TL fazla devalüe oldu üstünde köpük var

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, yılın ikinci yarısında TL’nin bugünden daha değerli ve faizinde daha düşük olacağını öngörürken kendi deyimiyle ‘Yellen Hanım’ın faiz artırımında muhafazakar davranmasını bekliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN

BERLİN - DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türk Lirası’nın hem Amerika’daki gelişmeler hem de jeopolitik riskler nedeniyle çok fazla değer kaybettiğini düşünüyor. “TL’nin bugünkü konumuna bakarsanız değerinin altında” diyen Hakan Ateş, “Ben TL’nin fazla devalüe ettiğini düşünenlerdenim” vurgusunu yapıyor. TL’nin üstünde çok fazla köpük olduğuna işaret eden Ateş, bunun arkasında Fed’den Avrupa’ya, jeopolitik risklerden, seçime kadar pek çok neden olduğunu da hatırlatarak “Göstergeler TL’nin daha değerli ve faizin daha düşük olmasını gerektirir. Yılın ikinci yarısında da bunun tedricen oluşacağı inancındayım” yorumunu yapıyor. Ateş’e göre, politik arena durulduğu ölçüde makro ekonomik göstergelerdeki pozitif resim kura ve faize de yansıyacak. Ateş’in bu öngörülerinin arkasında Fed Başkanı Yellen’in kendi deyimiyle de ‘Yellen Hanım’ın muhafazakar davranacağı ve faiz artırımında dikkatli adımlar atacağı inancı da var.

DenizBank, 2013 yılında imzaladığı anlaşma ile 3 yıl boyunca dünya voleybolunun en saygın kulüp yarışması olan ‘CEV’in isim hakkını alırken bu yıl Berlin’de yapılan CEV DenizBank Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi final maçı öncesinde Hakan Ateş, piyasaların gündemini yorumladı. Ateş, “Bence Fed’in faiz artışı aralık ayını da geçer. Fed Başkanı Janet Yellen’ın dikkatli ve muhafazakar davranmasını bekleriz. TL’nin bugünkü seviyesine baktığımda bulunması gereken değerin altında olduğunu görüyorum. Türkiye’nin ekonomik gücü ve makroekonomik göstergeleri TL’nin nispeten daha değerli ve faizin daha düşük olmasını gerektirir. Yılın ikinci yarısında makroekonomik göstergelerdeki pozitif durum kura ve faize yansıyacak" dedi. 

Rüzgara karşı gidemezsin 

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ekonomilerin büyüyememe sorunu yaşadığı bir dönemde, alınan makro ihtiyati tedbirlerin de etkisi ile bankacılık sektörünün de artık daha düşük büyüme hızlarında devam ettiğini ve bir dönem yüzde 35’leri bulan kredi büyümelerinin artık yerini yüzde 12-14’lü seviyelere bıraktığına değindi ve gelinen durumu, “Rüzgara karşı gidemezsin, yelkenleri ayarlamak durumundayız” şeklinde özetledi. 

Dayak yemeyen bankacı kalmadı 

Türk bankacılık sektörünün uluslararası regülasyonlara uyumunun yüksek olduğunu hatta dünyanın bugün tartıştığı bazı kuralları BDDK’nın hali hazırda uyguladığına değinen Ateş, “Dünyada bankalar artık denetlenmekten kımıldayamaz hale geldi” dedi ve ekledi: “Basel III kriterleri 2019 yılında yürürlüğe girecek ama biz bu kriterleri çoktandır uyguluyoruz.” Dünyada bankacılık regülasyondan kımıldayamaz hale gelirken denetlenmeyen ve ‘paralel’ bankacılık denilen private equity, venture capital gibi özel sermaye fonları tarafınınsa hızla büyüdüğünü anlatan Hakan Ateş, “2008’deki küresel krizden bu yana dünyada, dayak yememiş bir bankacı yoktur. Türk bankacılık sektörü ise bu tedbir ve yaptırımları 2001 krizinden bu yana yaşıyor” diye konuştu. 

Boynumuz kıldan ince 

İade edilen ücret ve komisyonların sektöre getireceği yük sorulduğunda ise Hakan Ateş, tüketici hakem heyetlerinde 5 milyon civarında dosya olduğundan bahsedildiğine işaret ederek hukuki prosedürle bile baş edilemeyecek noktaya gelindiğine ifade etti. Ateş şöyle konuştu: “Yasalar karşısında boynumuz kıldan ince. İadelerle ilgili her türlü başvuruyu prosedürler tamamlandıktan sonra yerine getiriyoruz. Bankalar bunlar için on yıl geriye giderek dekont çıkarıyor ve bunun için ilave istihdam yapmak zorunda kalıyoruz... Bankaların ürettiği hizmetin bir karşılığının olduğu kanaati toplumda yaygın değil. Bu kanaate biz de mahkum olmuş durumdayız. Elektrikte kayıp kaçak bedelinin geri ödenmesi halinde elektrik dağıtım şirketlerinin büyük zarara uğrayacağı konuşuluyor. Bankacılık sektörü de ücret ve komisyonların geri ödenmesi nedeniyle büyük yük altında.” CEV’in isim sponsor olan DenizBank’ın Türk spor kulüplerine sağladığı 897 milyon TL’lik kredi hacmi ile sektörde lider konumunda olduğunu belirten Hakan Ateş, banka olarak spora yıllık 20 milyon dolara yakın sponsorluk ve reklam desteği verdiklerini de söyledi.

Bankacılığın cefası çok, bu sektörü korumak lazım 

18 yıldır DenizBank’ın genel müdürü olduğunu ve şimdiye kadar DenizBank’ın ilk sahibi Ahmet Nazif Zorlu dahil hiç bir sermayedara 1 TL bile temettü ödemediğine değinen Hakan Ateş, BDDK’nın bu konuda ‘tavsiye’ kararı olduğunu da hatırlatarak “Büyümek için bırakın karları bankada bırakmayı, üstüne sermayedarlar kaynak getiriyor. Son 5 yılda hiçbir yabancı banka 1 lira temettü ödemesi yapmadı. Ama bankaların değeri artıyor, Türkiye’de bankacılık gelişme potansiyeli olan bir sektör” dedi. Eski bir banka patronunun kendisine söylediği bir söze de atıfta bulunan Ateş, “Bir alırken, bir satarken para kazanırsın. Başka bir şey bekleme demişti. Bu kadar vergiye, ezaya cefaya rağmen yapmaya değer bir iş. 35 yıldır bankacılık sektörünün içindeyim. Benim gördüğüm ve edindiğim tecrübe şu; bu işe iyi bakılmalı, şimdi olduğundan daha derin, geniş ve yaygın yapılmasına olanak sağlanmalıdır” diye konuştu.