i-CEO yolda, geliyor

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Oxford Üniversitesi Yayınevi (OUP), aynı üniversitede baba-oğul iktisat hocaları Richard ve Daniel Susskind’in “Mesleklerin Geleceği: Teknoloji, Uzmanlığı Nasıl Dönüştürecek?” başlıklı kitabını geçen ay yayınladı. Ciddi bilimsel ağırlıkları olan yazarlara göre; doktor, öğretmen, muhasebeci, mimar, hukukçu gibi 10 mesleğin işlevi, tanımı, teknolojideki ilerlemeye göre değişmek zorunda kalacak. Çünkü çok sayıda alanda bilgi, dünyanın erişimine açılmış olacak. Fazlasıyla özel bilgi gerektiren derin uzmanlık alanlarında yine uzmanlara ihtiyaç duyulacaksa da bunların sayısı azalacak. 

Teknolojinin, hayatımızı nasıl değiştireceğini hep öngörmeye çalışıyoruz. Her kuşak, bunu kendine göre yapıyor. Hatta, bilim ve teknoloji üretmemiş Osmanlı’da bile bir bilim kurgu romanımız var: 1913’te Molla Davutzade Mustafa Nazım Erzurumî, “Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet” adlı eserinde Boğaziçi’ne asma köprü, Adalar’a giden tren öngörmüştü: “Denizde dubalar var, tren karadan dubaların üzerine yürüdükten sonra şimendifer makineleri dubaların yanlarındaki çarkları tahrik ederek tren kemal-i süratle Adalar’a gidiyor, aynı süratle yine avdet ediyordu. Adalar’a baktım, fabrika bacaları etraflarını kara bulut gibi sarmıştı.” (Boğaziçi Üniversitesi’nce 2012’de yayınlandı). 

Günümüze gelirsek, Dünya Ekonomik Forumu (WEF), bilgi ve iletişim teknolojilerinde üst düzeyde görevli 800 kişiye, yakın geleceğe dair öngörülerini sordu. Yanıtları, “Teknolojide Dönüşüm Noktaları ve Toplumsal Etki” başlıklı raporunda aktardı (Technology Tipping Points and Societal Impact). 

WEF’in sorusu şuydu: “Teknolojide, 2025 yılına kadar hangi dönüşümler gerçekleşebilir?” (Seçtiğim yanıtların yüzde işaretini ve oran kesirlerini attım): 

Kılık kıyafetimiz internete bağlı olacak diyenler %91. ABD’de tamamen robotların çalışacağı eczaneyi göreceğiz diyen 86. Üç boyutlu baskıyla üretilen ilk otomobili görürüz diyen 84. ABD’de sürücüsüz otomobil oranı %10’a ulaşacak diyen 78. Üç boyutlu baskıyla üretilen ilk böbreği görebiliriz diyen 76. Cihazlar arası iletişim, bütün internet trafiğinin %50’sini oluşturacak diyen 69. Nüfusu 50 bini aşan, caddelerinde trafik ışığı olmayan ilk şehri göreceğiz diyen 63. Yapay zeka (algoritma), bir yönetim kurulunda görev alabilir diyen 45. 

Bunlardan alttaki, gerçekleşmesi mümkün ama zor görüneni, bu yıl gerçekleşti. Hong Kong’da Deep Knowledge girişim sermayesi şirketi, nereye yatırım yapması gerektiğine daha iyi karar vermek amacıyla bir algoritmayı “resmen” yönetim kurulu üyesi olarak atadı.

Algoritma, Aging Analytics adlı bir biyoteknoloji şirketinin ürünü. VITAL adlı bu yazılım biyoteknoloji yatırımlarını erken evrede saptayıp, geleceklerine dair tahminde bulunma “yeteneği” ile donatılmış. Böylece, yenilenebilir tıp, kanser tedavisi, biyoinformatik, ilaç geliştirme, kişiye özel tıbbi tedavi gibi ileri teknolojik konularda çalışmaya başlayan şirketlerin verilerini analiz edebilecek. Yönetim kurulunda “oy” da verecek. 

Bu yenilikçi gelişmelere ABD’de hemen isim uyduruldu: Thingalytics. Şeyler anlamına “things” ve analitik sözcüklerinden... Bu arada, Harvard Business Review’da Devin Fidler imzalı şu makale, ne ilk, ne son: “Yazılım, yöneticilerin yerini nasıl alabilir?” (ABD baskısı, 21.04.15) 

Böylece, i-CEO diye bir kavram ortaya çıkıyor: Gartner, 2018’e geldiğimizde dünyada 3 milyonu aşkın işçiyi “robo-patron”un denetleyeceğini öngörüyor. Ve son bomba: Japonya’da bir yapay zeka algoritması, üniversite sınavında matematik, fizik, İngilizce sorularını doğru yanıtladı. 950 puan üzerinden 511 alarak sınavı geçti. Öğrencilerin puan ortalaması 416’da kaldı. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019