Giyilebilir akıllı, bağlantılı ürünler: Saat endüstrisi

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

İsviçre' den inançları nedeniyle göç etmek zorunda kalan mekanik saat yapıcısı ustaların birikimi Manchester'da düşük buharlı makinelerin sanayi devrimini yaratmasına önemli katkılar yaptı. O günlerden bugünlere İsviçre saatçilik birikimini zaman zaman dirilterek; endüstride hep önde durmasını bidi. Saat üretiminde yeni bir aşamadayız, bakalım bir zamanlar Seiko kardeşlerin etkisini Samsung yapabilecek mi, İsviçre birikiminin refleksi ne olacak?

Swatch saatlerinin öyküsünü yakından bilenler; Nicolas Hayek ve daha sonra oğlunun yönettiği bu "yeniden dirilişi" ayrıntıda izleyenler; saat  üretiminde ve ticaretindeki gelişmelerin "öncü gösterge" olduğunun da farkındadır.

Saat üretiminin tarihini yazanlar belli başlı dönüşüm aşamalarını, bu aşamalardan sonra endüstrinin hızlanmasını, üretimin iç örgütlenmesindeki değişmeye, bütün üretimin mekana yayılmasını ve mekan kontrolünü sağlamasını, ticaret ağlarındaki değişmeye değişik göndermeler yaparlar.
Bugünlerde de saat üretiminde çok temel dönüşümlerin yaşandığı gözleniyor. Yakın bir gelecekte, insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için tükettikleri ürünlerin biçimleri, işlevleri, performansları ve potansiyelleri köklü biçimde değişecek. Eğer bu değişimleri öngörmek, gerekli önlemleri almak istiyorsak, neler olup bittiğini izlemenin ötesinde, tartışarak içselleştirme ve yaşam biçimi haline getirme durumundayız.

Yoonie Joung 'un değerlendirmesi

DÜNYA gazetesinin yayımladığı CIO dergisinin 55'incı sayısında, Samsung Electronics Türkiye  Başkanı Yoonie Joung'un söyleşisi yer aldı. İş yaşamı ve ekonomiyle ilgili olan, kanaat belirten herkesin özenle okuması gereken bir söyleşi. Çağımıza yön veren dijital uygulamaların, çok yakın gelecekte  yaşamımızı derinden etkiyeceğini anlamımıza yardımcı olacak bir değerlendirme demeti, ufkumuza nasıl bakmamız gerektiğini uyaran derinlikli bir analiz.

Joung, Samsung 'un 2013 yılında 217 milyar dolar olan gelirinin (cirosu olmalı) 2020 yılında 400 milyar dolara çıkarmayı hedeflendiğini açıklıyor. Bu ciro hedeflerine ulaşılırken, işletmelere donanım sağlamakla yetinmediklerini; cihazlar, çözümler ve hizmetler arasında bağlantı kurarak, "Yeni  İş Deneyimi"ne öncülük ettiklerini belirtiyor.

Sistemlerle ilgili açıklamalarından sonra söz "giyebilir teknolojilere" geliyor. Yoonie'den uzun bir alıntı yapmak zorundayım:

"Giyilebilir cihazlar hayatımıza girdikçe, bağlantılı ürünler diğerlerinden bir adım önde olacaktır. Önceden 'yakınsama' adını verdiğimiz süreçte, televizyonlarla, video oynatıcılarla ya da kameralarla iletişim kurabilen  mobil cihazlara bağlanabilir diyorduk. Şimdi giyilebilir cihazlar etkileşimin bir parçası haline geldi. Yakın gelecekte, farklı biçimlerde giyilebilir cihazlara tanık olacağız. Süreç egzersiz  bileklikleriyle başladı ve şimdi akıllı saatlerle devam ediyor. Önümüzdeki dönemde giyilebilir cihazların daha da çeşitleneceğini ve birbirleriyle konuşabilen cihazların daha da yayılacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, giyilebilir cihazlar, kullanıcıların yaşına ve cinsiyetine göre daha fazla çeşitlilik içerecektir.

Tüm gelişen kategorilerde olduğu gibi, giyilebilir cihazlarda sektör için aşılması gereken bazı güçlükler yaratacak. Yine de uzun vadede, sektörün geleceğine inancımız tam. Strategic Analytics'e göre, akıllı saat pazarında küresel satışlar, 2014 'ün ilk çeyreğinde yüzde 25 arttı; 0.7 milyona ulaştı. Bu rakamın 2020'de 212 milyona  ulaşması bekleniyor. Akıllı saatlerini toplam satışlar içindeki payının 2018'de yüzde 24'e ulaşması öngörülüyor. Samsung'un 2014'de akıllı saat satışındaki payı yüzde 73.6." 

Bu noktada insanların en değerli varlığı, en büyük gücü olan birikimlerini nasıl kullandıklarını saptamak için İsviçre'de saat endüstrisini yakından izlemek gerekiyor. İnsan aklının strateji geliştirmesinin çok ilginç örneklerinden biri olan Swatch örneğini, akıllı ve bağlantılı saat üretiminde gözleyebilecek miyiz? Bu sorunun yanıtı, ekonomideki güç odağı kaymasının etkileri açısından da anlamlı olacak.

Türkiye için anlamı ne?

Akıllı, bağlantılı ürün gelişmesinin yarattığı büyük potansiyeli biliyoruz. Önemli olan bu potansiyelden bizim alacağımız payın ne olacağı.

Ülkemizde tekstil ve hazır giyim sanayiinin hakim olduğu alanlarda "akıllı, bağlantılı ürünlere geçiş stratejisine"sahip olmamız bir ilk adım olabilir. Ürünlere akıl katan dijital teknolojilerde ne yapabileceğimizi, ne yapamayacağımızı net olarak  ortaya koymalıyız; hepsinden önemlisi de, kapsayıcı bir anlayışla, özel kesim ve devletin gücünü birleştirerek, bir ortak strateji içeren "gelişme planı"  üretmeliyiz.

Rodrik' in defalarca uyardığı bir çalışmanın hızla yapılması gerekiyor: Akıllı ürünler yapabileceğimiz, oradan rekabet gücü yaratabileceğimiz alan keşfine gerekli özeni gösterme. Bu konu da tek tek firmaların çabasına terkedilemeyecek kadar önemli ve stratejik bir sorun. Çözümleri de ülke kaderini değiştirebilir; konu enine boyuna toplumsallaştırılmalı.

Her zaman bir "köprü ülke" olduğuyla övünen Türkiye'nin yaygın olan lojistik şirketlerini elden geçirmesi gerekiyor. Önce var olan şirketlerin operasyonel verimlilikte yeni teknolojileri kullanma düzeyini yükseltmek, bir sonraki adımda  müşterilerle yeni işbirlikleri kurarak, paydaşların kazandığı, birbirlerine olan bağımlılıklarını arttırdıkları bir gelişme yaratılmasına eğilmek zorundayız.

Sağlık hizmetlerinden, eğitim hizmetine; otelcilik ve turizm alanından, makine-donanım üretimine her alanda gelişmelerin olası fırsat ve tehditlerini sadece çok azınlıktaki uzmanlar arasında değil, iş insanlarına da erişen yerlerde tartışmalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar