Bernanke'nin konuşmasından çıkarılacak dersler

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

 

 

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke para politikasına ilişkin geleneksel konuşmasını 31 Ağustos'ta Federal Reserve Bank of Kansas City Ekonomi Sempozyumunda yine Jackson Hole'de yaptı. Fed Başkanı'nın konuşması ülkemizde de yankı buldu. Ancak basına konu ile ilgili açıklama yapan uzmanlar, konuşmanın sadece gerektiği zaman parasal genişlemeye gidileceği kısmı ile ilgilendiler.

Bernanke'nin konuşmasının tamamı okunduğunda (Konuşma metnine http://www.federalreserve.gov/newsevents/speech/bernanke20120831a.pdf adresinden ulaşılabilirsiniz), Başkan'ın sanki kriz nasıl yönetilir konulu bir iktisat politikası dersi verdiği görülmekte. Bernanke'nin krize ve krize aşmaya yönelik politikalara ilişkin saptamalarını kısaca  özetleyelim. Bernanke diyor ki:
- Krizde geleneksel para politikası araçlarından farklı araçlar uyguluyoruz. Bir taraftan fiyat istikrarı hedefini korurken maksimum istihdamı da sağlamaya çalışıyoruz.
- 2007'de kriz başladığı andan itibaren kolay para politikası öne çıktı. 2008 yılında piyasalara kredi genişlemesi, kolaylığı sağlamak için dünyanın en büyük 14 Merkez Bankası ile birlikte çalıştık.
- Tüm bu ataklara rağmen enflasyon oranı hızla düşerken,  işsizlik oranı ABD'de 2008 yılında %6 iken, 2009'da %10'a yükseldi. Bu süreçte tahvil satın alımına (mortgage kağıtları dahil) başlandı. Yaptığımız bu müdahale de çok bilinen iktisatçılar James Tobin, Milton Friedman, Franco Modigliani, Karl Brunner, and Allan Meltzer'ın görüşlerinden yararlandık.
- Sadece 2010 yılında 1.750 milyar dolarlık tahvil alımı yapıldı. 2012 yılında ise 400 milyar dolarlık uzun vadeli tahvil yerine kısa vadeli kağıtlarla swap işlemi yapıldı.
- Fed müdahalelerinde temel ilke fayda-maliyet analizi çerçevesinde yapılmıştır.
- Fed gerektiğinde yeniden parasal genişlemeye gidebilir.

Fed 2007/2008 krizine, 1929 yılındaki Fed'den farklı şekilde müdahale etti. Yani krizde likiditeyi kısmak yerine artırdı. Bu yıllardır fiyat istikrarına odaklanmış Fed için bir yenilgi olarak görülse de (aynı zamanda yeni klasik makro iktisat okulu içinde bir yenilgidir) yapılan doğru idi. Nitekim Başkan, Fed'in son beş yıldır uyguladığı para politikasının iktisadi büyüme ve iş yaratmayı (istihdam yaratmayı) destekleyecek şekilde yürütüldüğünü bu konuşmasında bir kere daha vurguladı.
ABD izlenen para politikasına uygun maliye politikalarını da krizden bu yana uygulamaya çalışıyor. Maliye politikasındaki amaç para politikası ile aynı. Bu amaçları gerçekleştirmek için Obama Yönetimi müdahaleci bir yöntem benimsedi.

ABD'nin bu politikalarına başlangıçta soğuk bakan AB ise, ancak 2011 yılında itibaren istihdam, büyüme gibi amaçları telaffuz etmeye başladı, ancak epeyce geç kaldı. Bundan dolayı da krizin derinliğini koruyan bir bölge olmaktan kurtulamadı. Çünkü AB maliye politikasının önemini daha geç algıladı. Merkez Bankasının likidite sıkışıklığı dönemlerinde son kredi verici (lender of last resort) olarak piyasalara likidite sağlama gerektiğini yine geç algıladı. Krizin AB için hala sürmesindeki en büyük etken bu.
ABD gibi bir ülkenin, muhafazakar Merkez Bankası'nın para politikası uygulamasında fiyat istikrarının yanında, büyüme ve istihdamı gözetirken, Türkiye'de büyümeyi düşürmeye yönelik para politikası uygulanması, biraz lükse kaçmak oluyor. Türkiye bu lüksü kaldırır mı? Bunu gelecek günler gösterecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019