İşte geldiğimiz nokta: "Az büyüme, çok işsizlik ve refah düşüşü&quo

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye yıllardır gereken ölçüde büyüyemiyor. Yıllık büyümeyi moda hedef haline gelen yüzde 4 düzeyinde belirliyoruz, ama bu orana ulaşmamız mümkün olmuyor. 2016-2018 dönemine ilişkin olarak önceki gün açıklanan orta vadeli programda da gelecek yılki büyüme hızı hedefinin yine yüzde 4 olarak öngörüldüğünü görüyoruz. Bu gerçekleşebilir mi, yoksa geride kalan son yıllarda ve bu yıl olduğu gibi daha düşük oranlar mı görürüz, kestirmek çok zor. Çünkü artık değil önümüzdeki bir ya da birkaç yılı, yarını görmekte zorlanıyoruz.

Ama genel eğilim belli. Az büyüyoruz, işsizliğimiz artıyor, genç nüfustaki işsizliğin artıyor olması sıkıntıları daha da büyütüyor ve bütün bunların bileşeni olarak refah düşüyor. 

Göz boyama çabası

Büyüme hızımız öngörülene ulaşmıyormuş, işsizlik oranımız artıyormuş, yatırım yapılamıyormuş; ne gam. Bizi en çok uluslararası kıyaslamalarda kullanılan dolar bazlı GSYH ve kişi başına gelirin düzeyi ilgilendiriyor belli ki. Öyle olduğu için de, 2016 yılıyla birlikte klasik hale gelen hesaplama biçimini terk ediyor ve satın alma gücü paritesine göre olan hesaplamaya geçiyoruz. Bu durum, orta vadeli programda şöyle izah ediliyor:

"2015 yılında, Türkiye'nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkelerin döviz kurlarında yüksek boyutta dalgalanmalar meydana gelmiştir. Bu konjonktürde, ülkelerin mukayeseli refah seviyesini daha doğru yansıtması ve refah düzeyindeki eğilimi daha sağlıklı göstermesi nedeniyle satın alma gücü paritesine göre hesaplanmış GSYH ve kişi başına gelire yer verilmiştir."

Neydi, ne oluyor?

2014 yılı ortalamasında dolar kuru 2.1879 düzeyinde oluşmuş, GSYH de 798 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 

Bu yıl ekim ayı ortasına kadar olan dönemdeki ortalama kur 2.6687 oldu. Kalan iki buçuk aydaki ortalamanın 3 lira olacağı varsayımına göre, 2015 ortalaması 2.7375 düzeyinde gerçekleşecek. Buna göre, 2015 yılında 1 trilyon 928 milyar lira olarak beklenen GSYH, 704 milyar dolara gerileyecek.

2014 yılında 76.6 milyon kişi olarak tahmin edilen nüfus, 2015'te 77.7 milyona; yıllık ortalama kur da 2.1879'dan 2.7375'e çıkacağı için kişi başına gelir hızla gerileyecek. Geçen yıl 10 bin 421 dolar olan kişi başına gelir, bu yıl 9 bin 62 dolarda kalacak. 

2016, daha da düşük  

Her ne kadar orta vadeli programda yer verilmiyor olsa da, 2015 gibi 2016 için de klasik yöntemle kişi başına geliri hesaplamak elbette mümkün.

Gelecek yıl için cari fiyatlarla GSYH 2 trilyon 141 milyar lira olarak öngörülüyor. 2016-2018 dönemi yatırım programı hazırlama rehberinde, 2016 yılı kurunun, gösterge niteliğinde olmak üzere yıllık ortalama olarak dolar için 3.1168 düzeyinde kullanılacağı belirtiliyor. Yani bir hedef olmamakla birlikte gösterge alınan dolar kuru, 3.1168. 

Bu kura göre, 2016 yılındaki GSYH 687 milyar dolara iniyor. 2016'nın nüfusu da 78.6 milyon kişi olarak alınıyor ve bu değerler, kişi başına gelirin 8 bin 743 dolara kadar gerileyeceğini ortaya koyuyor.

Ama işte bu rakamlar rahatsızlık yaratıyor ve güneşi balçıkla sıvamaya kalkışıyoruz. Satın alma gücü paritesine göre hesaplama yapmaya girişiyoruz, klasik yöntemin ortaya koyduğu rakamları göz ardı etme çabası içine giriyoruz. 

Peki, TL'nin değerinde yüksek boyutta dalgalanma meydana geldi, daha doğrusu TL çok yüksek oranda değer yitirdi ve biz "En iyisi mi şu hesabı bir değiştirelim" dedik. İyi de, geçmiş yıllarda da TL çok yüksek oranda değer kazandığında, bu durum yıllar boyu sürdüğünde, o zaman niye yöntemde bir değişikliğe gitmek aklımıza gelmedi? Yoksa, geldi de bu değişiklik işimize mi gelmedi? 

aa-g.jpg

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar