Haftaya bakış

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım 

Geçtiğimiz hafta Almanya 10 yıllık tahvil faizindeki yükselişler ön plandaydı. Almanya tahvil faizlerindeki sert yükselişler öncülüğünde ABD 10 yıllık faizi yüzde 2’nin üzerine çıktı. Ayrıca petrol ve bakır fiyatlarındaki yükselişler de dikkat çekiciydi. Bu görünüm enflasyon beklentilerindeki yükselişlerle birlikte global faiz oranlarında yeni bir trendin başlangıcına işaret ediyor olabilir.

Diğer taraftan 29 Nisan FED FOMC açıklamaları beklendiği kadar güvercince algılanmadı. FED’in ekonomik aktivitedeki yavaşlamayı geçici faktörlere bağlaması, güçlü dolara yönelik herhangi bir vurgunun yer almaması, enflasyonun orta vadede yüzde 2 hedefine doğru yükseleceği beklentisinin korunması gibi detaylarla birlikte ilk faiz artışı için Haziran ayının hala masada olmasının kısmen şahince yönde algılamaya neden olduğu söylenebilir.

Bu doğrultuda da yükseliş eğilimin etkili olduğu gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda kar satışlarının etkili olduğunu gördük. MSCI gelişmekte olan ülke hisse endeksi döviz volatilitelerindeki yükselişler öncülüğünde dolar bazında yüzde 1.37 ekside haftayı tamamladı. Benzer şekilde yurtiçi piyasalarda da satış baskısının etkili olduğunu gördük.  BIST-100 endeksi Perşembe günü 86.000 desteğini kırarak  yüzde 2.36 düşüşle 83.947 seviyesinde haftayı tamamladı.

Önümüzdeki dönemde global faiz oranlarındaki eğilim ön planda kalmaya devam edebilir, bu hafta Cuma günü açıklanacak ABD Nisan ayı tarım dışı istihdam verisi odak noktasında olabilir. Beklendiği kadar güvercince algılanmayan 29 Nisan FOMC toplantısı sonrasında, güçlü sinyaller üretebilecek bir tarım dışı isithdam verisi global tahvil faizlerindeki yükselişlere destek olabilir. Bu görünüm ise riskli varlıklara olumsuz yansıyabilir.
Diğer taraftan tarım dışı istihdam öncesinde öncü sinyaller üretebilecek ADP istihdam ve   ISM Hizmet endeksi, revize Nisan ayı PMI endeksleri takip edilecek diğer önemli makro veriler.