Kiralık-satılık işyeri sayısındaki artış, rakamlara böyle yansıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ankara’da yaşayanlar iyi bilir. Bir dönemin modern anlamda gözde alış veriş merkezi Kuğulu Park karşısındaki Karum İş Merkezi’ydi. Sonra yavaş yavaş AVM’ler boy göstermeye başladı. Kısa zamanda dört bir yanı sardı AVM’ler. Şehrin göbeğinde kalan Karum gibi merkezler önemini yitirdi, buralardaki dükkanlar, mağazalar yavaş yavaş boşaldı; camlara kiralık-satılık ilanları asılmaya başladı.

Geçen hafta Eskişehir yolunu dolduran AVM’lerden birinde dolaşırken, buraların kaderinin de yakında Karum’a benzeyeceği hissine kapıldım. Kimi mağaza “Tadilat dolayısıyla kapalıyız” diyordu, kimi “İş değişikliği” gerekçesiyle indirime gidiyordu. Ve daha dikkat çekeni, kiralık-satılık ilanlarının birkaç ay önceye göre çok fazla artmış olmasıydı. Özellikle kış aylarında hafta sonları buralarda müthiş artan kalabalık da yapacak pek bir şeyi olmayan, gidecek bir yer bulamayan insanların oluşturduğu kuru kalabalıktan ibaretti. Bu kalabalık, alışveriş yapmaktan çok, vitrinlere bakmayı tercih ediyordu ya da etmek zorunda kalıyordu.

Hem zaten aylardır, hatta yıllardır işlerin iyi gitmediği, piyasada para olmadığı söylenmiyor muydu. Bu görüş, boş mağazalarla, kiralık-satılık ilanlarıyla doğrulanıyordu. Ama, en somut doğrulama, verilerle elde edilecek olandı kuşkusuz. 

Tüketim, üç yıl önceki düzeyde

Merkez Bankası danışmanlarından Ercan Türkan, ette (ercan türkan tüketim endeksi) adını verdiği bir endeksle her ay için tüketimin nasıl seyrettiğini ölçüyor. Ercan Türkan’ın veri kaynağı kredi kartıyla yapılan harcamalar. Türkan ayrıca taşıt satışlarını içeren bir endeks daha oluşturuyor. 
ette 2011 yılının mart ayında 104.48 düzeyinde oluşmuş. Endeks, 2012’nin martında 108.53, 2013’ün martında 110.55 olmuş, bu yıl ise 105.59’da kalmış. 

Taşıt dahil ette’de de durum farklı değil. 2011 martında 105.16 olan endeks, 2012’in martında 107.40’a, 2013’ün martında 109.94’e çıkmış, bu yıl ise 103.52’ye gerilemiş. 

Yani tüketimde, üç yılda bir arpa boyu yol gidememişiz. Ama sorun keşke, üç yıl öncesine göre yerimizde saymakla sınırlı olsa…

Eğilim, aşağı yönlü

Ercan Türkan’ın hazırladığı ette ve taşıt dahil ette’nin çeyreklere göre nominal ve reel değişimine baktığımızda çok çarpıcı biçimde bir tüketim yavaşlaması görüyoruz. ette, nominal olarak 2012’nin ilk çeyreğinde 2011’e göre yüzde 15.1 artmıştı. Geçen yılın ilk çeyreğindeki artış oranı yüzde 11.4’e geriledi, bu yılki oran ise yüzde 5.8’e düştü. Yani iki yıl içinde yüzde 15.1’den, yüzde 5.8’e inildi.
Taşıt dahil ette’de de benzer bir eğilim var. İlk çeyrekte bir önceki yıla göre 2012’de yüzde 14.5 olan nominal tüketim artış hızı, geçen yıl yüzde 11.8’e geriledi, bu yıl yüzde 5.2’de kaldı. 

Reel değişimler ise bu yıl ilk çeyrekte negatife dönmüş durumda. ette, ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 2.2, taşıt dahil ette ise yüzde 2.8 geriledi.

Tüketimi artıracak etken yok gibi

Tüketim artışı nominal olarak hız kaybediyor, reel olarak ise azalıyor. Bu eğilimin bir dizi nedeni var kuşkusuz.

Gelir düşer ya da çok az artar, tüketim azalır. Geleceğe dönük ekonomik kaygılar, özellikle de iş kaygıları artar, tüketim azalır. Fiyatların çok artmasına yol açan ya da açacak döviz kuru yükselmesi gibi etkenler vardır, tüketim azalır. 

Bir de tüketimi frenlemeye dönük önlemler var. Kredi kartı limitinin gelire endekslenmesi, yine kredi kartlarında taksit sayısına sınırlama getirilmesi gibi. Bu önlemler de kuşkusuz tüketimi frenleyen etki doğurdu. Aslında, kredi kartlarıyla ilgili önlemlerin amacı da böyle bir etki elde etmekti zaten. Dolayısıyla, bu anlamda herhangi bir sürpriz yok; arzulanan amaca ulaşılmış oldu.
Ama bir yandan da “Acaba vur deyince öldürdük mü” diye düşünülmüyor da değil. Bu kaygı, yavaş yavaş dile getirilmeye, tartışılmaya başlandı bile.

Ekonomide bazı yansımaları hemen görebiliyoruz, ama bunların rakamlara dönüşmesi zaman alabiliyor. Dolayısıyla, bu durgunluğun bir süre sonra özellikle büyüme ve işsizlik konusunda çok olumsuz oranlar ortaya çıkarmasına şaşmamak gerekecek.

Ama, bakarsınız dış kredilere Hazine garantisi getirmek gibi bazı büyükleri kapsayacak şekilde başlatılan destek operasyonları, seçimlerle ilgili kaygılar belirirse kapsamı genişletilerek sürdürülür; kim bilir! 

capture-20140422-234244.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar