İsrail’le barışın nedeni Gazze değil, gaz

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Çevremizdeki herkesle kavgalıyız. Suriye, Irak hükümeti, İran, Mısır, Rusya, Ermenistan, Suriye Kürtleri, Rusya, Yunanistan, Kıbrıs Rum yönetimi, Avrupa Birliği, Almanya hatta ABD ile dozları değişik düzeylerde de olsa çatışıyoruz. Bu ortamda İsrail’le barıştık. 

Barışmakla da kalmayıp İsrail’le geleceğe dönük bir göbek bağı kurma konusunda anlaştık. Bu göbek bağı, ileride Türkiye’nin bölgedeki siyasi sorunlara ilişkin duruşunu ve bu konularda İsrail’e karşı tavrını, ciddi ölçüde değiştirecektir. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun anlaşmanın “muazzam etkileri olacak” diye dillendirdiği yönü burası. 

Gerçi zaten “one minute” şovu Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmini etkilememişti. Grafikte de görüldüğü gibi 2010’daki Mavi Marmara krizinden bu yana ticaret durmak bir yana ikiye katlanmış. Şimdi “one minute” havasının yerini, “ömür boyu aşk” havası alacak ve ekonomik ilişkiler çok daha üst boyuta çıkacak. 

Hükümet anlaşmayı “İsrail Gazze ve Mavi Marmara konusundaki şartlarımızı kabul etti. Gazze ablukasını kaldırıyoruz” şeklinde sunma gayreti içinde. Oysa İsrail Gazze ablukasını kaldırmıyor, kaldırmayacağını da açıkça ilan ediyor. Türkiye’nin yardım malzemeleri, İsrail denetiminde ve onun kuralları çerçevesinde Gazze’ye girecek. İsrail aynı şartları Mavi Marmara’ya da sunmuştu ama Mavi Marmara’dakiler bunu kabul etmemişti. 

Zaten Gazze sorunu, anlaşmanın asıl konusu da değil. Gazze asıl anlaşmanın yanında deyim yerindeyse çerez niteliğinde bir konu. İsrail için de, Türkiye için da Gazze anlaşmanın önemsiz ve tali yanı. Konunu tek önemi iki ülkenin iç kamuoylarının hassasiyetleri. Bu yüzden iki taraf da konuyu kendi kamuoylarının duymak isteyeceği şekilde anlatma çabası içinde.

İsrail’le anlaşmanın ana nedeni ve ana konusu Gazze değil İsrail gazıdır. İsrail Doğu Akdeniz’de keşfedilen devasa doğalgaz rezervlerini çıkartıp Avrupa’ya satmak istiyor. Bu gazı sıvılaştırıp gemilerle Avrupa’ya ulaştırması da, Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden boru hattı ile ulaştırması da çok pahalı çözümler. 

En hızlı, en kolay ve en ucuz çözüm, İsrail gazının Türkiye üzerinden boru hattı ile Avrupa’ya ulaştırılması. İsrail için bu seçeneği cazip kılan bir önemli husus da bu ortaklı ile Türkiye’yi karşısına değil yanına alarak bölgesel gelişmelerde büyük bir diplomatik avantaj sağlayacak olması. Nitekim anlaşmanın bir maddesi, iki tarafın “NATO ve BM gibi uluslararası platformlarda birbirlerinin çıkarlarına zararlı addedilen şekilde hareket etmekten geri durmayı taahhüt etmelerini” öngörüyor. 

Türkiye de bu sayede Rus gazına karşı iyi bir alternatif bulmuş ve aynı zamanda petrol ve doğalgaz boru hattı kavşağı rolünü artırmış oluyor. Diplomatik alanda ise bölgede Rusya’nın ve nükleer anlaşma sonrasında İran’ın artan askeri ve politik etkinliğine karşı kendine bir “dost” yaratmış oluyor. 

Doğu Akdeniz gazında Rumlar da önemli aktör olduğu için Rumlar da bu anlaşmanın doğal bir parçası haline gelecek. İsrail anlaşmasının kaçınılmaz sonucu Rumlarla da anlaşmak olacaktır. Kıbrıs sorununda da önümüzdeki dönemde hızlı gelişmeler olursa şaşırmamak gerekiyor.

catssdfsdfdsf.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar