Genel tatil günlerinde çalışmama

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Ahmet Metin AYSOY

Çok sorulur; genel tatil günlerinde, işverenin istemesi halinde çalışmak zorunlu mu, işe gelmesem işverenin tazminatsız işten çıkarma hakkı var mı? Yargıtay’ın güncel kararı bu soruların cevabını veriyor. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 04.03.2014 tarih ve E.2013/11894, K.2014/7022 sayılı Kararı'na göre; “Dava, feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde davacı (işçi) talep halinde genel tatil günlerinde çalışmayı kabul etmiştir. Davacının bu kabulü nazara alındığında genel tatil günlerine denk gelen bu günlerde mazeretsiz olarak işe gelmemesi davalı işveren yönünden haklı fesih nedeni oluşturmaktadır. Davacı (işçi) devamsızlığını makul gösterecek mazeretini ispat edememiştir. Davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.’’ 

Toplu iş sözleşmesini dolanma!

İşveren imzaladığı toplu iş sözleşmesinin koşullarından memnun değildir. Çözüm olarak ; işçilerin rızaları ile işten ayrıldıklarına dair, kendilerinden istifa dilekçeleri alır, kıdem tazminatlarını öder, sonra da, maliyeti toplu sözleşmeye nazaran daha düşük koşulda işçileri işe geri alır. İşçiler bu süreçte, sendikaya veya resmi makamlara da şikayette bulunmazlar. Bir süre sonra, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan, ücret ve ikramiye alacaklarının ödenmesi istemiyle, dava açarlar.

Sonuç?

Yargıtay’ın (YHGK) 17.04.2013 tarih ve E.2012/9-1893, K.2013/522 sayılı Kararını birlikte okuyalım. 

‘’Dava, fark ücret ve ikramiye alacağı istemlerine ilişkindir. İşçinin “özel sebepler dolayısıyla tazminatları ödenerek işten çıkarılmayı istediğine” dair ayrılma beyanının kabulüne karşın, işten kendisi ayrılan işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapılması da işverenin savunması ile çelişki oluşturmaktadır. İşçilerin, işe iade davası açmamaları; üyesi oldukları işçi sendikasına veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na da şikayette bulunmamalarının, işe dönecekleri düşüncesiyle hareket ettiklerini göstermekte olup; ara verme döneminde işçilerin yıllık izinde gösterilmesi ve işçilerin eski şartlarda değil de işverence belirlenecek yeni şartlarda işe dönmek istemelerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı hususları da gözetildiğinde, işverenin fesih işleminin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya ilişkin düzenlemeleri dolanan, sadece görünürde bir işlem olduğu, taraf iradelerinin anlaşarak sözleşmeyi sona erdirme şeklinde olmadığı ve davacı işçi ile aynı durumdaki diğer işçilerin iş sözleşmelerinin kesintisiz devam ettiği kabul edilmelidir.’’