'Her yıl 480 bin buzağı ve dana kaybediyoruz'

TZOB Başkanı Bayraktar, buzağı ve dana ölümlerinin hayvancılığın önemli sorunlarından biri olduğunu belirerek, kaybedilen buzağının çoğu ülkenin sığır sayısından fazla olduğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğan yedi buzağıdan birinin yaşatılamadığını belirterek "Her yıl doğan 3,4 milyon buzağı ve dananın 450-480 binini kaybediyoruz" dedi.

TZOB Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada, buzağı ve dana ölümlerinin hayvancılığın önemli sorunlarından biri olduğunu belirtti. 2015 yılında 3 milyon 418 bin 812 buzağının doğduğunu, bunun 1 milyon 708 bin 101'inin dişi, 1 milyon 710 bin 749'unun erkek olduğunu bildiren Bayraktar, elde edilen buzağıların dişi olanlarının belli bir kısmının damızlık materyal, erkeklerin ise besilik olarak kullanıldığı bilgisini verdi.

2008 yılında yaşanan süt krizi ve sonrasında damızlık hayvan kesimlerinin ilerleyen dönemde ülkede et krizine neden olduğunu belirten Bayraktar, "Kaybedilen buzağı ve dana sayısı, 2015 yılında ithal edilen besilik dana ve damızlık düve sayısının iki katını geçiyor. 2015 yılında ithal edilen besilik dana ve damızlık düvelere 297,8 milyon dolar ödendiği göz önüne alınırsa, kaybın boyutları daha net anlaşılır" ifadelerini kullandı.

"Kaybedilen buzağı çoğu ülkenin sığır sayısından fazla"

Her yıl doğan 3,4 milyon buzağı ve dananın 450-480 bininin kaybedildiğini, daha bir yaşına gelemeden kaybedilen buzağı sayısının, 81 ülkenin her birinin toplam sığır sayısından daha fazla olduğunu vurgulayan TZOB Başkanı Bayraktar, şu bilgileri verdi:

" Yıllık et verimini 270 kilogram kabul edersek, kaybedilen erkek buzağılar kesime kadar yaşatılsalar, yaklaşık olarak 61-65 bin ton arasında bir kırmızı et sağlanır. Üreticide dana karkas kilogram ortalama fiyatı 26 lira düzeyinde seyretmektedir. Buna göre, 1,6 milyar liranın üzerinde bir et üretiminin kaybı meydana gelmektedir."

"İlk 28 gün önemli"

Doğumdan sonra, ilk 28 günü kapsayan neonatal dönemin (yenidoğan) buzağı kayıplarının en fazla olduğu süreç olduğunu belirten Bayraktar, bu dönemde çoğunlukla ishaller, 28'nci gün ile 6 aylığa kadar olan dönemde ise solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölümlerin gerçekleştiğini belirtti.

"Ölümlerin nedeni yetersiz bakım şartları ve bilgisizlik"

Buzağı ölümlerinin bir kader olmadığının bilinmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, ölümlerin genelde yetersiz bakım şartları, bilgisizlik ve ihmal neticesinde gerçekleştiğini, bu yönde gerekli adımlar atılırsa, ölümlerin minimum düzeye indirebileceğini, ülke kaynaklarının heba olmasının önüne geçebileceğini bildirdi. Bayraktar, böylelikle ithalatta önemli bir bağımlılıktan kurtulmanın mümkün olduğunu da belirtti.

Destek rakamları

Bayraktar, Türkvet ve E-ıslahta kayıtlı, doğduğu işletmede en az 4 ay yaşayan buzağılara, bir kez ön soy kütüğü işletmelerinde 350, soy kütüğü işletmelerinde 500, soy kütüğüne kayıtlı hastalıktan ari işletmelerde 700 lira destek verildiğini hatırlattı.

Buzağı ölümlerini en aza indirmek için enelr yapılmalı?

TZOB Başkanı Bayraktar, buzağı ölümlerinin en aza indirilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

"Bu kayıpların en aza indirilmesinde sürü idaresi en önemli yeri tutmaktadır. Yeni doğan buzağının içinde bulunduğu çevrenin hijyeni, ısısı, nemi, ayrı bir yerde tutulması ve özellikle altıklarının temiz ve bakımlı olması, yeterli ve kaliteli ağız sütüyle beslenmesi hayvanın bağışıklık sistemi ve hastalıklara karşı korunmasında etkili faktörlerdir.

Ayrıca ineğin doğumdan önceki beslenmesi de buzağıda hastalığın çıkmasını engellemede rol oynar. Çünkü ineklerin ve düvelerin, gebeliklerinin son 3 ayında yeterli enerji ve protein almaları gerekmektedir. Gebeliğin son döneminde gebe hayvanın aşılarının yapılması, buzağılarda ise antiserum uygulanması buzağı ölümlerini ciddi oranda azaltacaktır.

Bütün bunların sağlanması için çiftçilere bakım ve besleme konusunda verilecek eğitimlerle birlikte İşletmelerin yapısını iyileştirmeye ve özel buzağı bakım kulübeleri kurmaya yönelik destekler teşvik edilmeli ve artırılmalıdır."

"Asıl sorun küçük işletmelerde"

Buzağıların köy bazlı belli bir merkezlerde toplanıp bir süre büyütüldükten sonra işletme sahibine tekrar geri verilmesi sisteminin etkili bir çözüm olarak düşünülebileceğini vurgulayan Bayraktar, bu işin başlangıçta desteklenen üretici birliklerince yürütülüp daha sonra tamamen birliklere devredilebileceğini ve uygulamanın belediyelerle işbirliği halinde de yürütülebileceğini belirtti.

Türkiye'de büyük işletmelerde buzağı ölümleri konusunda çok fazla sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Bayraktar, "Asıl sorun küçük işletmelerdedir. Kurulacak köy merkezli buzağı bakım yerlerinde hayatta tutulan buzağılar belli bir süre sonra üreticiye verilebilir. Bu yerlerden toplu alım yapmak isteyenlere de satılabilir. Bu sayede üreticinin pazarlık gücü ve buzağı geliri artabilir" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir