IŞİD'e karşı 'ortak ordu' çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, IŞİD’in saldırılarına karşı ortak ordulaşmaya gidilmesi çağrısında bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Irak'taki çatışmalara ilişkin, "Bu tür barbarlığa ve vahşete karşı gerekirse ortak ordulaşmaya gidilmesi tartışılmalıdır" dedi. 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında beraberinde HDP'nin Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, Ortadoğu'nun kadim halkları, inançları, kimlikleri ve kültürlerinin zorlu günlerden geçtiklerini söyledi. 

Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğünü, vicdan sızlatan bu tablo karşısında insanlığın sessiz kaldığını savunan Demirtaş, "Şengal'e, Mahmur'a yapılan vahşet karşısında uluslararası toplum ve kurumların sessizliği son derece çirkin ve çıkarcı bir yaklaşımdır. Şengal petrol kuyularıyla dolu bir bölge olsaydı bütün dünya kıyameti koparırdı" ifadesini kullandı. 

"Merkezi hükümetin çok ciddi bütçe ayırması gerekiyor" 

 DTK, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir olup Yezidilere destek sunmaya çalıştıklarını kaydeden Demirtaş, şöyle konuştu: 

"Türkiye'ye 25 bin civarında Yezidi halkı göç etmek zorunda kaldı. Göndereceğiniz, bir ayakkabı, gömlek, ekmek, ilaç ile bir lira çok kıymetlidir. İstanbul'dan Ardahan'a kadar her yerden kurduğumuz bu yardım koordinasyon merkezlerine ulaşabilirsiniz. Burada devlete düşen şeyler de var. Eğer bütün yerel vergiyi hükümet, belediyelere bırakmış olsaydı, bu yardımların hepsini yapabilecek gücümüz olabilirdi. Ama verginin yüzde 99'unu merkezi hükümet alıyorsa bu durumlarda merkezi hükümetin çok ciddi bütçe ayırması gerekiyor." 

"Ortak orduya gidilmesi tartışılmalıdır" 

Demirtaş, ulusal birlik açısından tarihi bir fırsat ve zorunlulukla karşı karşıya olduklarını savunarak, şunları kaydetti: 

"Bugün sadece, kendi koltuğunu, partisini, istikbalini düşünen herkes halkına ihanet etmiş sayılır. Halkın ortak çıkarları dışında hiçbir şeyi düşünmemenin tam zamanıdır. Ulusal birlik sadece siyasi birlik olarak düşünülmemeli ortak savunma kurumları, mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bu tür barbarlığa ve vahşete karşı gerekirse ortak ordulaşmaya gidilmesi tartışılmalıdır. Artık bu işi geciktirmek, hepimizi vebal altına sokar. Bütün hareketlerin bir araya gelip ulusal birlik, kongre, konferans, ulusal savunma konusunda hızla adım atılması çağrısını yinelemek isterim." 

"Dağlardan Türkiye'ye geçiş yapmak zorunda kalıyorlar" 

Duhok ve Zaho'da oluşturulacak kamplara Türkiye'nin destek sözü verdiğini dile getiren Demirtaş, bu iki kentte on binlerce insanın park ve bahçelerde yaşamak zorunda kaldığını söyledi. 

"Türkiye sınırları içerisinde oluşturulacak kampların da Birleşmiş Milletler'in (BM) desteğiyle hükümetin sorumluluğunda gerçekleşmesi gerekir" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Pasaportları olmayanlar Silopi'deki sınır kapısından alınmadığı için dağlardan Türkiye geçiş yapmak zorunda kalıyorlar. Türkiye mülteci meselesine uluslararası hukuk çerçevesinde yaklaşması gerekiyor. Verilen sözleri yerine getirmesi için Davutoğlu'na çağrı yapıyoruz. Kendisi dışişleri bakanı iken heyetimizle yaptığı görüşmelerde bütün bunların bir an önce yapılacağı sözünü vermiş olmasına rağmen kendisi şu anda başbakan, bize verilen sözlerin yerine getirmesi gerektiğini belirtmek isterim." 

Sincar'a özerklik talebi 

Demirtaş, kalıcı çözüm için Sincar'a özel statü verilmesi gerektiğini ileri sürerek, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) bu konuyu ele almasını istedi. 

"Parlamento Şengal'e özel statü tanımalıdır. BM de Şengal'in inanç merkezi olma statüsünü göz önünde bulundurmalı ve Şengal'deki Ezidi soykırımına sıradan yaklaşmaktan vazgeçmelidir" ifadelerini kullanan Demirtaş, şöyle dedi: 

"Önümüzdeki günlerde genişletilmiş heyetlerle muhtemelen Güney Kürdistan'a ziyaretlerde gerçekleştireceğiz. Uluslararası toplum ve mekanizmalarla da randevularımız olacaktır. ABD, Avrupa ve BM'ye kadar bu konuyu hem sözlü hem yazılı taşıyacağız." 

"Meşru savunma gücü olmalıdır" 

Gazetecilerin "ortak ordu" ifadesiyle ne anlatılmak istendiği sorusu üzerine Demirtaş, IŞİD'in saldırılarıyla Kürtleri, Türkmenleri, Yezidileri ve Arapları katlettiğini, bu nedenle hepsinin ellerindeki bütün imkanları bir araya getirmesi gerektiğini belirtti. 

Demirtaş, şöyle devam etti: 

"Gerekirse ortak ordu oluşturmalıdırlar. Bunun bileşenlerine katkı sunmak isteyen kim olursa olsun. Hatta bu oluşturulacak ortak orduya hangi devlet silah yardım yaparsa yapsın hiç fark etmez. Böylesine bir orduya ihtiyaç olduğunu biz düşünüyoruz. Oluşacak güç kimseye saldırmak için değil kendi halkını onurunu, toprağını korumak için bir meşru savunma gücü olmalıdır." 

"Çözüm süreciyle ilgili yeni bir gelişme yok"

Gazetecilerin çözüm sürecine ilişkin sorularını da yanıtlayan Demirtaş, "Şuan için çözüm süreciyle ilgili yeni bir gelişme yok. Belki önümüzdeki günlerde yeni bir gelişme olabilir" diye konuştu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir