Ağacın katma değeri nedir?

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Birinci veri: New York şehrindeki 5 bölgede 684 bin 343 ağaç var. Bu rakam, masa başında kafadan atarak değil, ağaçları tek tek sayarak, ölçerek, bilgisini bir yere yazarak (Büyük Veri oluşturarak) bulundu.

İkinci veri: New York şehrindeki ağaçların, şehre “ekonomik yararı” ölçüldü: 111 milyon doları aşıyor. Bu rakama temiz havaya yaptıkları katkı, gürültüyü azaltmaya katkı, şehirde “doğal yaşamın” sürmesine katkı gibi kalemler var. (Municipal Forest Resource Analysis. http://www. milliontreesnyc.org) Kısacık ve gündelik sözcüklerle özetlediğim “ağaçların yararı” satırında gerçek ekonomik değerler gizli. Örneğin, New York’ta en çok rastlanan çınar ağaçları, şehrin yıllık enerji tasarrufunun dörtte birini sağlıyor. Çınardan sonra, tasarrufta ikinci sırada akçaağaç var. Ve uzun bir listenin sonunda sadece enerjide sağlanan tasarrufa ağaçların katkısı 85.2 milyon dolar. Tasarruf edilen enerji miktarı 675 milyon kilovat/saat.

Karbondioksit azaltmada ağaçların rolüne “para” olarak bakalım: Yılda 627 bin 472 ton CO2 azalttıkları saptanmış. Bunun yarattığı ekonomik değer 4.1 milyon dolar. Diğer zararlı gazlar azot dioksit, partikül maddeler, ozon, kükürt dioksiti 644 ton azaltarak ağaçların sağladığı tasarruf 6.7 milyon dolar. Bütün bunların dışında sağladıkları katma değerin yıllık toplamı 111.2 milyon dolar ediyor. Böyle hesaplara biz “buralarda” alışkın değiliz. Ama ne de demişler? Ölçmezsen bilemezsin. Bilemezsen yönetemezsin. Tabii, ölçme derken “bilimsel, gerçek, doğru, hatasız, kamu yararına” istatistik kastediliyor. Veri temelli ekonomi diye buna deniliyor. Dünyanın önde gelen, sözde değil özde “gerçekten” akıllı şehirlerinden New York’taki bu uygulama için: https://tree-map.nycgovparks. org/

New York’u oluşturan 5 bölgeden biri olduğu halde “New York” olarak tanınan Manhattan’ın 315 hektarlık yeşil bir dikdörtgeni, Central Park’ı var. Bu park, gündelik hayatın yaşandığı, “manikürsüz ve makyajsız” doğallığıyla önümüzdeki yıl 160 yaşında olacak. 1851’de şehrin bu kesimi henüz “dutluk!” olduğu dönemde planlandı. 1857 – 1873 arasında park adım adım yapıldı. 1871’de 10 milyon kişi parkı ziyaret etmişti.

Manhattan’da ayrıca çok daha ufak mahalle parkları var. En dikkat çekeni: Şehrin “turistik olmayan” Batı Bölgesi’nde metruk bir demiryolu viyadüğü yenilikçi bir tasarımla 2006’dan itibaren 3 km bir yürüyüş parkına çevrildi. Yüksek Yol (High- Line) projesi 172 milyon dolara çıktı. Bunun 120 milyon dolarlık işini Türk şirketi Kiska tamamladı. Park, Paris’te 5 km’lik metruk viyadükten yaratılan yürüyüş parkının (Promenade plantée) New Yorkçası oldu. Paris’te boş duran 32 km bir tren hattı daha var (Petite Ceinture).Ama, New York’un “yeşil ihtiyacını” karşılamak için tasarlanan en yeni park, şimdilik dünyada tek: 70 yıldır kullanılmayan, yeraltındaki bir tramvay deposu gün ışığı alan bir parka dönüştürülecek. Yerin hemen altında 8 bin metre karelik bu alanı parka çevirmek için şehir yönetiminden izin çıktı. Aşağı Yol (LowLine) projesi, şehrin “en yeşilliksiz” bölgesinde, binaların arasında yerin altında bir yeşil saha olacak. 2021’de halka açılacak.

Gün ışığını yer altına indirmek, işin en yenilikçi noktası: Parkın, yeryüzüne isabet eden kısmında (üstteki caddede), GPS ayarlı güneş panelli sokak lambaları dikilecek. Bunlar, güneşi gün boyu GPS’le izleyecek. Toplanacak güneş ışığının ultraviyole ve diğer zararlı kısımları filtre edilip atılacak. Işık aşağıya, fiber optik kablolardan oluşan bir demetle iletilecek. Bir de, “güneş aynası” kullanılacak: Aydınlık, aşağıya aynalarla yansıtılacak. Böylece, bitkiler ve ağaçlar fotosentez yapabilecek. Süs olmayacaklar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019