Levent Çakıroğlu, 'Bir Arçelik daha yaratmak üzere' Koç'un CEO koltuğunda

Koç Holding'in yeni CEO'su Levent Çakıroğlu, göreve başladı. 48 yaşında olan Çakıroğlu, dev grubun en genç ve Arçelik yönetiminden gelen tek CEO'su

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Koç Holding'in zirvesinde bayrak değişimi dünkü Genel Kurul'da resmen gerçekleşti ve Levent Çakıroğlu Koç'un en genç CEO'su olarak göreve başladı. Önceki akşam, Koç Holding eski CEO'su Turgay Durak ve Çakıroğlu, basın mensupları ile biraraya geldi ve değişim sürecine dair tüm soruları yanıtladı. Akşam yemeğinin sonunda Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Turgay Durak'ın haberleri ile süslenen pastanın kesiminde sürpriz yaparak toplantıya katıldı. Turgay Durak, "İçinizde ukte kalan bir şey var mı" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Bir tek şey var, onu da Levent Bey gerçekleştirecek: Arçelik gibi bir şirketi global arenada çalışır hale getirmek. Bizim Ford Otosan, TürkTraktör, Tofaş, Otokar gibi sanayi şirketlerimiz üretimlerinin yüzde 70’ini, cirolarının yüzde 65’ini ihraç ediyorlar ama yurtdışında operasyonları yok. Yurtdışında operasyonları olan bir Arçeliğimiz var. Öyle bir şirketi daha yaratmak inşallah Levent Bey’in dönemine nasip olacak." 

Koç’a arkadaşının yerine mühendis olarak girdi 

Turgay Durak 40 yıldır Koç Topluluğu’nda, son 5 yıldır da CEO’luk koltuğunda. CEO olduğunda 58 yaşındaydı. Koç’un 60 yaş kuralı onun için esnetildi. Durak işe nasıl başladığını şöyle anlattı: 
“1976 yılının Ocak ayında Amerika’da makine mühendisliği master derecesini alıp Türkiye’ye döndüğüm zaman iki iş fırsatı ile karşılaştım. Biri Özköseoğlu adında dayımın arkadaşı olan Karadenizli bir makine mühendisi Ahmet Özköseoğlu Bey’in kurduğu şirketti. Modern fırınların imali için mühendise ihtiyacı vardı, çağırdı beni. O sırada Robert Kolej’den arkadaşım Albert Elhedef, Otosan’da makine mühendisi olarak çalışıyordu. Ancak onun hedefi, ağabeyi ile birlikte bir fabrika kurmaktı. Albert’in o dönem Otosan’daki şefi rahmetli Günay Bey işten ayrılmasını bir şartla kabul etmiş ve ona “Elindeki işi bitirmeden ve yerine uygun, benzer niteliklere sahip mühendis bir arkadaşını getirmeden ayrılamazsın” demiş. Albert de bunun üzerine beni aradı “Boşver fırın yapmayı, Otosan’a gel kamyon yaparsın” diyerek çekici bir teklifte bulundu. Otosan’a gittim. İş için müracaat ettim. Şef beğendi. Daire Müdürümüz Ali İhsan İlkbahar Bey ise askere gitmemiş kişi işe alınmaz dolayısıyla biz yaklaşık 2 ay bekledik. Kısa dönem askerlik belgesini gösterince işe alındım.” 

Ne ben vazgeçebilirim Ne de sen gidebilirsin 

Peki 5 yıl önce CEO’luk görevinin ona verilmesi? “Yönetim Kurulu Başkanı olarak Mustafa Koç Bey çağırdı ve açıkladı. Sonra da hiç unutmam dedi ki: ‘Ne ben vazgeçebilirim, ne sen gidebilirsin’ Bugün gibi hatırlarım nasıl dediğini…” 

warfdngvb.jpg

40 yıllık iş hayatında Durak’ı en çok heyecanlandıran konu yatırım olmuş. Koç holding'de Turgay Durak'ın CEO'luk dönemi olan son 5 yılda 25 milyar TL’lik yatırım yapıldı. “Yatırımların devreye giriş süreci muazzam heyecan veren bir şeydir” ifadesini kullanan Durak’ın en zorlandığı dönem ise 1994 ve 2001-2002 krizleri olarak öne çıkıyor. Durak, şirketine aidiyet hissiyle bağlı bir profesyonel. Anlatıyor: “Aidiyet hissi, sahip olma hissi, katılımcılık ne derseniz deyin… Ahmet Binbir; Otosan’ı kuran genel müdürdür, daha sonra Ford tarafında başkanlık yapmış, sonra genel idare başkanlığı yapmış bir isimdir. Onun söylediği bir cümle vardır: ‘Şirkete bir şey olduğu zaman etinden et koparıldığı gibi bir hissiyata ermişsen sen artık bu şirketin adamı olmuşsun.’” 

Arçelik'te genel müdürlük yapmış ilk Koç CEO'su 

Levent Çakıroğlu Arçelik'te genel müdürlük yapmış ilk Koç CEO'su olacak. Çakıroğlu, kariyerinde onu en çok tatmin eden şeyin, ekip arkadaşlarının daha fazla sorumluluk alması olduğunu anlatıyor. İstihdam artışı ve global iddia da onun için çok önemli. Kendisini 'değişimi yönetme' konusunda başarılı buluyor. "Sadece kendim gibi düşünenlerin değil, faklı görüşünü ifade edebilenlerin de ekibimde olmasını isterim" ifadesini kullanıyor. "Turgay Durak teknik tarafta güçlü, Levent Çakıroğlu pazarlama tarafında. Geçişte bir sıkıntı olur mu?" diye soruyoruz. Çakıroğlu bu soruyu yanıtlarken, 'kariyerinin önceden planlandığı hissinine kapıldığını' paylaşıyor: 

