“İş adamı olarak yaşamak istemediğim belirsiz bir dönem”

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

İş adamları dostlarımla sohbet edip “Türkiye’yi nasıl görüyorsun, kendini nasıl hissediyorsun?” sorusunu yönelttim. Ağırlıklı olarak “belirsizlikten”, ”istikrarsızlıktan” yakındılar. Bu durumun ortadan kalması için hükümetin bir an önce kurulmasını istediler. 

İş adamı dostlarımı arayıp, yaşadığımız dönemi nasıl değerlendirdiklerini kendilerini nasıl hissettiklerini sorup, sohbetler ettim. Aldığım en çarpıcı yanıt, “İş adamı olarak yaşamak istemediğim belirsiz bir dönemden geçiyoruz” şeklinde oldu.

İş adamı dostlarımla sohbete bir soru sorarak başladım: “Türkiye’yi nasıl görüyorsun, kendini nasıl hissediyorsun?” Bir arkadaşıyla yurtdışına iş gezisine çıkmak üzere havaalanındayken görüştüğüm bir sanayi odası başkanı şu yanıtı verdi:
“Türkiye’yi şu anda çok problemli, karmakarışık, belirsizlik içerisinde görüyorum. Ekonomi, siyaset ve dış politika alanlarında önemli sorunlarla ilgili karar alınması gereken bir dönemden geçiyoruz.
Kendimi bu belirsizlikler içerisinde çok dalgalı bir denizde gideceği yönü tespit edemeden bir o yana, bir bu yana kulaç atar gibi görüyorum. Ama belirsizliğe rağmen kulaç atmayı sürdürüyorum. İş adamı olarak kendimi yaşamak istemediğim/istemeyeceğim belirsiz bir dönem içerisinde görüyorum.

Bizi yönetenlerin, hızla karar alıp ülkeyi bu üç belirsizlik içindeki alandan çıkarmak için harekete geçmelerini bekliyorum. Bunun için vakit kaybetmeden bir an önce hükumetin kurulmasını istiyorum. Hükumet kurulur kurulmaz hemen ekonomik sorunlara eğilmeli, onunla birlikte sınırımızda yaşadığımız dış sorunların çözümü için hemen harekete geçmeliler. Belirsizlikleri azaltacak kararları alarak toplumu ve iş dünyasını rahatlatmalıdırlar.”
İhracatçı bir tekstil firması yöneticisinin değerlendirmesi:
“Ben Bodrum’dayım önce buradan söz edeyim. Koylarda Rus ve Ukraynalı zenginlerin çok sayıda yer aldığı tekneler var. Tabii bizim zenginlerimizin tekneleri de Bodrum koylarında. Otellerdeki doluluk ise o kadar parlak değil.
Bizim firma eylül sonuna kadar yabancı siparişleriyle işlerini sürdürüyor. O nedenle kızım ve damadım, torunu bana bırakıp, tatili kesip, işbaşı yaptılar. Aldığım bilgiye göre iç piyasada durgunluk hakim. Ödemeler yapılmıyor, geciktiriliyor. Yine, ‘Para yok canımı mı alacaksın...’ söylemleri artmış. Yabancı firmalardan, ‘Savaşa mı giriyorsunuz?’ sorularına muhatap olmaya başladık. Bu sürer, artarsa yabancı siparişlerinin de birden bıçakla kesinleşeceğini düşünüyorum. Ve onun korkusunu da yaşıyorum. Hükümet kurulur, yeni tedbirler alınırsa, belirsizliğin biraz azalacağını, yılın kalan bölümünü daha iyi geçirebileceğimizi düşünüyorum.”
Görüştüğüm diğer iş adamları da ağırlıklı olarak “belirsizlikten” önlerini görememekten söz ettiler. Bu yılın kalanının daha iyi geçmesi, bu yılın ve gelecek yılın kaybedilmemesi için hükümetin bir an önce kurulmasını önerdiler...
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar