İncirde üretim yüzleri güldürdü

Dünyada rakipsiz olduğumuz incirde üretiminin geçen yıla göre yüzde 9.5 artışla 328 bin tona ulaşması öngörülüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA

İncir bu yıl üreticinin yüzünü güldürecek. Geçen yıl 300 bin tonu aşan incir üretiminin bu yıl yüzde 9.5’lik artışla 328 bin tona ulaşması bekleniyor. 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) son olarak açıkladığı 2012 verilerine göre ülkemiz, yıllara göre değişmekle birlikte 1 milyon 93 bin ton olan dünya yaş incir üretiminin yaklaşık yüzde 25’ini karşılayarak ilk sırada yer almakta. Türkiye’yi, Mısır, İran, Fas, Cezayir, Suriye, ABD ve İspanya takip etmekte. Dünya incir üretiminde fazla dalgalanma yaşanmamakta ve her yıl birbirine yakın miktarlarda üretim yapılmakta. 

Kuru incirin yarıdan fazlası Türkiye’den 
Kuru incirde ise 105 bin ton civarında olan dünya kuru incir üretiminin yüzde 53’ü ülkemiz tarafından gerçekleştiriliyor. Dünya kuru incir üretiminde yüzde 20.8’lik payla İran ikinci, yüzde 8.8’lik payla da ABD üçüncü sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2011’de 261 bin ton olan incir üretiminin, 2012’de 275 bin, 2013’te 298 bin, geçen yıl ise 300 bin tona çıktı. Bu yılki üretimin de geçen yıla göre yüzde 9.5 artışla 328 bin tona ulaşması bekleniyor. 

İncir üretiminin dünyada oldukça sınırlı sayıda ülkede yapıldığını vurgulayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl incirde genel olarak uygun bir mevsim yaşandığını, üreticilerin ilaçlı mücadelesiyle hastalık ve zararlıların meyveye zarar vermesinin önlendiğini, kırmızı örümcek ve pas hastalığının geçen yıla oranla daha düşük kaldığını kaydetti. İncirin geniş ekolojik uyum kabiliyeti dolayısıyla Türkiye’nin tüm sahil kuşağında yetiştirildiğine belirten Bayraktar, “Marmara, Akdeniz, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri gibi, bazı yörelerimizde de sofralık incir yetiştiriciliği yapılmakta. İncir için en elverişli bölgelerimiz Büyük ve Küçük Menderes havzalarıdır. İncirin yüzde 61.4’ü, daha çok kurutmalık olmak üzere Aydın ilimizde yetiştirilmekte. Üstün kaliteli kurutmalık incir Ege Bölgesi’nde yetiştiriliyor. Bölgede yaklaşık 35 bin aile incir tarımıyla uğraşmakta” dedi. 

İncirin %30’u iç pazarda %70’i dış pazarda tüketiliyor 
Türkiye’de incirin yüzde 30’unun taze olarak iç pazarda, yüzde 70’lik bölümünün ise kuru olarak iç ve dış pazarda tüketildiğini, ülkemizde kuru incirin tüketiminin yetersiz olduğunu anlatan Bayraktar, en büyük kuru incir üreticisi ve ihracatçısı konumunda olan Türkiye’nin, dünya fiyatlarını önemli ölçüde etkilediğini belirtti. Bayraktar, “Genel olarak dünya ihracatının yarısından fazlası ülkemizden karşılanmakta. Son on yıllık dönemde toplam kuru incir ihracatımız, ortalama 48 bin ton olarak gerçekleşmiş, ihracatın ortalama yüzde 82’lik kısmı yemeklik kuru incirden oluşmuştur. Bu ihracatın yaklaşık yarısı Fransa, Almanya, İtalya, ABD ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerine yapılmakta” dedi.

2015 yılı incir sezonunun 15 Ağustos’tan sonra başladığına dikkati çeken Bayraktar, kaliteli sofralık incirin üretici fiyatının 4-5 TL, kurutmalık incirin ise 6-8 TL civarında olduğunu söyledi. Bayraktar, herhangi bir doğal afetin, özellikle aşırı yağışların olmaması halinde, üreticilerin incirde iyi bir üretim yılı yaşamasını beklediklerini söyledi. 

Türkiye’nin dünyada rakipsiz olduğu inciri çok iyi koruması gerektiğine işaret eden Bayraktar, Türkiye’nin rakip ülkelere karşı rekabet gücünü artırılabilmesi için ‘iyi tarım’ uygulamalarını hayata geçirmesi, stok kurumunun mutlaka oluşturulması ve incirin de ihracat iadesinden yararlandırılmasını beklediklerini kaydetti.

Jeotermal Santraller Aydın'ın kaliteli incirini tehdit ediyor
Türkiye’nin en kaliteli incirlerinin yetiştiği Aydın’da, jeotermalden enerji üretmek için açılan santrallerin ürünün kalitesine zarar verdiği belirtiliyor. Sadece Aydın’da yaklaşık 15 santralin jeotermalden enerji ürettiği, bu santrallerin gece havaya kükürt ve gaz salması sonucunda icirde zararlı kalıntı görülmeye başlandığı, ürünün kalitesinin bozulduğu vurgulandı. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Özhan Şen, incir yetiştirciliğinin son yıllarda hızla açılan jeotermal kuyaların tehdidi aldında olduğuna işaret ederek, "Bu işletmeler denetim olmadığı için geceleri havaya kükürt ve gaz salıyor. Kuyulardan çektikleri suyu yeniden yeraltına vermeleri gerekirken Büyük Menderes Nehri’ne bolaştıyorlar.Bu sularla tarım alanları sulandığından zarar daha da yayılıyor. Üniversite, birlik ve o daların hazırladığı raporlara göre jeotermal kuyulardan doğaya salınan kimyasallarda 20 kat artış var. Sorun denetimsizlikten kaynaklanıyor” dedi