'Günü gelince bakarız'

TBMM Başkanı Çiçek, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Erdoğan'ın, Başbakanlık görevinin ne zaman sona ereceği ile ilgili soru üzerine, "Günü gelsin ona göre bakarız" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Cemil Çiçek, "Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık görevinin ne zaman sona ereceği" ile ilgili soru üzerine, "Gün gelmeden niye tartışmaya gireyim ya da niye tartışayım. Su akar kendi mecrasını bulur. Türkiye, yeni kurulmuş bir devlet değil. Herşeyin nasıl olacağı belli. Bu konunun benim yönümden çok fazla merak edilecek yanı yok. Günü gelsin ona göre bakarız" dedi.

"Su mevzuata göre mi akar?" sorusuna Çiçek, "Nasıl akması gerekiyorsa, nasıl akıyorsa öyle akar" yanıtını verdi.

Çiçek, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış, yeni tartışmalarla yeni bir kısım konuyu oraya buraya çekmekle, bu işin tadını kaçırmayalım. Mevzuatı, uygulamaları belli, verilmiş kararlar var, bunların geçmişte tartışmaları yapılmış, karara bağlanmış. Onun için neyse, vakti zamanı gelince... Benimle doğrudan ne ilgisi var? Herkes bunu yazıyor, çiziyor. Bir de ona baksınlar. Eskiden sadece Meclis yapıyordu, bu işleri, işlemleri. Şimdi 4 makamın bu işte yetkisi ve sorumluluğu var, uygulaması olacak. Onun için ona bakmak lazım. Evvela şu ana kadar olan kısım ayın 15'ine kadar olan kısım, Yüksek Seçim Kurulu'nda. Evvela bir kararını versin. Ne zaman açıklıyor, ne diyor, ne demiyor? Ondan sonra bize bildirecek, Cumhurbaşkanlığı'na bildirecek. Başbakanlık'a gönderecek. 'Resmi Gazete'de yayımlanır' diyor, 'ilan edilir' diyor. Birden fazla makamın bu konuyla ilgisi var. Bunların hepsi derlenir toplanır, doğru olan neyse o yapılır. Onun için bu konuları fazla tartışmamıza gerek yok. Türkiye'de tartışılacak bir sürü konu var, onlara bakın."

"CHP yargıya başvurdu" sözleri üzerine Çiçek, "Herkesin başvuru hakkı var, o da onun hakkıdır. Yargıya bir başvuru var ve yargı da bir karar verecek. Yargı kararları da bağlayıcıdır. Siz onu benimseseniz de benimsemeseniz de kişisel olarak onu hukuken doğru bulursunuz, yanlış bulursunuz ama yargı kararları bağlayıcı. Demek ki yargıya da başvuru var. Onlar da bir karar verecektir" karşılığını verdi.

"Cumanın işini çarşambadan niye konuşuyoruz ki"

TBMM Başkanı Çiçek, muhalefetin, "Meclis Başkanı bir işaret verirse, biz bunlara mecbur kalmayız" dediğinin söylenmesi üzerine ise "Konu kesin değil, cuma günü kesinleşecek. Herşey bir yetki meselesidir. Kimin yetkisi var ve bu yetki ne zaman başlıyor? Bunlar tekemmül etmeden nasıl olacak bu işler? Ama insanların başvuru hakkı var, ona kimse bir şey demez. Başvuruya muhatap olan kurumlar da bir karar verir. Niye anlamıyoruz? Cuma günü kesinleşmeyecek mi? Bugün çarşamba. Cumanın işini çarşambadan niye konuşuyoruz ki?" dedi. 

Bir gazetecinin, "Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur" sözlerine Çiçek, "Her zaman belli olmuyor Türkiye'de" yanıtını verdi.

Cemil Çiçek, "Meclis'in, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili nasıl bir hazırlık yaptığının" sorulması üzerine, "Bunların hepsi gelsin... Geçmiş dedim ya, geçmiş uygulamalar var. Cumhurbaşkanı'nı ilk kez halk seçti ama ondan evvel de 11 tane Cumhurbaşkanı'nı seçti bu Meclis. Halkla ilgili kısmı bitti. Bunun hukuki prosedürünü YSK tamamlıyor, ondan sonraki kısım, geçmiş uygulama neyse o yapılacaktır" diye konuştu.

"Burada mazbatayı siz vereceksiniz. Nasıl bir şey planlıyorsunuz?" sorusunu Çiçek, "O, kanunda yazılı zaten. Siz o kanunu okumadınız herhalde. Bence siz, 20. 21. maddeyi okuyun gelin de ondan sonra konuşalım. 20. 21. maddeye göre bu işler düzenleniyor. Orada tutanağın nerede, nasıl verileceği yazılı, çok açık" diye yanıtladı.

"Halkın seçtiği birine karşı protesto ne kadar doğru olur?"

