MTV'de emisyona dayalı vergi yolda

Gelir İdaresi Başkanlığı, Motorlu Taşıtlar Vergisinde mevcut sistemi gözden geçirmeye hazırlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA -  Gelir İdaresi Başkanlığı, Motorlu Taşıtlar Vergisinde (MTV) mevcut sistemi gözden geçirmeye hazırlanıyor. Yeni dönemde, ülkemizde de emisyona dayalı bir vergileme gündeme gelebilecek.

Edinilen bilgiye göre, elektrikli araçlarla ilgili özel tüketim vergisi çalışmaları sırasında bu tür araçlarda motorlu taşıtlar vergisi uygulamasının nasıl olacağı da ele alındı.

Gelir İdaresi, Motorlu Taşıtlar Vergisinde önümüzdeki yıl kapsamlı bir çalışma yapılması yönünde bir tavır aldı.

Bu çalışmada, halen silindir hacmi ve yaşı esas alan Motorlu Taşıtlar Vergisi sisteminin, yeni bir değerlendirmeye tabi tutulacağı, bu kapsamda AB üyesi ülkeler başta olmak üzere çeşitli ülkelerin vergi uygulamalarının da tek tek taranacağı belirtildi.

Sözkonusu çalışmada, 17 AB üyesi ülkede uygulanan emisyona dayalı vergileme de gündeme alınacak ve buna yönelik bir sistem de alternatifler arasında bulunacak.

Gelir İdaresinin çalışmalarının ardından mevcut sistemde değişikliğe gidilip, gidilmeyeceği netleşecek.

Bu arada Gelir İdaresi, yeni sistem arayışında en fazla oluşturulacak yeni sistemin İdare Mahkemesi tarafından geçmişte olduğu gibi iptal edilmesinden çekiniyor.

Motorlu Taşıtlar Vergisinde mevcut düzenleme öncesindeki Vergi Kararnamelerinin ardarda iptal edildiğine dikkati çeken yetkililer, "Motorlu Taşıtlar Vergisi, çok geniş bir kitleyi ilgilendiriyor. Yapılacak düzenlemeden memnun olmayan bir kesim mutlaka olacaktır. O nedenle Motorlu Taşıtlar Vergisiyle ilgili çalışmalarda her dönem zorluklarla karşılaşıldı" dediler.

Dünya, emisyona dayalı vergilendirmeye geçiyor

Öte yandan, Gelir İdaresi Başkanlığı Gelirler Kontrolörlerinin "Vergi Sorunları Dergisi"nde yer alan bir araştırmaya göre, tüm dünyada artan araç kullanımı çevre kirliliğine ve sera gazlarının (metan, ozon, karbon monoksit ve karbon dioksit) emisyonuna neden oluyor.

Dünyada her yıl motorlu taşıtların 900 milyon ton karbon dioksit (CO2) yaydığı belirtiliyor. Daha önce yapılan ölçümlerdeki trendin sürmesi halinde OECD ülkeleri, 2050 yılına kadar global motorlu taşıtlar emisyonunun yüzde 60'sına sebep olacak.

CO2 emisyonundaki artış üzerine başta AB ülkeleri olmak üzere birçok OECD üyesi ülke, motorlu taşıtların vergilendirilmesinde geleneksel silindir hacmi, yaş, ağırlık gibi spesifik ölçüleri terk ederek, araçların yaydığı karbon dioksit miktarını esas almaya başladı. Bu uygulamanın yakın gelecekte AB'nin ortak politikası haline gelmesi bekleniyor.

AB, Kyoto Protokolünün öngördüğü şekilde binek otomobillerinin neden olduğu CO2 emisyonunun azaltılması için çevreci araçların satışını teşvik ediyor. Yapılan araştırmalara göre, karbon CO2 emisyonunun yaklaşık yüzde 28'i ulaştırmadan, ulaştırma kaynaklı emisyonun da yüzde 84'ü karayolu ulaştırmasından kaynaklanıyor. Bunun yarısından fazlası da binek otomobiller tarafından gerçekleştiriliyor.

AB Direktifleri doğrultusunda yeni araçların CO2 emisyonu, 2012 yılında ortalama kilometrede 160 gramdan 130 grama düşürülecek ve Kyoto Protokolünün öngördüğü kilometrede 120 gram hedefine yaklaşılacak.

AB'de, 2012'de yeni üretilen araçların yüzde 65'i, 2013 yılında yüzde 75'i, 2014 yılında yüzde 80'i ve 2015'den sonra tamamı Direktif ile düzenlenen ortalama sınır olan 130 grama uyumlu olacak.

AB'de vergi uygulamaları

Halen 27 AB üyesi ülkeden 17'si (Avusturya, Belçika, Güney Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç  ve İngiltere) binek otomobillerde kısmen ya da yakıt tüketimine göre vergi uyguluyor. Bunların 15'i ülke elektrikli araçlar için vergi teşvikleri sunuyor.

Bu 15 ülkede geçen yıl itibariyle motorlu taşıtlar vergisinin gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 3,4, buradan gelen vergi de 337 milyar euro oldu.

Türkiye'de durum

-Türkiye'de motorlu taşıtların vergilemesinde, araçların "silindir hacmi" ve "yaş" esas alınıyor. Silindir hacmi arttıkça araçların vergi miktarı artıyor, yaş arttıkça da vergi miktarı azalıyor.

Motor gücü yüksek olan araçların daha fazla vergi ödemesi çevresel bir unsur olarak ön plana çıkarılmak istense de, sisteme, daha fazla çevre kirliliğine neden olan yaşlı araçların daha düşük miktarda vergilendirildiği eleştirileri yapılıyor.

Bu arada AB ile tam üyelik sürecinin, Türkiye'de de karbon emisyonuna dayalı bir vergileme sistemini zorunlu kılacağı belirtiliyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir