Hukuk

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Türkiye’de KOBİ’lerin sorunlarıyla birebir ilgilenen KOSGEB, dünyadaki benzerleri gibi sık sık KOBİ’lerin sorunları konulu raporlar yayınlar. Her ne kadar sorunlar listesi araştırmadan araştırmaya değişmese de bu araştırmalara devam edilir. Söz gelimi KOSGEB’in 2001 yılında yaptığı sorunlar araştırmasına bir bakarsanız 2013 yılında bundan farklı bir liste göremezsiniz. Bunun nedeni basittir. İşletme sorunları soysal (generic) sıralandığından zaman ve mekandan bağımsızdırlar. O nedenle ne zaman nerede yaparsanız aynı liste çıkar karşınıza. Hatırlanacaktır KOBİ’lere yapılacak yardımda finansmandan (*) değil ‘iş çevresinin’ düzeltilmesinden başlanılmasını önerip duruyorum. Geçtiğimiz hafta iş çevresinin düzeltilmesinin işin hukuki çerçevesinden başlamalı gerektiğini yazmıştım.

Hukuk Arapça doğru, uygun, gerçek anlamına gelen haqq kelimesinden türetilen ve haklar anlamına gelen huquq kelimesinden Türkçemize geçen bir kelimedir. Yani kelime anlamı arkasında doğru kavramı yatar. Plato’dan günümüze tanımlama tartışması hâlâ devam eden ‘adalet’ kavramıyla ‘doğru’ kavramının esnekliği göz önüne alınırsa hukukun doğruluğunu sağlamanın ne kadar zor olduğu anlaşılacaktır. Bizim doğruları hukuk yoluyla arama tarihimiz oldukça yenidir ve zaman zaman yaz boz tahtasına dönmüştür.

Ben iş hayatına 1968 yılında Ankara’da henüz ODTÜ İşletmecilik Bölümü'nde öğrenciyken, bir orta büyüklükte şirkette müdür muavini unvanıyla başladım. O yıllar internet filan olmadığı için okur yazar olarak bilgi kaynağımız gazeteler ve dergilerdi. Resmi Gazete diye bir gazetenin basıldığını ben ilk defa orada gördüm. Daha da garibi her sabah günlük gazeteden çok resmi gazete okuma adetini de orada gördüm. Ondan neredeyse yirmi yıl sonra bir holdinge genel koordinatör olarak atandığımda da Resmi Gazete okuma alışkanlığı ve mecburiyeti devam etti. Zaman içinde bir şey Resmi Gazete'de yayınlanmadan haberdar olmanın işletmeciliğin ‘beceri’ hanesine neden en başlarda yazılan bir haslet olduğunu da öğrendim. 

O zamanlar elektronik ortam ortada olmadığından liseden sınıf arkadaşımın babası Lebib Yalkın’ın sahibi olduğu yayınlarına abone olup takipten başka bir çözüm de yoktu. Şirkette en önemli ve etkin yardımcım hukuk müşavirimiz Sami abi idi. Ben ABD’de yöneticilik yaptım, orada bu böyle değildi. Bunun nedenlerine daha sonra değiniriz. Sadece şu örneği vererek konumuza devam edelim. Diyelim ki diş protez laboratuvarı alanında çalışan bir KOBİ'siniz. 29425 sayı ve 25.7.2015 tarihli yönetmeliği okudunuz mu? Diyor ki: 15/5/2014 tarihli ve 29001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıbbi Cihaz Satış, Reklam ve Tanıtım Yönetmeliği'nin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına “işitme cihazı merkezleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 7/12/2005 tarihli ve 26016 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Diş Protez Laboratuvarları Yönetmeliği kapsamına giren diş protez laboratuvarları” ibaresi eklenmiştir. Ne demek anlamadınızsa üzülmeyin, okumadınızsa okuyun!

Genelde hukuk kurumların, bireylerin ve devletin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlemek, anlaşmazlıkları adilane çözmek için hazırlanan bir kurallar bütünüdür. Bu kurallar: (1) Uyulması zorunlu olan kuralları, (2) İlişkilerde tanımlanmadığı için ortaya çıkan boşlukları telafi eden kuralları; (3) İlişkilerde ve ilişkilerin düzenlenmesinde geçerli kavramların tanımlanmasına yönelik kuralları ve (4) Diğer kurallara yorum getiren kuralları kapsar. Özellikle pahalı ve birikimli mali-hukuk müşavirlerinden yoksun, birikim olarak hukuku takip edemeyecek KOBİ’lere yardım bu kuralların iyileştirilmeleriyle başlamalıdır.

KOBİ’lere yapılacak iş çevresini iyileştirecek çalışmalar üç açıdan ele alınmalıdır: (1) Sistemin 21. yüzyıla uygunluğu; (2) çalışma hızı ve (3) kalıcılığı. Ülkemizde her üç alanda da kapsamlı ve ciddi reformlara ihtiyaç vardır. 
Kurum, kişi ve devletin birbirleriyle ilişkilerinden doğan hak ve sorumluluklarını düzenleyen kurallar elektronik ortamda yapılan ticaretin öne geçtiği, üretimin bilgisayara bağlı yazıcılar tarafından yapılmasının bilim-kurgu filmlerinden çıkıp realite haline geldiği, neyin ulusal neyin uluslararası olduğunun artık belli olmadığı ortama uygunluğu açısından yeniden gözden geçirilmelidir. Hukuk sistemimizin yavaşlığı ve kolaylıkla daha da yavaşlatılabilmesi sadece ticari alanda değil her alanda ciddi bir sorundur. Sık sık yapılan, maddelere yönelik değişiklikler, yeni yönetmelikler, kararnameler hukuki iş çevresinin takibini KOBİ’ler için ciddi bir sorundur.  Acil yapılmasında fayda olan şey KOBİ’leri bu konuda bilgilendirerek yardımlarını arttırmak (böyle programlar vardır) ve ilerisi için sistemi iyileştirmektir. Yoksa bir avukat dostumun rakip avukatın işi uzatma taktikleri hakkında dediği gibi “hakkını alana kadar hakkın rahmetine kavuşursun” düzeni ile iş yapması zordur.
Sağlıcakla kalın.

(*) Turizm sektöründe özellikle 2015 yılında karşılaşılan zorluklar gazete sayfalarında hemen her gün dinlendiriliyor. Senelerdir ucuz kredinin sektörlerde ve işletmelerde çarpıklar yarattığını, derde deva olmadığını yalnız ben değil bir çok yazar yazdı durdu. Yine de sıkıntılara çözüm olarak hâlâ ucuz kredi önerenler arasında siyasiler başı çekiyor. Kâr edemeyen işletmelerin hakim olduğu sektörlere ucuz kredi çöle su dökmeye benzer.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019