Enflasyonda umut şimdi de ithal edilecek tahılda

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı ve 2014’e ilişkin tahmin değiştirilmedi. 2014 enfl asyonunun, orta noktası yüzde 7.6 olmak üzere yüzde 6.7 ile yüzde 8.5 arasında gerçekleşmesi bekleniyor. 2015 enfl asyonu ise, orta noktası yüzde 5 olmak üzere yüzde 3.3 ile yüzde 6.7 arasında tahmin ediliyor. 

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enfl asyon raporunun tanıtımı amacıyla düzenlediği bilgilendirme toplantısında tuhaf olarak nitelediği bir gidişata dikkat çekti. Başçı, gıda dışı enfl asyonun yüzde 5’in altına doğru indiğini, oysa gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enfl asyonun mayıs sonundaki yüzde 14’e göre bir miktar gerilemekle birlikte haziran sonunda hala yüzde 12.5 gibi yüksek bir düzeyde bulunduğunu söyledi. Başçı, bu duruma vurgu yaptıktan sonra, 2014’ün yüzde 7.6’lık tahmininin tutmasının, gıdadaki fiyat artışının hız kesmesine bağlı olduğunun altını özellikle çizme gereği duydu. 

Yıllık yüzde 7.6’nın tutması için gıda fiyatlarının yılın tümünde yüzde 9 artacağı varsayımından yola çıkılıyor. Başçı, gıdada yıllık oranın yüzde 9’un üstüne çıkması halinde, TÜFE genelindeki yüzde 7.6’da kalmanın zorlaşacağını ve tahminin yukarı yönlü revize edilmesinin kaçınılmazı olacağını dile getiriyor. 

Yüzde 9 gerçekçi değil 
TÜFE ilk yarıda yüzde 5.70 arttı, yılın tümüne ilişkin tahmin ise değiştirilmedi ve yüzde 7.60’da tutuldu. Daha önce de kaç kez vurguladık, yüzde 5.70’ten sonra yüzde 7.60’da kalmak, ikinci yarıdaki artışı yüzde 1.80’de tutmakla mümkün. Kabul etmeli ki bu da neredeyse olanaksız. 

Şimdi benzer bir durum gıda maddeleriyle ilgili beklentide kendini gösteriyor. 

TÜİK verilerinden oluşturduğumuz yazımızın ekindeki tabloda, yılın ilk ve ikinci yarıları itibariyle gıda ve alkolsüz içeceklerde 2004’ten bu yana olan gerçekleşmeleri sıraladık. Bu yılın ilk yarısında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 7.93 artış oldu. Merkez Bankası, yüzde 7.60’lık genel artış için gıdadaki artışın yüzde 9’a inmesi gerektiği görüşünde. Yani, gıdada ikinci yarıda ne kadar artış olursa yüzde 9’da kalınacak; yalnızca yüzde 0.99! Yani yüzde 1 bile değil! 
Tabloda geçmiş yılların ikinci yarılarındaki gerçekleşmeler de yer alıyor. Hangi yıl yüzde 1 dolayında bir gıda fiyatı artışı gerçekleştirilebilmiş ki, bu yıl böyle bir oran ortaya çıksın. Son on yılın ikinci yarılarına bakıyoruz, gıda ve alkolsüz içeceklerde en düşük oran yüzde 4.21 ile geçen yıl sağlanmış, en yüksek oran ise yüzde 10.86 ile 2011’de gerçekleşmiş. Genel bir fikir vermesi için bu on yılın ikinci yarılarının ortalama oranını da aktaralım; yüzde 6.7. Bu yılki beklentiyi bir kez daha hatırlayalım; yüzde 0.99. 
Dolayısıyla bu yıl gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki yıllık fiyat artışını yüzde 9 tutmak neredeyse olanaksız. TÜFE’deki toplam artışın yüzde 7.60 olması da gıdadaki gerçekleşmenin yüzde 9’da kalmasına bağlı olduğuna göre, çok basit bir çıkarsamada bulunabilir ve yüzde 7.60’ın tutmayacağını bu yönden bakarak da söyleyebiliriz. 

Hükümetten destek beklentisi 
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kuraklık yaşanan yıllarda atılan adımlara örnek verdi. 2007’de tahılda gümrük vergisinin önce yüzde 8’e, daha sonra sıfıra indirildiğini belirten Başçı, bir soru üzerine, hükümete bu yönde telkinde bulunma durumunda olmadıklarını, ancak tahılda arzın artırılmasının enflasyona yapacağı olumlu katkıyla ilgili olarak talep edildiği takdirde bilgi sunabileceklerini söyledi. Merkez Bankası Başkanı, bir başka soru üzerine TMO’nun buğday ithalatına başladığını da hatırlattı. 

Bu yıl, 1994 ve 2001 benzeri bir kuraklığa sahne oluyordu ve acaba yaşanmakta olan bu kuraklık Türkiye’yi o yıllardaki gibi bir ekonomik krizle yüz yüze bırakır mıydı... Başçı bu soruyu, Türkiye ekonomisinin o dönemlerle kıyaslanmayacak kadar güçlü olduğunu söyleyerek yanıtladı.

alat-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar