Kokmaz- bulaşmaz yöneticiler

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Tavşan pisliği gibi

Bir firmanın orta seviye yöneticilerine  bir eğitim veriyordum. Edindiğim izlenime göre genel müdür yardımcılarından birisi bayağı sorunlu idi. Kendisine bağlı çalışanlarına kötü davranıyordu. “Bu konuyu neden önce insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısı ile konuşmuyorsunuz? Onun görevlerinden birisi de çalışanların hakkını korumaktır. Bu gibi durumlarda devreye girmektir.” dedim. Güldüler ve şöyle konuştular “Hocam, bizim insan kaynağı yöneticimiz ne kokar ne bulaşır; tavşan pisliği gibidir” dediler.

Bu türün özellikleri

Yukardaki olayda bir örneği görülen “kokmaz-bulaşmaz yöneticiler”e her kademede ve her yerde rastlamak mümkündür. Peki, nedir bu “kokmaz-bulaşmaz” yöneticilerin özellikleri?
• Bu tür yöneticiler, korkaktır.  Bu nedenle herhangi bir risk almazlar; her oyunu emin oynamak isterler.
• Bu tür yöneticiler, taraf olduklarını gösterecek fikir beyan etmezler. Beyan ettikleri fikirler, herkesin kabul edeceği cinsten, “laf olsun, torba dolsun” ifadelerdir.
• Bu tür yöneticiler, kişilikli bir fikir beyan etse bile, iş eyleme geldiğinde söylediklerinin tersini yapabilirler. 
• Bu tür yöneticiler, haksızlıklar, yanlışlıklar karşısında susarlar, sessiz kalırlar. Bu sessizliğe, Aydın Boysan’ın deyimiyle, “kirli sessizlik” denir.
• Bu tür yöneticiler, koltuklarının onlara sunduğu tüm olanakları rahatlıkla kullanırlar. Ancak o koltukta oturmanın gerektirdiği adımları atmak, sorumluluk almak gerektiğinde topu taca atarak oyundan kaçarlar.
• Bu tür yöneticilerin omurgaları yoktur. Ezilirler, büzülürler, her şekle girerler; sadece dik duramazlar.
• Bu tür yöneticiler, polyester hazır elbise gibidirler. Uzaktan doğal gibi görünürler; ama yakın temasınız olduğunda yapaylıkları gün ışığına çıkar.
• Bu tür yöneticiler, adeta yapaylık abidesi gibidirler. Etrafa gülücükler dağıtırlar; ancak gülüşleri bile plastiktir. Yüz kaslarına hükmeden yürekleri değildir, görüntüye odaklanmış, otomatik zihin algoritmalarıdır.
• Bu tür yöneticiler, içten pazarlıklıdırlar, sinsidirler. Her olayda kendi çıkarlarını düşünürler, ikbal hesabı yaparlar. Kendi çıkarlarına dokunacak herhangi bir durumda kış uykusuna yatmış bir canlı kadar sessiz ve hareketsiz kalırlar.
• Bu tür yöneticiler, herkese boncuk dağıtırlar, herkese şirin görünmeye çalışırlar. Bu şirinliklerinin şirin olmadığının farkında değildirler.
• Bu tür yöneticiler, yönetilen yöneticilerdir. Bunların ipleri, o kişileri o koltukta tutanların elindedir.
• Bu tür yöneticilere güvenilmez. Bazen insanlar yanılıp bu tür yöneticilerden medet umabilirler. Medet umanlar, her seferinde hüsrana uğrarlar; güvenilmezlikte güvenilir kişilerdir.

Sonuç 

Organizasyonlar, güvene dayanır. Güven, organizasyonları ayakta tutan güçlü bir tutkaldır. Çalışanlar, yöneticilerine güvenmelidir. Koltuğun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeyen, getiremeyen yöneticilere kimse güvenmez. Bu da organizasyonların yapısını bozar. 

Kokmaz-bulaşmaz yöneticiler, kurum için zararlı yöneticilerdir. Başta, başında bulundukları birimlere zarar verirler. Ve oturdukları koltuk ne kadar yüksekse, verdikleri zarar da o denli büyük olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019