş kuruluşların ilgilendiği projelerden en iyi ve başarılı uygulamalardan biridir" diye vurguladı ve.  projede sosyal koruma standartların çok üstünde uygulama olmasının en büyük nedeninin Enerjisa firması sosyal sorunlara bakış açısı olduğunu açıkladı
Dr. Kudat "Enerjisa evi olanlara ve evsiz ve kötü etkilenecek olanları korudu. Verdiği sözleri tuttu," diye konuştu.

Ilisu Barajı

Dr. Kudat, Türkiye de başta Ilısu Barajı ve yürürlükte bir çok hidroelektrik santrali (HES) projesinde uluslararası sosyal tedbirlerin alınmadığını ve çevreye zararlı olduğunu ileri sürdü.

Daha önce de danışman olarak görevi yaptığı ancak hiçbir önerisi kabul edilmediği 1.200 MW Ilısu Baraj inşaatı projesi, Mardin ili sınırı içinde Dicle Nehri üzerindeki hızla devam etmektedir. Proje 2014 te bitirilmesi hedefleniyor.
Çevrecilerin protestolarına uğrayan ve bazı uluslararası finansör bankaların çekilmesi nedeniyle beş yıl gecikmeyle inşaatı ancak 2006 da başlandı Ilısu Baraj projesine. Bir grup batılı banka, hükümet kredi kurumları ve yabancı şirket 2.5 milyar dolar projeyi finans ediyor.

Çevrecilere göre, Ilısu Barajı nedeniyle 78 bin insan evsiz kalacak ve tarihi Hasankeyf kasabasının yüzde 80 i sular altına gömülecek ve bundan dolayı inşaat durdurulmalı.  

Projeyi destekleyenler ise barajın topluma katkısı evsiz kalacak olanlardan ve çevresel etkilerinden çok daha önemli. Onlara göre elektrik enerjisi dar boğazı yaşama tehditti altında bulunuyor Türkiye. Ülke, hidroelektrik kaynaklarının sadece dörtte birini kullanıyor, fakat önümüzdeki 25 ile 50 yıl içinde 450 HES yapmayı planlıyor.