Geri dönüp bakınca sanki kariyerim planlanmış diyorum 

"Benim için Arçelik gerçekten iyi bir tecrübe oldu. Haklısınız, pazarlama ağırlıklı çalıştım. Ama Arçelik’te, global vizyonumuzu destekleyecek stratejiyi bütünsel bir bakışla oluşturmamız gerekiyordu. Bu stratejinin en önemli ayaklarından biri doğal olarak marka yönetimiydi. Sürdürülebilir büyümenin, global iddianın güçlü markalarla olacağına inandık. Stratejinin en önemli desteklerinden biri bu oldu. Tasarıma da ayrı önem verdik. Bu söylediğim iki konu pazarlama bakışıyla önemli konular. Ama bu stratejinin en önemli taşıyıcılarından biri de teknoloji. Eğer fark yaratacak, rekabetçi üstünlük yaratacak teknolojiye sahip olamazsanız böyle bir global iddia ortaya koymak da olamaz. Kendi teknolojimizin ilk basamağı merkez Ar-Ge’den başlayarak bu konuda da çok önemli çalışmalar yaptık. Stratejinin diğer dayanağı inovasyon. İnovasyon deyince tüm süreçleri kapsayacak, rekabetçi, verimlilik artıracak, yenilikçi fikirleri hep arar olduk. Kalite yönetimi; üründeki kaliteden, üretim süreçlerindeki toplam kalite yönetimine uzanan bir anlayış. Dolayısıyla Arçelik, Mali İşler ile başlayan, Koçtaş’ta ve sonra Migros’ta pazarlama ağırlıklı devam eden kariyerimde büyük avantaj sağladı bana. Arçelik büyük, muazzam bir okul. Sanayi tarafını da bu vesileyle tamamlama fırsatı oldu. Böyle de bakınca aslında dışarıdan bakan bir gözle; sanki kariyerimin planlanmış gibi olduğunu da değerlendirmek mümkün." Turgay Durak burada söze katıldı: "Planlanmıştır."

Kalamış Marina'dan vazgeçti, diğer marinalar takipte...

Turgay Durak bir soru üzerine Kalamış Marina'da süreçten, açıkladıkları gibi çıktıklarını ve yeni bir teklifi kabul etmeyeceklerine dair bir mektup yazdıklarını söyledi. Durak ,Ülker'den devralınan ancak Rekabet Kurulu'na takılan marinalar ile ilgili sürecin ise takipçisi olduklarını, bu yatırımdan vazgeçmeyeceklerini açıkladı

Eski CEO'dan halefine "seyahatini azalt" mektubu

Turgay Durak'ın kariyerinde en üzüldüğü konular, çalışma arkadaşlarını kaybettiği elim olaylar. Biri 6 Şubat 2006'da, kendisinin başlattığı yurtdışı bayi gezilerinden birinde 12 bayinin eşi ve çocuğuyla kaybedildiği kaza... Bundan 5 yıl sonra yine bir 6 Şubat'ta bu kez kariyerinde omuz omuza çalıştığı Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay'ın kaybı. "Akşam 17’den 18.30’a kadar bütçe, verimlilik konuştuğumuz toplantı yapıldı. Evine gitti. Akşam 20.30’da vefat etti. Beni en çok üzen konular bunlar…" diyor Durak. Bu olaydan sonra en üst seviyedeki 400 üst düzey yöneticinin yıllık check –up’ına BT Anjiyo konulmuş. Durak, Nuri Otay'ın vefatından sonra Levent Çakıroğlu'na bir mektup yazmış. Çakıroğlu Arçelik’teki görevi sebebiyle o günlerde çok seyahat ediyor. Mektupta, "Çok çalışıyorsun, bu çalışmalar da başarılı oluyor, senden özellikle rica ediyorum, seyahatlerini azalt, sağlığına dikkat et" yazıyormuş...

Yüzüklerimizi Vehbi Bey taktı eşim '1 Nisan şakası' dedi

Turgay Durak'ın emeklilik kararına eşinin tepkisi "1 Nisan şakası gibi" demek olmuş. Eşine, arkadaşlarına, semt arkadaşlarına daha çok vakit ayırıp daha çok gezmeyi planlıyor Turgay Durak. Ama çalışmadan da duramayacak gibi... "Tüpraş, Ford Otosan, Türk Traktör ve Otosan olmak üzere 4 tane Koç Topluluğu şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak devam etmemi istediler. Emekliliğin yavaş temposuna alışmak için o da bir güzellik oldu" diyor. Durak'ın eşi, uzaktan Vehbi Koç'un kayınpederiyle akrabaymış. Nişan yüzüklerini bu nedenle Vehbi Bey takmış: "Saat 22.00’de de ayrıldı. Fakat giderken kayınvalideme “Hediyemi isterim” demiş. Çünkü gelenek gereği nişan yüzüğünü takan kişiye hediye verilirmiş. İç Anadolu geleneğine uygun olarak yağlı peşkir alındı ve Büyükdere’deki evlerine ziyarete gidildi. Götürdüğümüz hediyeler yardımcısı tarafından biraz hızlı açar gibi olunca Vehbi Bey yardımcısına “Kağadı yırtma, kınnabı kesmeden çöz, dür, bir kenara koy” dedi. Ben o zaman Otosan’a gireli herhalde 8 ay olmuştu. Orada tutumluluğu ne denli önemsediğini, ne kadar önemli olduğunu anladım. İşleri yönetirken de konulara bu perspektifte yaklaştım ve tüketimi tutumlulukla yönettim. 77 Mart ayıydı bu, üzerine kaç sene geçti hala dün gibi hatırlıyorum."