Futbolun güzelliği sorunların üzerini örtebilecek mi?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

Futbol zenginliği ve görselliği bakımından son derece iyi başlayan ve devam eden bir Dünya Kupası izliyoruz. Favorilerin yıkıldığı, sürprizlerin zirve yaptığı, heyecan dolu maçlar adeta bizi ekranlara kilitliyor. Bununla birlikte, Brezilya’da bir başka şeyi daha, yani bu organizasyon nedeniyle merkezi hükümet aleyhine yapılmakta olan toplumsal gösterileri ve yaygınlaşan grevleri de izlemeye başladık. 

Brezilya'da toplumun büyük bir kesimi muhalif 

Brezilyalı vatandaşlar, ülkenin içinde bulunduğu krize karşın, hükümetin Dünya Kupası organizasyonu için 14 milyar dolara ulaşan harcamalarını protesto ediyor. Brezilyalı vatandaşa göre, “ortada çok önemli ekonomik sorunlar ve sıkıntılar dururken, hükümetin ülkenin kıt kaynaklarını, “sadece bir ay sürecek bir gösteriye harcanmasına” başta belediye işçileri olmak üzere, toplumun önemli bir kesimi muhalefet ediyor. 

aksar-001.jpg

 

Futbolun din olarak algılandığı bir ülke 

Brezilya 8.5 milyon kilometre kare yüz ölçümü, 198 milyona varan nüfusu, 2.3 trilyon dolara ulaşan milli geliriyle Latin Amerika’nın en büyük ülkesi. Ekonomik büyüklük olarak ta, dünyanın en büyük sekizinci ekonomisi… 

Bu ülke, Nijerya hariç diğer dünya ülkelerinde yaşayandan daha fazla zenci, Japonya dışındaki diğer ülkelerde bulunandan çok daha fazla Japon ve üç yüz elli bin Kızılderilinin yaşadığı renkli ve farklı bir ülke. 

Brezilya bu etnik çeşitliliğin yanı sıra aynı zamanda dünyanın en önemli portakal suyu, kahve ve şeker üreticisiyken, diğer taraftan da dünyanın belli başlı gelişmiş uçak sanayisine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Bir diğer önemli özelliği ise, müzik ve dans başta olmak üzere zengin bir sanat mirasına sahip ülke olması. Ama en çok da futbolu ve futbolcu ihracatıyla meşhur bir ülke… 

Literatür yayınlarından çıkmış, önemli futbol kitaplarından “Futebol: Brezilya Yaşam Tarzı” isimli kitabın İngiliz yazarı Alex Bellos’a göre, “Futbol, Brezilya’da adeta bir din” gibi kabul ediliyor” ve “tüm Brezilyalılar futbolu toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası, bir yaşam tarzı olarak görüyorlar.”

Brezilya ekonomik olarak ne durumda? 

Brezilya hükümeti geçen yıl bu organi zasyon için yaklaşık 14 milyar dolarlık bir bütçe ayırdığını açıklamıştı. Bu tutara ek olarak Brezilya 2016 Olimpiyatları için de yaklaşık 3.5 milyar dolarlık daha bir harcama yapmak zorunda kalacak. 

2008 krizini derinden yaşayan Brezilya, bu krizden kemer sıkarak çıkmaya çalışmıştı. Sokaktaki gösterilerinin temel sebeplerini de işte bu bütçe oluşturuyor. Toplam nüfusun %21.4’ünün yoksulluk sınırının altında olduğu, gelir dağılımı dengesizliğinin giderek derinleştiği, işsizlik oranının yüzde altıya yaklaştığı, cari açığın 82 milyar dolar ile en yükseğe çıktığı, tasarrufl arın milli gelire oranının %14.7 ile giderek düştüğü ve içinde bulundukları ekonomik krizden çalışan kesimin kemer sıkarak çıkmaya çalıştıkları bir ekonomide, hükümetin Dünya Kupası ve olimpiyatlara neredeyse 20 milyar dolara ulaşacak bir bütçeyi bloke etmesi, çalışan, ücretli ve yoksul kesimi sokaklara döktü. 

Grubun en zengini Brezilya 

Aşağıdaki, tablodan da görülebileceği üzere Brezilya mücadele ettiği grubun en zengin ülkesi. Gerek milli gelir, gerekse takım değeri olarak diğer üç ülke Hırvatistan, Meksika ve Kamerun’un toplamı bir Brezilya etmiyor. Brezilya sahip olduğu makro ekonomik ve demografik göstergeleri itibariyle diğer ülkelere önemli farklar atıyor. Ancak, kişi başı gelirde, tasarruf oranlarında, işsizlikte, enfl asyonda, cari açıkta Meksika ve Hırvatistan gibi önemli rakiplerinin gerisinde kalıyor. 

Futbol mutluluk getirebilecek mi? 

Futbolun yaşam tarzını belirlediği Brezilya’da, Dünya Kupası onlar için çok şey ifade ediyor. Gelir dağılımı dengesizliğinin neden olduğu sorunlar, geniş halk kesimlerinin temel gereksinimlerin karşılanmasındaki sıkıntılar; turnuvanın oynandığı Rio de Janeiro ve diğer 11 şehrin favelalarında yaşanılan yoksulluk, açlık ve işsizliğin getirdiği ağır yaşam koşulları bu geniş katmanları, Dünya Kupası özelinde protestolara sürüklerken, diğer taraftan futbolla kendisini özdeşleştiren bu kesimlerin, bir aylık süre için bile olsa politik, ekonomik ve ideolojik sorunlarından uzaklaştırılabilmesinde ve onların sosyal olarak yönlendirilebilmesinde Brezilya milli takımı ve Dünya Kupası çok önemli bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Futbolun diğer ülkelerde olmadığı kadar etkin bir şekilde kitleleri yönlendirebilecek bir potansiyel ve güce sahip olması, bu oyuna gösterilen olağanüstü ilgi, bu bağlamda toplumsal tepkileri bir ölçüde de olsa törpülüyor. Sahip olduğu makro ekonomik göstergelerini dikkate aldığımızda Brezilya’yı, “toplumsal eşitsizlikle boğuşan zengin bir ülke” olarak niteleyebiliriz. Yeryüzünün en gelişmiş futbol iklimine sahip, futbolu çok seven bu ülkede, geniş halk kesimlerinin günlük yaşamın gerektirdiği temel hizmetlerin karşılanması konusunda çok önemli ve temel sorunları bulunurken, hükümetin 20 milyar dolara yakın kaynağı Dünya Kupası ve 2016 Olimpiyatları için ayırması, ülkede toplumsal muhalefetin de sokaklara taşmasına neden oldu. Kitlesel eylemlerin Dünya Kupası süresince devam etmesi güçlü bir olasılık olarak karşımızda duruyor. Bu gelişmeler, aynı zamanda bundan sonra bu organizasyonlara talip olacak ülkeler için de potansiyel bir “baş ağrısı” olacak gibi görünüyor.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar