TSK'ya girişle ilgili sınavlar mercek altında

Darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün TSK'ya askeri okullardan sızdığının ortaya çıkmasının ardından askeri lise ve astsubay meslek yüksekokullarına giriş sınavları incelemeye alındı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) askeri okullardan sızdığının ortaya çıkması ve sınavı yapan bazı komutanların darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınmasının ardından TSK'ya girişi sağlayan sınavlar mercek altına alındı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Meslek Yüksek Okulu sınavları geçen hafta, FETÖ'nün darbe girişiminden hemen önce yapılmış, sınav kazananların mülakatı ise önceki gün gerçekleştirilmişti.

Sınavı yapan komutanlardan bazılarının da darbe girişimine katıldığını tespitinin ardından söz konusu sınavlara ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı.

Sınavlarda görev alanlardan Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, darbe teşebbüsüne katıldığı iddiasıyla tutuklandı.

Cural'ın yanı sıra, FETÖ'nün darbe girişimi kapsamında, TSK'ya giriş için düzenlenen sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve öğrenci seçiminde etkin olan çok sayıda isim hakkında da tutuklama kararı verildi.

Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Amfibi Okullar Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez'in ise "Türkiye Cumhuriyeti'nde silahlı isyan teşebbüsü", "Yasama organını engellemeye teşebbüs", "Anayasa'yı ihlal", "Cumhurbaşkanı'na suikast" ve "fiili saldırı" suçlamalarıyla tutuklanmasına karar verildi.

Paralel Devlet Yapılanması (PDY) kapsamında askeri liselere giriş sınavlarında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Kayseri'de 3 Haziran 2015'te başlatılan operasyonda, haklarında gözaltı kararı çıkartılan 8 kişiden 4'ü gözaltına alınmış, zanlılardan 1'i savcılık talimatıyla 3'ü ise çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Aynı soruşturma kapsamında 28 Aralık 2015'te Kayseri Adliyesi'ne çağrılarak ifadesi alınan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir hakkında da adli kontrol kararı verilerek yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti.

Firari durumdaki zanlılardan E.C, 24 Haziran'da Çin'e gitmek üzereyken İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Kırgızistan'a gittiği tespit edilen 3 kişi ise halen aranıyor.

"Sınavların yenilenmesine karar verilebilir"

Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PDY'nin öncelikle askeri liseler, astsubay okulları, harp akademileri ile kuvvet komutanlıklarının personel başkanlıklarında örgütlendiğine işaret ederek şunları söyledi:

"Bu nedenle somut olarak bir şey söyleyemeyiz ama mevcut kurumlar, mercek altına alınmadan hem sınavların hem mülakatların doğru olarak kabul edilmemesi gerekir. Sınavı yapanlara dikkat ederek sınavların yenilenmesine bile karar verilebilir. Aslında askeri liseler, mesleğe herhangi bir katkısı olmayan okullar. Sadece örgütlenme ve ideolojik kadrolaşmalara sebep olan eğitim müesseseleri. Bir an önce Milli Eğitim Bakanlığına devredip köklü değişiklik yapmak gerekir. Devredildikten sonra Harp Okullarına direkt öğrenci almak daha sağlıklı olur. Harp Okullarının da mutlaka Milli Savunma Bakanlığı bünyesi içerisinde bulunması gerekir. Harp Okullarına girişte başarı dikkate alınarak sınavlar düzenlenmelidir. Ancak askeri liselerin kaldırılmasını, buna en köklü çözüm olarak görmek lazım."

Astsubay Meslek Yüksek Okulu sınavlarını yapan komutanlardan bazılarının darbe girişimine katıldığının tespit edilmesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Tanrıverdi, "Hem askeri liselere giriş, hem de astsubay meslek yüksekokullarına girişte kullanılan sınavların mercek altına alınması lazım. Bunun ardından lüzum görüldüğünde sınavların yenilenmesi lazım. Sınav soruları da sızdırılmış olabilir." diye konuştu.

Başkanlığını yaptığı Adaleti Savunanlar Derneğine haksızlığa uğradığını belirten askeri okul öğrencilerinin müracaat ettiğini aktaran Tanrıverdi, "Bu öğrenciler, bu okulların hem idari hem eğitim kadrolarında PDY'nin fevkalade kadrolaştığını beyan ettiler. Olaylar da onu gösterdi." dedi.

Özellikle askeri öğrencilere sağlık raporu veren doktorların da incelenmesi gerektiğine dikkati çeken Tanrıverdi, "Bunların üzerinde durulmalı. Bunlar değiştirilmeden veya eskiler iyice mercek altına alınmadan yapılan imtihanlar geçerli sayılmamalı." görüşünü aktardı.

"Sınav sorularını vererek kendilerinden olanları aldılar"

YAŞ kararıyla 1998'de emekli olan Jandarma Kurmay Albay Kemal Şahin ise kendisinin akademiyi bitirdiği 1994'ten itibaren PDY'nin Harp Akademilerine girenlere sınav sorularını vererek hep kendilerinden olanları bu okullara aldıklarının açık olduğunu belirtti.

Harp Akademisi sınavlarının çok zor olduğunu vurgulayan Şahin, "1-2 sene çalışılan bir sınavdır. Edindiğimiz intiba, bütün askeri sınav sorularını vermişler, ondan sonra yapılanmışlar. Bu çok aşikar." dedi.

Şahin, şöyle konuştu:

"Besbelli. Hiç şüphemiz yok şu anda, hepsi sınavları kendi taraftarlarına, yandaşlarına vererek bu okullara almışlar, yetiştirmişler, kadrolarını oluşturmuşlar. Cumhurbaşkanı'nın, tüm kuvvet komutanlarının emir subayı, yaveri olacak kadar gitmişler. Zaten tugay komutanlıklarının hemen hepsi onların elinde çünkü kalkışmaya katılanların pek çoğu tugay komutanı, çok az katılmayan var. Onlar da karmaşadan, halkın engellemesinden katılmadılar. Bu belli oldu."

Harp Okulu yıllarında, sınav sorularını çaldığından şüphelendiği isimler olup olmadığı sorulan Şahin, şunları kaydetti:

"Bazı bizimle okuyan arkadaşlarımızın eğitim yılı içerisindeki performanslarından bunların akademiyi nasıl kazandığından şüphe ettiğimizi şimdi düşünüyorum. O zamanlar, insan bazı soruları bilemez, derslerde başarılı olamaz filan diye düşünüyoruz ama bütünü göz önüne aldığımızda öyleleri var ki şimdi bunlardan bir kısmı darbe teşebbüsü suçuna iştirak ettiler. Böyle bir şey o yıllarda varsa bile çok azdı. Ama ileriki yıllarda besbelli zaten bütün devlet memurluğu sınavlarında soruları verdikleri ortaya çıktı. Artık bunu da kimse inkar edemiyor. Silahlı Kuvvetler, milletten oluşursa ancak böyle sızmalar olmaz, dengeler olur, kalkışmalar olmaz, herkes birbirini dengeler. Şablon koymayacaksınız. Orayı ele geçiren 'Türkiye'ye ele geçireceğim, Ortadoğu'yu kontrol edeceğim' gibi hesaplar içine girmez. İnşallah şimdiden sonra bu oyun da bozuldu."