'Kıbrıs'ta pek çok konu çözüme ulaştı'

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı, Kıbrıs müzakerelerinde pek çok konunun çözüme kavuştuğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide , Cenevre'deki görüşmelerde çok sayıda konunun çözüme kavuşturulduğunu, bazı diğer konularda da çözüme yakın olunduğunu söyledi.
Eide, görüşmelerde daha yapılacak iş olduğunu da vurguladı.

Eide, Cenevre'de düzenlenecek Kıbrıs konusundaki uluslararası konferansın, garantör ülke dışişleri bakanlarının katılımıyla yarın gerçekleşeceğini açıkladı.

AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de görüşmelerin yarın olumlu bir şekilde sonuçlanmasını umduğunu ve müzakerelerin "Kıbrıs'ta normalleşme için en son şans olduğuna inandığını" ifade etti.

Juncker Malta'nın başkenti Valetta'da yaptığı açıklamada "Riskli bir süreç ama barış söz konusu olduğunda riskler almalısınız. Risk almayanlar aslında daha büyük bir risk alıyor. Bence adayı yeniden birleştirme vakti geldi. İki toplum lideri de mükemmel bir iş çıkartıyor ve Cenevre'deki görüşmelerin yarın olumlu bir şekilde sonuçlanmasını umuyorum" dedi.

Ömer Çelik: Güney Kıbrıs'ın vetosu bir vizyonsuzluktur

AB Bakanı Ömer Çelik Ankara'da Finlandiya Dışişleri Bakanı Soni ile birlikte açıklamalarda bulundu.

Bakan Çelik açıklamasında, "İki kurucu devlete dayanan bir çözüme ulaşma konusunda Türkiye'nin iradesi güçlü. Zaman zaman basında da okuyorum, bazı siyasilere atfen açıklamalar yapılıyor. Hiç kimse Güney Kıbrıs Avrupa devletidir, dolayısıyla kuzeyin güneye katılması gibi bir yaklaşımla ele alamaz. Böyle alınırsa yanlış olur. Önce bir çözüme kavuşulsun, yeni kurulacak devlet AB'ye girsin şeklindeydi. Önce Dışişleri Bakanları düzeyinde bu görüşmeler ele alınacak, belli bir aşamaya geliniyorsa, Yunanistan ve İngiltere Başbakanı gelmesi halinde sayın Başbakanımız tarafından temsil edilecektir. Şu aşamada Başbakanlar düzeyinde ele alınabilecek bir olgunluğa gelmiş midir, buna bakılıyor. Kuşkusuz bu iş çözülürse AB'de ilerleme sağlanır şeklinde bir tablonun konulması doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletine Güney Kıbrıs'ın vetosu bir vizyonsuzluktur. Çoğu kez Güney Kıbrıs'ın vetosunun arkasına saklanan başka ülkeler olduğunu biliyoruz." dedi.

Taraflar toprak ve haritaları tartışıyor

Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının liderleri bugün Cenevre'de devam eden görüşmelerde toprak değişimi konusunu ele alıyorlar. Bu konu, bu yıl bir referandumla halklara sunulması mümkün olan bir anlaşmaya varılması amacıyla devam eden barış görüşmelerinin en önemli alanlarından biri.

On yılı aşkın bir süredir Türkler ve Rumlar ilk kez, iki bölgeli bir federasyon içinde yer alacak kurucu devletlerin toprak sınırlarının ne olması gerektiği hakkında kendi haritalarını Birleşmiş Milletler'e sunuyorlar. Adanın 1974 yılından beri devam eden bölünmüşlüğüne son vermek amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades 2015 yılında adada başladıkları görüşmeleri Cenevre'ye taşıma kararı almışlardı.

Bugün harita değişimi yapılıp yapılmayacağı sorusuna Anastasiades, "Sanıyorum evet ... öyle anlaşmıştık" dedi. Bu konuda yapılacak yeni bir düzenlemeyle, Kıbrıs'ı batıdan doğuya kesen ateşkes hattı değişecek ve Türk tarafının elinde bulunan yüzde 36 oranındaki toprak muhtemelen yüzde 30'a inecek.

Daha önceki barış görüşmelerinde Türk tarafının coğrafi olarak yüzde 29.2 oranında toprak talebine karşılık Rum tarafının önerisi Türklere yüzde 28.2 oranında toprak verilmesi olmuştu. Görüşmeler hakkında bir Rum yetkili, "Kıbrıs Rum denetiminde olacak topraklara mümkün olduğu kadar Rum göçmenin geri dönmesini istiyoruz" dedi. Kıbrıs'ta 1960'tan sonra yaşanan toplumlararası çatışmalar ve 1974 barış harekatı sırasında 165,000 Rum ve 40,000 Türk evlerini terk ederek topraklarından ayrılmıştı.

Cenevre'deki görüşmelere Yunanistan, Türkiye ve İngiltere'nin temsilcileri de yarın katılacak. Genişletilmiş toplantıda güvenlik sorunları ele alınacak. Garantör ülke olarak bu üç ülkenin dışişleri bakanlarının görüşmelere katılması bekleniyor. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'ta bulunan 30,000 kişilik askeri varlığına Rum tarafı itiraz ediyor ve bu birlik geri çekilmeden bir uzlaşmanın mümkün olamayacağını savunuyor. Türkiye ise bu askeri varlığı Türk toplumunun güvencesi olarak görüyor.