İsviçreli bankalar gizli hesaplar için harekete geçti

KPMG Türkiye Vergi Bölümü Başkanı Abdulkadir Kahraman, İsviçre ve Lüksemburg gibi bugüne kadar bilgi alınamayan ülkelerdeki bankaların artık bilgi paylaşımı esnasında başının ağrımaması için şimdiden vergisiz para kabul etmemeye başladığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GAMZE ŞENER

İSTANBUL - G-20 bünyesinde alınan kararla 2017’de başlayacak olan devletlerarası otomatik bilgi değişimi anlaşması İsviçreli bankaları şimdiden harekete geçirdi. Türk zenginlerinin 60 milyar dolarının bulunduğu İsviçreli bankalar “İsviçre’de kazandığınız paranın vergisini Türkiye’de ödüyor musunuz?” diye şimdiden sormaya başladı. KPMG Türkiye Vergi Bölümü Başkanı Abdulkadir Kahraman, “Şimdiden bazı bankaların kurumlara resmi ve yazılı olmamak kaydıyla böyle sorular sorduğuna dair duyumlar aldık” dedi. 

Buna göre Türkler artık İsviçre ve Lüksemburg’da kazandıkları parayı burada beyan edip vergisini ödemek zorunda kalacak. Aksi halde bu ülkelerde para tutamayacak. Otomatik bilgi değişiminin de içinde olduğu eylem planları, yaklaşık 15 maddeden oluşuyor. Tüm maddelerin aynı anda yürürlüğe geçmesini zor bir ihtimal olarak değerlendiren Kahraman, “Dijital ekonominin vergilendirilmesinde karşılaşılan zorluklar, vergi anlaşmalarının kötüye kullanılmasının engellenmesi, gayrimaddi haklar, transfer fiyatlaması belgelendirme yönteminin gözden geçirilmesi ilk etapta geçebilecek konular” dedi. 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 50 ülkenin dahil olduğu otomatik bilgi değişimini içeren eylem planını Fransa’da parafe ettikten sonra Türkiye’nin uyumu için hazırlanan yasa tasarısının şu anda Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda olduğunu hatırlatan Kahraman, “Söz konusu anlaşma, ‘Uluslararası İşbirliği ve Otomatik Bilgi Değişimi’ adıyla yaklaşık 1.5 yıldır Mecliste. Anlaşma yapıldığı takdirde, ülkeler, şahıslara dair bir başka ülkedeki bilgileri elde edebilecek. Türkiye o bilgileri işleyip, yurtdışında gelir beyan edip edilmediğini görebilecek” diye konuştu. 
OECD ve Avrupa Konseyi’nin Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’nin de Türkiye tarafından parafe edilerek sözleşmenin TBMM’de onaylandıktan sonra 2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinin beklendiğini anlatan Kahraman, “Bu ve benzeri (vergi cennetleri) düzenlemeler sonucunda 'otomatik bilgi değişimi' hayatın bir gerçeği haline gelecektir. Ancak hukuki altyapının oluşturulması ilk adım olup, uygulaması hukuki altyapıdan daha önemli olacaktır. Sözleşmenin kabulü ile 2017’den itibaren otomatik bilgi değişimi yürürlüğe girecektir" dedi. 

Rusya, Çin ya da Afrika İsviçre kadar güvenli olmaz 

Kahraman, tablonun global olarak şeff af bir dünyaya geçileceği; yolsuzlukların ortadan kalkacağı şeklinde yorumlanmasının yanlış olmayacağını belirtti. Ancak yüzde 100 şeffaflık fikrinin başka kapılar açabileceğini de ifade ederek, “Talep belki söz konusu 50 ülkenin dışında, Rusya, Çin ya da Afrika kıtasındaki ülkelere kayabilir. Ancak hiçbir yerde İsviçre bankalarının sunduğu güven olmayacaktır ve kimse risk almak istemeyebilir” değerlendirmesini yaptı. 

Eylem planları, yaklaşık 15 maddeden oluşuyor. Tüm maddelerin aynı anda yürürlüğe geçmesini zor bir ihtimal olarak değerlendiren Kahraman, “Dijital ekonominin vergilendirilmesinde karşılaşılan zorluklar, vergi anlaşmalarının kötüye kullanılmasının engellenmesi, gayrimaddi haklar, transfer fiyatlaması belgelendirme yönteminin gözden geçirilmesi ilk etapta geçebilecek konular “ dedi. 

Kahraman beyan edilmeyen her kazancın bundan sonraki süreçte itibar kaybına yol açacağını belirterek artık bunu izlemesi de çok kolay olacak. Yeni düzende vergiye uyumlu hale gelmek gerekiyor” diye konuştu.

dffg.png

Damga vergisi kalkmıyor, yüzde 11’lik artış geliyor 

Kahraman, damga vergisine yönelik beklentilerle ilgili, “Kaldırılması düşünülürken, 2015 yılında 10.57’lik bir artış getirilmesi, kurumsallaşmayı kötü etkiliyor. Damga vergisi başka ülkelerde de var ancak Türkiye’deki oranlar çok daha yüksek. Bordrodan bile damga vergisi alıyoruz. Bir işlemden kazanacağınızdan daha fazlasını bazen damga vergisine verebiliyorsunuz. Taraflar kimi zaman ‘damga vergisi ödeyeceğimize sözleşme imzalamayalım’ diyebiliyor” yorumunu yaptı. 2015'i seçim ekonomisi ışığında değerlendiren Kahraman, yüzde 4 büyüyen ekonomide vergilerin yüzde 10 artırılmasının gerçekçi olmayacağını kaydederek, "Gelecek yıl bütçe açığı daha fazla olabilir” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir