İhracatçıların markaları yurtdışında tehlike altında

Adres Patent Genel Müdürü Ali Çavuşoğlu, yurtdışına açılan firmaların ürünlerine marka tescili yapmadıkları için ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Taylan BÜYÜKŞAHİN

İSTANBUL - Dünyanın dört bir tarafına ihracat yapan Türk firmaları, marka tescili yapmadıkları ülkelerde patent davaları ve ürün toplatmalarıyla karşı karşıya kalabiliyorlar.

İhracat yapacak olan firmaların öncelikle bir strateji belirlemesi gerektiğini ifade eden Adres Patent Genel Müdürü Ali Çavuşoğlu, ilk başta ihracat yapılacak ülkede markalarının tescilli olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu, "Eğer kendisinin markası orada tescil ettirilmişse o ülkeye ihracat yapamaz, malları gümrükte durdurulur. Tescili yoksa mutlaka markasını tescil etmesi gerek. Firma, geliştireceği strateji çerçevesinde hareket etmeli. Mesela 5 yıllık bir plan yapılmalı. Bu 5 yılda ihracat yapılacak ve yapılması planlanan ülkelerde tescil şart. Neden 5 yıl? Çünkü 5 yıl içerisinde tescil edilen ürün orada kullanılmak, ihracat yapılmak zorunda" diye konuştu. 

Firmaların taklitten kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, başka firmanın logosuna benzer bir ürün yapılırsa, tescil etmelerine rağmen firmaların sorun yaşayabileceğini aktardı. Tüketicinin logoyu benzetip benzetmediğinin çok önemli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, bu nedenle daha özgün, inovatif ürünler yaratılması gerektiğini kaydetti. 

Marka tescili yetersiz seviyede
Türkiye’de 1995’de çıkartılan kanun hükmünde kararname ile patent başvurularının patladığını söyleyen Çavuşoğlu, 1995'ten bu yana yapılan başvuru sayısının ise 800 bini bulduğunu belirtti. Sadece geçen yıl 122 bin marka başvurusu yapıldığını dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, Türkiye’nin markalaşma konusunda önemli bir mesafe kaydettiğini gösteriyor. Ancak yine de toplam sayıya baktığımızda TOBB verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 300 bin firmamız bulunmakta. Her yıl da 50 bin civarı firma buna ekleniyor. Bu 800 bin başvurunun çoğu da aynı firmalara ait. Sonuca baktığımızda ise 500-600 bin firmanın hiçbirinin marka tescili yapmadığını söyleyebiliriz. Uluslararası arenaya baktığımızda ise TİM verilerine göre 60 bin civarı ihracatçımız olduğunu görüyoruz. 88 ülkeyi kapsayan Madrid Protokolü’nde Türkiye’nin başvuru yaptığı sayı ise 8 bin 800 civarında. 60 bin ihracatçı firma arasında bu rakam çok az. Birçok firmanın markası yurtdışında tehlike altında diyebiliriz. 2023 yılında Türkiye 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. Ancak 60 bin firmadan en az 50 bininin tescilsiz olması, bu firmalar için çok büyük tehlike arz ediyor. Bu nedenle ihracatçıların yapacağı ilk şey markalarını tescil etmesidir."

Madrid Protokolü avantaj
1999 öncesinde, Madrid Protokolü’ne üye 88 ülkede firmaların tek tek marka tescili yapmak zorunda olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Ülke başı tescil fiyatı ortalama bin dolardı. Ancak şu an 88 ülkede geçen tescil 22 bin İsviçre frangı tutuyor. Bunun da zaten bir kısmını devlet karşılıyor. Firmalar ek maliyet olarak görmemeli tescili. Diyelim ki bir markanın tescili için 2 bin TL ödemekten kaçıyor firmalar, kendilerine açılacak dava ve sipariş kayıplarıyla bunun kat kat üzerinde maliyetlerle karşı karşıya kalıyor" şeklinde konuştu.
Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB’in tescil konusunda destekleri olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, firmaların bundan faydalanabildiğini bildirdi.
Marka tescilsiz ürün ihracatında Gümrük Bakanlığı ve Türk Patent Enstitüsü arasında yeni bir protokol yapıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "Buna göre firma ihraç ettiği ürünün tescil numarasını belirtecek ve bu online sistemde kontrol edilecek. Bunda amaç şu; eğer bir firmanın tescilli markası başka biri tarafından taklit edilip ihraç ediliyorsa bunun önüne geçilecek. Markalar gümrükte kontrol edilmiş olacak. Bu uygulama yurtdışında çok sayıda ülkede var zaten. Biz de bu nedenle firmalara hem Türkiye’de hem de yurtdışında tescil yapmaları gerektiğini öneriyoruz" dedi.


'Devletin desteği olmadan tescil zor'
Türkiye'nin ihracatını artırmak istediklerini ancak marka patenti konusunda mevzuatların kendilerine sorun yarattığını söyleyen Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, devletin bu konuda hızlı adım atmalarını beklediklerini belirtti. Mete, "Mevzuatların, teşviklerin hızlı bir şekilde yapılandırılması lazım. Devletin desteği olmadan marka tescili çok zor. Mevzuat açısından ciddi sıkıntı çekiyoruz. Yeni bir fuara gideyim ürünü geliştireyim diyorsunuz, orada fuarda sergileyemiyorsunuz. Moda kalkıyor. Bu bir trend çünkü. Çikolata şekerleme sektörü her geçen gün kendini yeniliyor. Yeni bir ürün, yeni bir ambalajla o fuara katıldığınızda, sonraki fuar bir yıl sonra. Marka tesciliniz 8 ay sürüyor. 8 ayda siz o tescili alamadınız mı ya da biri itiraz etti mi devlet teşvikini de kaybediyorsunuz. Teşviki alamadınız mı fuara gitmenize de gerek olmuyor. Mecliste bu konu hakkında bir çalışma yapıldığını biliyoruz ama henüz netleşmiş bir durum yok" dedi.