Çiçek, "Muhalefetin yemin törenine girmeyeceğine ilişkin haberler var" sözlerine yanıt verirken, "Halkın seçtiği birine karşı böyle bir protesto ne kadar doğru olur, ne kadar yakışık alır? Doğru olur mu bu?" dedi.

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, "ayağa kalkmayacağını ve sırtını döneceğini" söylediğinin anımsatılması üzerine ise Çiçek, şunları kaydetti:

"İsimlendirme yapmayın. O tür işler benim siyasi üslubuma yakışmaz. Şahıslar üzerinden bir şey yapmam. Halka gidilmiş, halk demiş ki 'ben Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı seçtim. 'Ben bunu kabul etmek durumundayım. Oy versem de vermesem de. Dünya kabul ediyor, tebrik ediyor; tebrik telefonları ve mesajları var. Kabul eden siyasi parti liderlerimiz var, 'tebrik ederiz, hayırlı olsun' diyor. Rakibi olanlar tebrik ediyor. Bunu kabul etmek durumundayız, aksi takdirde bu seçimleri neden yapıyoruz? Onun için o kısımları bilmem ben. Kendisinin takdir edeceği, bileceği bir şey. Biz yasa ile Anayasa ile İçtüzük ile ne yapmamız gerekiyorsa, işin o kısmını yaparız. Geri kalanın nasıl davranacağı, ne yapacağı konusu benim bileceğim bir şey değil. Herhalde hepimizin 12. Cumhurbaşkanıdır, bunda tereddüt yok. Ona göre davranırsak daha uygun bir şey yapmış oluruz. Çünkü bizi seçen de Cumhurbaşkanını seçen de belediye başkanını da Meclis üyelerini de seçen aynı halk."

"Devlette kavga yapmayalım"

Cemil Çiçek, "Muhalefet eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı protesto etti" sözlerine, "O yanlışsa o yanlışı bugün de devam ettirelim mi? Ama o yanlışı yapanlar sonunda dedi ki Başbakan olarak görevlendirilip hükümet listesini sunarken, sizler sordunuz o da dedi ki 'devlette kavga olmaz.' O zaman, devlette kavga yapmayalım. Bu işin eleştirisini yaptık, herkes heybesinde, çantasında ne varsa birbirine söyledi ama sonuçta vatandaş karar verdi. O karar üzerinde biz hukuki işlemleri yaparız. Geri kalan, herkesin bileceği bir iştir" yanıtını verdi.

"Resmi Gazete'de ilan edildiği gün Başbakanlık düşer" şeklinde açıklama yaptığının söylenmesi üzerine, Çiçek, "Özal'la ilgili böyle bir uygulama var. Daha önce olmuş ama daha sonra aynı konuyla ilgili yargıya gitmiş bir başka özel olay sebebiyle. Ceza Genel Kurulu kararı var, onlara bakın. Bu yargı kararı, 'Cumhurbaşkanı sıfatı seçimle mi kazanılıyor, yeminle mi kazanılıyor?' tartışmasına ışık tutuyor" dedi.

Cemil Çiçek, "CHP'nin Başbakan hakkında verdiği soruşturma komisyonu önergesinin akıbeti ne olacak, Meclis Başkanlığı önergeyi geri çekebilir mi?" sorusunu, "Yok. Meclis Başkanı'nın bir grup veya milletvekilinin verdiği hiç bir teklifi, önergeyi çekme yetkisi yok. Sadece önerge verilirken, İçtüzüğe, geçmiş uygulamalara aykırı ise onu söyleriz; yoksa 'sen önerge verme ya da verdiğin bu önergeyi geri çek' demeyiz. Meclis soruşturması kim için verilir, gensoru kim için verilir? Bunlar çok açık hükümler. Bu noktalarda, haberlik veya ihtilaf konusu olan bir şey yok" şeklinde yanıtladı.

Çiçek, "Önerge kendiliğinden düşer mi?" sorusuna yanıt verirken, "Geçmiş uygulamalara bakarız, varsa... Ama ayın 31'ini daha çok var" dedi.

Cemil Çiçek, "Meclis çalışma kararı aldı. '15 günü geçmemek üzere ara verebilir' diyor. Ara verebilir dediğine göre, Meclis kendisi karar verebilir, şu gün şu saatte toplanmak üzere' diye. O zaman bizim olağanüstü toplantıya çağırmamıza gerek yok. Çünkü herkes 28'inde toplantının olduğunu biliyor demektir. Eğer ihtiyaç varsa, uygunsa çağırırız ama şu an öyle bir şey gözükmüyor" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Yeminden sonra ara verirse" sözleri üzerine Cemil Çiçek, "Yeminden sonra ara vermede şu noktada zorluk var. Yeni bir Başbakan atanacağına göre, Meclis'in açık olması lazım. Kabine sunulacak, raporunu okuyacak, müzakeresi ve güvenoylaması yapılacak. Bunlar belli süre Meclis'in açık olmasını gerektirir" dedi.