İsim hatırlayamama Alzheimer belirtisi

Eğitim düzeyi yükseldikçe Alzheimer hastalığı riski azalıyor. İlerleyen yaşla birlikte beyin fonksiyonlarının aktif olarak kullanılmaya devam edilmesi çok önemli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zekeriya Ülger, eğitim düzeyi yükseldikçe Alzheimer hastalığı riskinin azaldığını belirterek,  ilerleyen yaşla birlikte beyin fonksiyonlarının aktif olarak kullanılmaya devam edilmesinin önemli olduğunu bildirdi. 

Ülger, Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Alzheimer hastalığının ilk defa Alman Psikiyatrist Alois Alzheimer tarafından 1906'da tanımlandığını hatırlattı. 

Hastalığın çoğunlukla 65 yaş üzeri bireylerde görülmekle beraber nadiren bazı genetik geçişli durumlarda 40'lı yaşlarda da görülebileceğini işaret eden Ülger, hastalığın sıklığının yaşla beraber arttığını, 2050 yılına kadar Alzheimer hasta sayısının dünya genelinde 100 milyonun üzerine çıkmasının öngörüldüğünü bildirdi. 

Türkiye'de yapılan çalışmalara göre hastalığın yaşlı nüfusun yaklaşık yüzde 10'unda bulunduğunu anlatan Ülger,  "Buna göre ülkemizde 500 binin üzerinde Alzheimer hastası olduğu söylenebilir. Ancak tanısı konulmuş ve tedavi almakta olan hasta sayılarına bakıldığında bu rakamın çok çok altında olduğu rahatlıkla görülebilir. Dolayısıyla tanı konulmamış birçok Alzheimer hastası toplumda hastalığının farkında olmadan yaşantısını sürdürmektedir" görüşüne yer verdi. 

Şu an için dünya üzerinde hastalığı geriye döndürecek veya tamamen düzeltecek bir tedavi yönteminin olmadığına dikkati çeken Ülger, ancak saptandığı evrede ilerlemesini durdurmaya veya yavaşlatmaya yönelik tedavi seçeneklerinin bulunduğunu söyledi. 

Ülger, bu nedenle  hastalığın erken dönemlerde saptanması büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. 

"İsim ve telefon numaralarını hatırlayamama belirti olabilir" 

Hastalığın beyinde özellikle hafıza fonksiyonuyla ilgili bölgelerde sinir hücrelerinin ölümüyle ortaya çıktığını anlatan Ülger, daha sonrasında  sinsi bir şekilde hafıza, karar verme, çıkarım yapma gibi fonksiyonların yitirildiğini ifade etti. 

Ülger, hastalığın erken dönemlerinde isimleri ve telefon numaralarını hatırlamakta güçlük, televizyon takibinde ve okuduğunu anlamakta güçlük, saklanılan nesnelerin bulunamaması gibi şikayetler görülürken; hastalığın ilerlemesiyle birlikte iyi bilinen mekanlarda dahi kaybolma, evde odaları karıştırma, daha önce hiç yapılmayan davranışların sergilenmesi, ve halüsinasyonların görülebileceğini belirtti. 

Ülger, son evresinde ise hastanın artık birkaç kelime dışında konuşamadığını, yatağından yardımsız kalkamadağını ve temel ihtiyaçlarını gidermek için tamamen başka birisine bağımlı hale geldiğini söyledi. Hastalığının bir çok belirtisi olduğunu bildiren Ülger, şunları kaydetti: 

"Eğer yakınlarınız, aynı soruları tekrar tekrar soruyor ise, günlük hayatında sıklıkla yaptığı  işleri yapamamaya başladıysa, yemek tariflerini karıştırma, telefon numaralarını hatırlayamama, kravat bağlayamama, alışveriş ve hesap yapamama, ocağın altını açık bırakma ve yemeği yakma gibi durumlarda bulunuyorsa Alzheimerdan şüphelenebilir. Eşyaları evde garip yerlere koymaya başlamak, konuşurken kelime bulmakta zorlanmaya başlamak, kişiliğinde daha önce olmayan aşırı şüphecilik, içine kapanma, küfürlü konuşma gibi değişiklikler, kaybolma, yazın palto giyme, ilaçları susuz içme, toplulukta ani gülme veya ağlama gibi mantıklı gözükmeyen işler yapmaya başlama da Alzheimer hastalığının erken bir bulgusu olabilir. Vakit kaybetmeden uzman bir doktor değerlendirmesinden geçmelidir." 

"Zeka içerikli oyunlar, yap boz ve bulmaca ile hastalığı engelleyin" 

Hastalığın ortaya çıkışını önlediği net olarak gösterilen bir yöntem ya da ilaç tedavisi olmamakla beraber, bu konudaki çalışmaların çoğunun "meyve ve sebzeden zengin beslenmek, sigaradan kaçınmak, hareketsizlik ve aşırı kilodan uzak durmak, aşırı stres ve depresyonla mücadele" koruyucu olabileceğini gösterdiğini anlatan Ülger, varsa şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve tansiyon yüksekliğinin de kontrol altında tutulmasının da faydalı olacağını söyledi. Eğitim düzeyi yükseldikçe Alzheimer hastalığı riskinin azaldığına dikkati çeken Ülger, şöyle devam etti: 

"Bununla ilişkili olarak ilerleyen yaşla birlikte beyin fonksiyonlarının aktif olarak kullanılmaya devam edilmesi çok önemli olduğu söylenebilir. Gazete-dergi-kitap okumaya devam edilmesi, su doku gibi dikkat ve hesap yeteneğini geliştiren veya çengel bulmaca gibi düşünme ve bulmaya dayalı bulmacaların çözülmesi, yap-boz gibi zeka içerikli oyunların oynanması ve aktif bir sosyal yaşam Alzheimer hastalığının ortaya çıkışını engellemekte son derece önemli katkılar sağlayacaktır." 

Ülger, ABD'de Wisconsin Alzheimer's Araştırma Merkezince yapılan bir araştırmaya göre bazı bireylerde özellikle yap-boz ve kart içeren oyunlar gibi bilişsel uyarıcı etkinliklerle meşguliyetin Alzheimer hastalığına duyarlı beyin yapılarının ve bilişsel fonksiyonların korunmasında faydalı bir yaklaşım olabileceğinin ortaya konulduğunu sözlerine ekledi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir