Kapitalizm sorgulanıyor

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Ali Koç’un, Antalya’da düzenlenen G-20-OECD Nitelikli Çıraklık ve İşbaşında Eğitimin Teşviki

Konferansı’nda ekonomideki gidişattan endişe duyduğunu, zengin-fakir arasındaki uçurumun
genişlediğini söylemesi bazılarını şaşırtmış. Rahatsızlıkların ülkenin en önde gelen kuruluşlarından birinin tepe noktalarındaki kişi tarafından yapılmış olması dikkatleri daha çok çekiyor. 70’li yıllarda bu tür konuşmalar hayal bile edilemezdi. “Ne ezilen ne ezen insanca hakça bir düzen” sloganıyla iktidara gelen Ecevit, komünist suçlamalarına maruz kalmış; gazetelere verilen tam sayfa ilanların yardımıyla sonunda iktidardan düşürülmüştü. Geçen zamanda köprünün altından çok sular aktı. Neoliberal modele dayalı küreselleşmenin yol açtığı ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlara akademisyenler ve siyasilerin dışında, sayıca az olsa da artık işverenler de dikkat çekiyor. Anglo-Saxon kaynaklı, paydaşlar arasında sadece yatırımcıların çıkarlarını öne çıkaran, diğerlerini umursamayan kurumsal yönetim modelinin dünyanın karşı karşıya olduğu ekonomik ve sosyal sorunlarda payı büyük. AB’nin üye ülkeleri arasında devam eden ve Birliği çökme noktasına getiren anlaşmazlıklar, neoliberal modelin dayatılmasına karşı Birliğin güneyinde yer alan ülkelerin gösterdiği dirençten kaynaklanıyor.
***
İşsizlik artarken reel ücretlerin gerilemesi yeni bir olgu değil. Teknolojik gelişmeyle birlikte üretimde, işgücünün toplam maliyetler içindeki payını azaltmaya yönelik üretim sistemlerinin bundaki payı büyük. Teknolojik gelişmenin yol açtığı verimlilik ve gelir artışları işverenlerin hanesine yazılırken, çalışanların toplam gelir içindeki payı sürekli azalıyor. 2008 resesyonuyla birlikte artan işsizlik, zaten kötü durumda olan çalışanların işverenler karşısındaki pazarlık gücünü iyice zayıflattı. Resesyon birçok ülkede sona ermekle birlikte devam eden yüksek işsizlik ve gerileyen reel ücretlere bağlı olarak bozulan gelir dağılımı, küresel kapitalizmin çok kırılgan bir yapıda olduğunu gösteriyor. Bunun sorumlusu, kâr artışına odaklı; yatırımcıların çıkarı dışında çalışanların ve toplumun çıkarlarına ilgisiz kalan neoliberal modeli sürdürmekte ısrar eden yönetimlerden başkası değil. Küreselleşme yüksek getiri peşinde koşan finansal sermayenin önündeki engelleri kaldırırken, çalışanları da adeta köleleştiriyor; üretimi, ücretlerin daha düşük olduğu ülkelere kaydırılacağı tehdidiyle baskı altında tutan şirketlere karşı işçiler çaresiz. Kaynakları sınırlı, borçları yüksek devletlerin ise sistemi tek başlarına ayakta tutmaya gücü yok. Yaşanan olumsuzluklar, Marx’ın kapitalist ekonomik gelişme modelinin sınıflar arasındaki çatışmayı daha da arttıracağı tezini doğruluyor.
***
20. yüzyılda ekonomik büyümenin motoru olan Amerika ve Avrupa’nın performanslarında önemli düşüşler görülürken, Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya ekonomileri yavaşlıyor. Çalışanların artık sömürülecek tarafları da kalmadı. Yapısal reformlar adı altında çalışanların şirketler karşısındaki gücünü iyice kırmayı amaçlayan düzenlemelerin sorunlara çözüm bulması olanaksız. Sendikaların zayıflaması gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde milli gelir içinde ücretlerin payını azaltıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2014-2015 yıllarına ilişkin Küresel Ücret Raporu’nda, 1999-2013 döneminde gelişmiş ülkelerde işgücü verimlilik artışının ücret artışlarının önüne geçtiği, milli gelir içinde işgücünün payının Almanya, Japonya ve ABD’de gerilediği görüşüne yer veriliyor. Rapora göre, gelişmekte olan ülkeler arasında çalışanların milli gelir içindeki payı Rusya Federasyonu’nda artarken, Çin, Meksika ve Türkiye’de gerilemiş. Son yıllarda artan terör olaylarında artan işsizlik ve fakirliğin kitlelerde yarattığı umutsuzluğun da payı vardır. Geniş kitlelerin çıkarlarını hiçe sayan, gözünü kar hırsı bürümüş neoliberal model sadece ezilen halklar tarafından değil, sorumluluk sahibi işverenler tarafından da sorgulanıyor. Ali Koç’un uyarıları umarız, diğerlerine de örnek olur. Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarı çalışanların haklarının gözetildiği bir yönetim anlayışının benimsenmesine bağlı.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016