'EPİAŞ elektriği ucuzlatacak'

Enerji Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Cem Aşık, Enerji Borsası’nın faaliyete geçmesiyle, elektrik fiyatlarının konut, büyük sanayi ve ticarethaneler için ucuzlayacağını, KOBİ’ler için ise çapraz sübvansiyonlar kalkacağı için pahalanacağını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KARA

Enerji Borsası’nı işletecek EPİAŞ, temmuz ayından itibaren elektrik piyasasında ipleri eline alacak. Peki yeni yapı ne getirecek? Enerji Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Cem Aşık’a, Enerji Borsası ekseninde elektrik piyasasının geleceğini bugünkü durumu ve geleceğini sorduk. 

Nasıl bir elektrik piyasası var? 

2009 yılından itibaren saatlik fiyatların oluştuğu bir gün öncesi planlama sistemi, ardından da gün öncesi pazarı kuruldu. Bunun için de ciddi bir altyapı geliştirildi. Şu anda Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (Piyasa Mali Uzaştırma Merkezi - PMUM) kontrolünde en kısa zaman diliminden daha uzun dilimlere doğru gerçek zamanlı müdahale edilebilen bir piyasa var. Ayrıca iki saat sonrasından başlayarak işlem yapılabilen bir gün içi piyasası söz konusu. 

Nasıl işliyor bu sistem? 

Gün öncesi pazarı, arz ve talebin gelişimine göre fiyatların oluştuğu en temel piyasa. Herkes bir gün sonrası için, şu saatte, şu fiyattan, şu kadar üreteceğim diye teklif veriyor. En optimal noktada kimin, ne kadar ve hangi fiyattan üreteceği belli oluyor. Burada oluşan veriler, bütün işlemlerin temelini oluşturuyor. Çünkü uzlaştırma fiyatları bunların üzerinde oluşuyor. İşte bu pazar, TEİAŞ’ın sorumluluğundan, yani PMUM’dan EPİAŞ’a geçecek. Başlangıçta paralel bir çalışma yürüyecek sanırım. 

EPİAŞ’la neler değişecek? 

Mevcut sistem, vadeli ve türev piyasaların da temelini oluşturacağı için şeffaflık çok önemli. EPİ- AŞ’tan en önemli beklentimiz, şeffaflığın sağlanması. Özellikle de kurulacak piyasa gözetim sisteminin sağlıklı şekilde işlemesi. 

Şu anda şeffaflığı engelleyen ne? 

İki nokta var. Birincisi Türkiye’de elektrik üretiminde devletin kontrolü yüzde 60 düzeyinde. Bunun yarısı devlete ait santraller, kalanı da devletin satın alma şartıyla faaliyet gösteren işletmeler. Burada bazı fiyat teklifleri, makul bir amortisman ve çalışma kârlılığı gözetilmeden, politik nedenlerle verilebiliyor. Ama burada sorun, üretimin devletin kontrolünde olması değil. Fransa’da da çok büyük oranda devlet hakimiyeti var ama serbest piyasa mantığıyla fiyatlandırma oluşuyor. Bizde de böyle olmalı. İlgili kamu kuruluş temsilcileri de bunun farkında. 

İkinci nokta neydi? 

İletim altyapısında teknik bazı eksiklikler var. Örneğin Türkiye’nin ortasında veya doğusunda çok ucuza elektrik üretip toplam ihtiyacı karşılayabilecek durumdayken, onu batıya iletemeyip, bu bölgede çok pahalıya çalışan başka santral ya da santralleri çalıştırıp yüksek fiyat ödemek gerekebiliyor. 

Bunlar oyuncuları nasıl etkiliyor? 

Bu durumda gün öncesi piyasada görünen değil, arka planda oluşan başka bir fiyat daha ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye’deki piyasa modeli kâr ya da zarar etmeyen sıfır bakiyeli bir model olarak kurulmuş. İletim ya da başka kısıtlar nedeniyle sistemde toplanamayan bir para varsa, bu miktar sıfır bakiye düzeltme kalemi adı altında tüketim tarafından alınıyor. 

Ne kadar bir yekün teşkil ediyor bu?

Sıfır bakiye düzeltme kalemi, özellikle son iki yıldır çok ciddi tutarlar oluşturur hale geldi. Bu da piyasadaki oyunculara, ayda 200 milyon TL’ye varan ek bir maliyet getiriyor. Bunlar öngörülemeyen maliyetler olduğu için, oyuncuların rekabetçi bir şekilde faaliyet göstermesinin önüne geçiyor. 

Peki EPİAŞ bu sorunu çözecek mi? 

EPİAŞ’taki gözetim komitesi ve sistemdeki verilerin yayınlanması şeffaflaşma açısından çok önemli. Verileri görünce, sorunun kaynağını ve dolayısıyla çözümün nerede olduğunu görmek de mümkün hale gelecek. Hatta herkes de görecek ki, sorunlar çözülmediği için ödenen maliyetin çok daha altında yatırımlarla bu sorunlar çözülebilecek. 

Peki TEİAŞ’ın açıklayamadığı verileri EPİAŞ nasıl yayınlayacak? 

Mevzuat gereği EPİAŞ’ın içinde gözetim komitesi bulunması şart. Aslında TEİAŞ sorunların kaynağının çoğunu görebiliyor. Ama bunların bazıları teknik olmaktan çok ticari sır olabilir diye tereddüt ediliyor. Bazılarında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mevzuatıyla çelişir mi kaygıları var. Tabii ki TEİAŞ’ın istenen hızla yatırım yapmasının önünde de engeller olabiliyor. Bunların hepsi bir arada da bulunabiliyor. 

EPİAŞ elektrik fiyatını ucuzlatır mı? 

Güzel soru. Ucuzlatır ya da pahalandırır demek yerine fiyatlar doğru yere gelir demek daha uygun olur. Kimin için ucuzlar, kimin için pahalanır, o önemli. Bazıları için sübvansiyonlar nedeniyle halen düşük olan fiyatlar, desteklerin kalkmasıyla yükselebilir. Ama diğer taraftan adet olarak çoğunluk olan kesimin elektriğinde bir ucuzlama olur. 

Bunu biraz somutlaştırır mısınız? 

Hane halkı, büyük sanayi ve ticarethaneler için fiyatlar ucuzlar. Ama küçük ölçekli sanayilerde ucuzlamaz. 

Neden? KOBİ’lerin ne suçu var? 

Çünkü bu tip işletmelere yönelik elektrik tarifelerinde çapraz sübvansiyonlar var. Bu bizim EPİAŞ konusundan biraz bağımsız ama bir sektörü sübvansiyonla ayakta tutmaya çalışmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü hangi sektör verimli hangisi verimsiz öğrenemez hale geliyorsunuz. Makro olarak bamktığınızda sisteme yükü, göründüğünden çok daha ağır olabiliyor. Stratejik olarak desteklenmesi gereken sektörler varsa bunlara çapraz sübvansiyonlarla enerji fiyatı üzerinden değil, doğrudan nakdi ya da ayni olarak destek sunulmasının daha doğru olduğunu düşünüyoruz.

"Türkiye doğalgaz koridoru değil, pazarı olmalı"

ETD Başkanı Cem Aşık, Enerji Borsası’ndaki doğalgaz pazarının neler getireceği sorusu üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: Hep enerji koridoru söylemimiz var. Ama sadece taşıyıcı, sadece koridor olmak büyük bir şey değil. Coğrafi avantajınızı kullanabilirsiniz. Birileri gelip boru hatlarını kurar. Üzerinizden geçtiği için komisyon alırsınız. Bununla yetindiğiniz sürece stratejik konuma gelmeniz mümkün değil. Ama siz bir piyasa oluşturursanız ve örneğin birçok farklı kaynaktan gelen doğalgazı bu piyasada oluşan fiyatlardan başka ülkelere de satabilir hale gelirseniz, fiyatı kendi ülkenizdeki piyasaya endeksleyebilirseniz enerji işinde söz sahibi olursunuz. İngiltere ve Hollanda’nın yaptıkları bu. Piyasayı kontrol ediyorlar, sadece nakletmiyorlar. Sadece nakil işini üstlenirseniz, Ukrayna kadar olabilirsiniz.