Doları artık Trump çarpıyor!

Dolar, 10 ayın düşüğüne yakın seviyelerde tutunmaya çalışıyor. Analistler küresel piyasalarda doların düşüşünü, ABD enflasyon verisinin zayıflamasından ziyade Trump'ın politikalarının piyasaları tatmin etmemesine bağlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

ABD Doları cuma günü açıklanan ve ekonominin ikinci çeyrekte güçlü büyüme kaydedeceği beklentilerini azaltan enflasyon ve perakende satışlar verisinin ardından yaklaşık 10 ayın en düşüğüne geriledi. Pazartesi sabahının ilk saatlerinde Asya piyasalarında işlem gören dolar, ABD Başkanlık seçimlerinden beri en düşük seviyeyi gördü. ABD para biriminin euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı gibi gelişmiş ülkelerin para birimleri karşısındaki sepet kur değerini izleyen dolar endeksi, 95.061 ile son 9 ay 25 günün en dibine vurdu.

Yaklaşık 1.6 trilyon dolarlık varlığı yöneten Pimco'nun küresel strateji danışmanı Richard Clarida, konuya ilişkin CNBC'ye verdiği demeçte, Başkan Donald Trump'ın gündeminin ilerleme konusundaki hayal kırıklığının piyasalar üzerinde yaklaşmakta olduğunu belirtiyor.

"Sağlık yasası ekonomik gündemi rehin aldı"

Trump'ın ekonomi politikalarının beklentileri karşılayamamasının dolarda kan kaybına neden olduğunu vurgulayan Clarida:

"Bu sene çok sayıda kişi ve yatırımcı, 'Trumponomics'ten potansiyel olarak büyük vergi indirimi, ya da altyapı harcamaları gibi kapsamlı bir teşvik bekleyişi içinde. Ve elbette, vergi indirimi ortalıkta yok. Altyapı harcamaları yolda deniliyor ve Kongre sağlık paketi konusunda ise zorlanıyor. Sağlık yasası tartışmaları ekonomik gündemin geri kalanını rehin aldı. Bu yılın gerçekten iyi bir yılı olacağını düşünen bazı insanlar hayal kırıklığına uğradı" diyor.

Amerikan Doları pazartesi sabahının ilk saatlerinde euro, İngiliz Sterlini ve Avustralya Doları karşısında son ayların en düşük seviyelerinde seyretti. National Australia Bank'ın döviz stratejileri masası eş başkanı olan Ray Attrill de ABD verilerinin tek başına doların zayıfl ığını tam olarak açıklamadığını savunuyor. Ve ekliyor: "Gelinen süreçte ABD ekonomisine ilişkin verilerin beklentilerin altında performans göstermesinden daha fazla şeyler var. Dolar, faiz oranlarının tamamen arkasında olması gereken yere oranla yüzde 5-6 oranında daha zayıf. Bu durumda Kongre'deki sağlık yasası tartışmalarının etkisi büyük. Tartışmaların bu hafta sonlanması mümkün değil. Sağlık reformu gerçekleşmeden, mali gündem devreye sokulamaz. Özellikle de vergi reformu."

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ve ekonomik kurmaylarının hayata geçirme vaadinde bulunduğu ekonomik ajandası sağlık reformunda olduğu gibi büyük bir muhalefetle karşılaşmayacak gibi görünüyor. Trump sağlıkta yaşanılan ciddi tartışmalardan çeşitli dersler çıkarmışa benziyor. Ve piyasaların merakla beklediği vergi reformunda benzer hatalara düşmeyecektir. Axios'un konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde Beyaz Saray yönetiminin vergi reformunu üst düzey planlama ve organizasyon içerisinde tatbik edeceğini yazdı.

Citibank Analistleri de müşterilerine gönderdikleri notta, " Yeni yılın başı itibari ile ABD'de vergi indirimleri bekliyoruz. Bu da hazine tahvil getirileri ve dolara destek verecektir" ifadelerine yer verdi.

Fed'in tetiğe basmaması gelişen ülke paralarına yarayacak

ABD Merkez Bankası Fed'in 2017 yılında üçüncü bir faiz artırımına gitmesi kesin değil. Fed'in 2017 yılı sona ermeden bir kez daha faiz artırımına gitmesi ihtimali yüzde 45 seviyesine kadar düştü. Cuma günü gelen ABD haziran ayı enflasyon ve perakende satışlar verilerinin hayal kırıklığı yaratması ve Fed Başkanı Janet Yellen'ın enflasyona ilişkin çarşamba günkü 'güvercin' yorumuyla traderlar, bankanın yüzde 1.25 – yüzde 1.5 hedef aralığındaki Fed fonlama oranı tahminini yakalayabileceğine yönelik öngörüsünü kaybediyor.

Yıl sonuna kadar bir kez daha faiz artırımına gidilme olasılığı Fed fonlama oranı vadeli kontratlarına göre 5 Temmuz'daki yaklaşık yüzde 60'dan yüzde 45 seviyesine indi. Hollanda'nın en büyük bankalarından Rabobank'tan Piotr Matsy , Fed'in faiz artırımına temkinli yaklaşmasının en büyük kazananının Güney Afrika ve Rusya gibi ülkelere kıyasla daha düşük politik ve ekonomik riskler taşıyan Orta ve Doğu Avrupa para birimlerinin olacağını öne sürüyor.

Stratejist Matsy, "Bu yıl Orta ve Doğu Avrupa ülke para birimleri diğer gelişmekte olan para birimlerine kıyasla yatırımcısına daha çok kazandırdı. Çek Korunası yüzde 12.8 artış kaydederken Polonya Zilotisi de yüzde 14'lük yükselişe imza attı. Aynı dönemde G.Afrika Randı yüzde 5.8, Rus Rublesi de sadece yüzde 3.8 değerlendi. Zloti ve Koruna Fed'in yavaş faiz artışından beslenmeye devam edecektir" diye konuştu.