“İthalat şaşırma, sabrımızı taşırma!”

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Biz çok sabırlı bir milletiz ya, özellikle dış politikada, hemen her platformda birilerine “Sabrımızı test etmeyin” deriz ya, karşı taraf da nedense sabrımızı test etmeyi hep sürdürür ya, galiba şimdi bu “Sabrımızı taşırma, test etme” söylemini ekonomide de kullanmaya başlayacağız. Hedefimizde öyle anlaşılıyor ki artık ithalat var. 

Ocak ayı sonunda 252.1 milyar dolar düzeyinde bulunan yıllık ithalat, daha sonraki aylarda sürekli olarak azalmış ve temmuz sonunda 242.5 milyar dolara gerilemişti. Yani yıllık ithalatta ocaktan temmuza neredeyse 10 milyar dolar azalma olmuştu. Ağustosta ise yeniden artış görüldü. Yıllık ithalat, temmuz sonundaki 242.5 milyar dolara göre 1.3 milyar dolar artarak ağustos sonunda 243.8 milyar dolara çıktı. 

İthalatın yönünü uzun bir aradan sonra yukarı çevirmesinde altının etkisi yok. Ağustosta 210 milyon dolarlık altın ithal edildi, ihracat ise 65 milyon dolar oldu. Bu arada, sekiz aylık dönemde geçen yıl 12 milyar dolar olan altın ithalatı, bu yıl 3 milyar dolara indi. İhracat ise 3.4 milyar dolardan 3 milyar dolara geriledi. Böylece net altın ithalatı 9.2 milyar dolardan 356 milyon dolara gerilemiş oldu. İnsan düşünmeden edemiyor; ya bir de altın ithalatı böylesine gerilemeseydi. Toplam ithalat, “sabrımızın tümden taşmasına” yol açardı. 

Zamlar ithalatı etkilemez 

Akaryakıtta zaten rutine binmiş olan, elektrik ve doğalgazda ise uzun bir aradan sonra bir anlamda kaçınılmaz hale gelen zamların toplam ithalatı azaltıcı yönde bir etkisi olması pek beklenemez. Teorik olarak fiyatı artan mal ve hizmetin daha az kullanılması gibi bir durum yaşanabilir; ancak, söz konusu mal ve hizmetler, öyle fazla da tasarruf edilebilecek kalemler değil. 
Dolayısıyla son zamların, tüketimin kısılması ve bu sayede ithalatın azalmasına katkıda bulunması gibi bir etki söz konusu olmaz. Olan tüketiciye olur; zam yüzünden, “ısınırken yanılır”. 

Henüz eğilimden söz edilemez 

İthalat artışı ağustosta ihracat artışının üstüne çıktı. Yıllık tabloda da bozulma oldu. Ancak, yıllık ithalatın ocaktan sonra ilk kez artış göstermiş olması, bundan sonrasına ilişkin belirgin bir işaret olarak yorumlanamaz. Böyle bir yargıya varmak için elde malzeme yok. 

İthalatın ağustostaki bu hızlı artışının eğilime dönüşüp dönüşmeyeceğini görmek için birkaç ay geçmesi gerekecek. 

Eylüldeki dolar kuru artışına bakarak, ithalatın daha da hızlanmak bir yana, gerilediği tahmininde bile bulunabiliriz. Dün de yazdığımız gibi, üçte ikisi dolarla gerçekleştirilen ithalatın, bu kur düzeyinden etkilenmemesi pek mümkün değil çünkü. 

Ekonomideki büyümenin yavaşladığı, kurun ithalatı pahalı hale getirdiği bir ortamda ağustostaki hızın geçici olduğu düşünülebilir. Ama yine de gerçek durum, eylül verisiyle birlikte ortaya çıkacaktır. 

Bu arada ağustos itibariyle yıllık ihracatta bir önceki aya göre 300 milyon dolarlık bir artış oldu. İthalatın daha fazla artması yüzünden yıllık ticaret açığı 85.4 milyar dolardan 86.3 milyar dolara çıktı. Geçen yılın aralık ayında yıllık bazda 99.9 milyar dolarla 100 milyar sınırında bulunan ticaret açığı, daha sonraki aylarda sürekli azalmıştı. Yıllık açıkta uzun bir aradan sonra ağustosta artış yaşanmış oldu.

aktas-026.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar