‘Kemerburgaz Üniversitesi’nin özü bilgiyi paylaşmaktır...’

Emre ALKİN
Emre ALKİN PAYLAŞMASAK OLMAZDI emre.alkin@dunya.com

Bu haftaki konuğumuz İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Altınbaş. Dünya çapında bir iş büyüklüğü yaratmasına rağmen mütevazı duruşunu bozmayan Altınbaş Holding’in de Onursal Başkanı olan Ali Bey ile eğitim üzerine oldukça ilgi çekici bir sohbet yaptık. Öğretmenlikten üniversite kurmaya giden yolu sizler için anlattı. Paylaşmasak olmazdı. 

ali-altinbas.jpg

►En çok merak ettiğimi sorarak başlayayım: Holding patronluğundan üniversite kurmaya sizi iten sebep neydi?

Her şeyden önce DÜNYA gazetesi olarak bize vakit ve yer ayırdığınız için teşekkür ederim. ‘Paylaşmasak Olmazdı’ diye koymuşsunuz bu köşenin ismini. Doğru da yapmışsınız. Bizim de amacımız aslında bilgiyi paylaşmak. Refah düzeyinin artması ve eşit şekilde dağılması için ilk önce bilgiyi paylaşmayı öğrenmemiz gerekiyor. Ailemizden de bize yansıyan bir düşüncedir bu. Hatta 1970’lerde 1 yıl en ücra yerlerde öğretmenlik yaptım bu düşünceyle. Şu an yaşanan savaşın en yakınındaki köylerden birinde yaptım öğretmenliği. İnsanın ilk önce kendisine, sonra ailesine, sonra yakın çevresine, elbette ülkesine ve nihayetinde tüm insanlığa faydası olması lazım. İnsanın ışık saçması suya atılan taş gibi dalga dalga büyüyen bir etkidir. Üniversiteyi de bu amaçla kurduk. 

►Babanızın adını taşıyan Mehmet Altınbaş Vakfı sanıyorum bu çabanın ilk adımı oldu...

Babamız zamanında eğitim konusunda içinde ukde kalmış bir insandı. Okumayı yazmayı askerde öğrenmiş. Buna bize sık sık anlatırdı. Eğitim ve yardım yapma konusuna ciddiyetle yaklaşırdı. Bir gün eğitim için kalıcı bir şey yaparsak, Kemerburgaz Üniversitesi gibi bir yatırım yapmamız konusunda önerilerde bulunurdu. Zamanı geldiğinde sadece benim değil tüm kardeşlerimin oy birliğiyle kabul ettiği bir hamle oldu üniversite. Sosyal sorumluluk çerçevesinde yapacağımız en doğru davranışın bu olduğuna karar verdik. İlk önce vakfı kurduk, sonra da üniversiteyi kurduk. Bugün deneyimli akademisyenlerin bilgilerini gençlerimize aktaracak bir mecra yarattık diyebilirim. Bu hem mutluluk hem de keyif veriyor. 

‘BABAMIZ ÖZGÜRLÜĞE İNANAN BİR İNSANDI…’ 

Buradaki konukların önemli bir kısmı seçtiği yol konusunda babalarından muhalefet görmüş. Sizin öğretmen olmanıza babanız itiraz etmedi mi? “Ticaret varken nereden çıktı bu ?” gibi mesela… O dönem eğitimde bir boşluk oluşmuştu. Bu sebeple babam eğitimci olarak görev yapmama sesini çıkarmadı. Kısa sureli oldu zaten. Hoşgörüyle karşıladığı gibi önemli bir deneyim olarak da gördü bu çabamı. Babamız dogmatik veya “bu budur” tarzında hayata yaklaşan bir insan değildi. Özgürlükçü ve değişime ayak uyduran bir insandı. Bizi cesaretlendirirdi açıkçası. 

►Altınbaş Holding’in başında mı olmak daha keyifli yoksa Kemerburgaz Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı olmak mı? 

Altunbaş Holding ve iştirakleri olan şirketleri büyütürken şanslı bir dönem yaşadığımı düşünüyorum. O zamanlar Türkiye’nin her konuya ihtiyacı ve talebi vardı. Yaptığınız işin müşterisi hazırdı. Çok marifetli olmaya gerek yoktu. Biz o keyfi çok yaşadık. Arz talepten daha fazla saygı görüyordu. Üreten kraldı o zamanlar. Şimdi ise rekabet şartları talep edeni kral haline getirdi. Bugün maharetli olmak gerekiyor. Bu bana daha fazla keyif veriyor açıkçası. Aslında, geçmişte de bugün de yaptığım işten hep keyif aldım. Kardeşlerimle beraber çalışıyorum. Ben 23 yaşından beri şirketleri yönetiyorum. Son dönemde onursal başkan oldum. Yaşım genç daha bu unvan için ama kardeşlerimin de holding ve şirketlerde görev almasının önünü açtım böylece. Bu benim eğitime vakit ayırmam için de faydalı oldu. Böylelikle topluma daha faydalı olduğumu düşünüyorum. Özetle, ticarette veya eğitim olsun, hiç fark etmez, her iki tarafta da büyük keyif alıyorum. 

‘AKLINI SAF DIŞI BIRAKMADAN DÜŞÜNEN, EĞİTİMLİ İNSANDIR…’ 

►Kemerburgaz Üniversitesi’nin farkı nedir diğer üniversitelerden? 

Biz burada önemli bir adım attık. Her şeyden önce Kemerburgaz yeni, genç bir üniversite. Kadrosu çağdaş düşünen, zamanı algılayan, dinamik, mesleğini seven insanlardan oluşuyor. Eğitime ve öğrencilere kendini adayan bir ekip oluşturduk. Sürekli kendini güncelleyen bir eğitim anlayışına sahibiz. Bu anlayışın merkezinde “bilim” var. Bu nedenle “bilim farkıyla önde” bizim sloganımız oldu. Biz “kapımız herkese açık” demek için reklam yapmaya ihtiyaç duymuyoruz. Bizim iddiamız bilim öğretmek ve bilimi paylaşmak. Farkımız da iddiamızda yatıyor. Belki de en önemli farkımız bilime ve bilgiye ulaşma konusunda yol göstermek, öğrencileri bağımsız şekilde düşünmeye teşvik etmek. Eğitim sadece diploma değil bizim için. Aklını saf dışı ederek karar veren bir insanın diploma alması bir şey ifade etmiyor. Kemerburgaz Üniversitesi Diploması alan bir evladımız duygularından önce aklıyla hareket edebiliyorsa, hatta her ikisini de uygun bir karışımla değer yaratmak için kullanabiliyorsa gerçekten ‘eğitilmiştir’. 

►İlk mezunlarınızı verdiniz geçenlerde. O gün neler düşündünüz?

Yıllarca yapmak istediğimiz bir görevi gerçekleştirmek için uzun süre çalıştıktan ilk meyvelerini veriyor ya, tarif edilemez bir duygu. Allah herkese böyle güzellikler versin. 

►Ailenizden “Ben ticaret erbabı değil de akademisyen olmak istiyorum” diyenler çıkacaktır mutlaka. Nasıl yaklaşırsınız bu duruma? 

Eskiden ne olurdu diye fikir yürütmem zor. Ancak bugün çocuklarımız, benim kızım da dahil öğretim üyeliği yapıyor. Maddi olarak elde edilmiş bir değerin çok üzerinde bir değer bilgiyi paylaşmak ve öğretmek. Bu ailenin yapısı babamdan geliyor ama 21 yaşında şirketleri devraldığımda kardeşlerimin yaşı küçük olmasına rağmen eşit şekilde paylaştım. Paylaşmak ailemizin temel felsefesidir. Üniversite de paylaşmacı bir faaliyetidir. Ancak bu şekilde büyüyüp çoğalabiliriz. Altınbaş Holding de bu büyüklüğe paylaşarak ulaşmıştır. Kemerburgaz Üniversitesi de böyle büyüyecektir. 

►Son olarak DÜNYA gazetesi okuyucuları için ne söylemek istersiniz? 

Hem öğrencilerimiz hem de velilerimiz ailemizin bir parçası. Bu sebeple kendi çocuklarımıza gösterdiğimiz ilginin aynısını öğrencilerimize de gösteriyoruz. Çocuklarımızın eğitimi büyük meşakkat isteyen bir iş. Bunun farkındayız, öğrenci yurdumuzdan sınıfl ara, iktisattan tıbba, akademisyenlerimizden idari personelimize ve verdiğimiz burslara kadar her şeyi bu zorluğun bilincinde olarak planladık. Önümüzdeki yıllarda bu çabamızın verdiği sonuçları da görmekten büyük keyif duyacağımı şimdiden görüyorum. Tercih dönemindeki veliler ve öğrencilere başarılar diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar