AKPM'nin Türkiye'yi yeniden denetime alması hiç iyi olmadı, hiç!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) genel kurulunda "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" konulu bir oturum sonunda gerçekleştirilen oylama, tahmin ettiğimiz, ama doğaldır ki hiç de istemediğimiz gibi sonuçlandı. AKPM, Türkiye'nin 2004 yılında çıkarıldığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısını onayladı. Karar, 45 ret ve 12 çekimser oya karşılık 113 kabul oyuyla alındı.

Türkiye böylece, denetim sürecinden çıkarılıp yeniden denetime alınan ilk ülke oldu. Ve bu durum çok kötü oldu...

Hemen ilk tepkiler dile getirildi; AB'nin yanlı yaklaştığı söylendi, daha da söylenecek. Böyle tepkiler ortaya konulması da normal. Ama sonuç önemli...

Ne AKPM'nin kararı değişecek, ne de bu karardan dolayı Türkiye'ye bakış...

Son birkaç haftadır yaşamakta olduğumuz bahar havası muhtemeldir ki yerini gergin günlere bırakacak yine. Piyasalardaki iyimser rüzgarların sona ermesi sürpriz olmayacak.

***

Artık ne kadarı 16 Nisan referandumunun geride kalmasına ve sandıktan evet çıkmasına bağlıdır bilinmez; son dönemde piyasalarda belirgin bir iyimserlik hakimdi.

Biraz zorlama bir yorum olsa da, Fransa'daki cumhurbaşkanı seçimlerine bağlanan Borsa'daki rekor artış ve dövizdeki düşüş, neredeyse herkesin yüzünü güldüren gelişmeler olmuştu.

"İşte Borsa'ya para geliyor, yabancılar alım yapıyor, hani Türkiye yatırım yapılmaz ülke durumundaydı" diye karşı atağa geçenler...
"Daha durun, bu ne ki, asıl yatırımlar bundan sonra başlayacak" diyenler...

Yabancı yatırımcı Borsa'ya geliyorsa kar edeceğini düşündüğü için gelir ve bunda şaşılacak ve abartılacak bir yön yok. Yabancının hisse senedine yatırım yapması da o ülkeye çok ama çok güvendiğinin bir göstergesi değildir. Başkaları gibi biz de hep yazdık, hep vurguladık; aslolan doğrudan yatırımdır, doğrudan yatırımda aslolan da sıfırdan yatırımdır, diye... Elinizi vicdanınıza koyun, Borsa'ya gelen yabancı bir fon, A şirketinin ya da B şirketinin hisse senedini almışsa, bu durum döviz girişi yönüyle katkı sağlamaktan başka Türkiye'ye nasıl bir yarar sağlamış olabilir ki... Yabancılar akın akın gelir, bu durum Türk şirketlerini halka açılmaya yönlendirir, böylece sermaye piyasası gelişir... Bu biraz Nasrettin Hoca'nın çalı hikayesine benziyor değil mi...

***

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin bu denetim kararı siyasi olarak tanımlansa ve ekonomiyle ilgili herhangi bir kapsam söz konusu değilmiş gibi görülse bile sanıyor muyuz ki ekonomimizi etkilemeyecek!

Varsayalım ekonomi konusunda hiçbir tereddüt yok Türkiye'ye karşı. Öyle olduğunu düşünelim. Ama bugüne kadar ekonomide olan biteni çok büyük ölçüde siyasi ilişkilerin belirlediğini dikkate alırsak bu bile tek başına yeterli bir bağ zaten.

Bir de şunu düşünmekte yarar var. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirmesi, not indirmemekle birlikte görünümle oynaması bile yabancı yatırımcının Türkiye'ye bakışını değiştirebiliyor. Bir derecelendirme kuruluşunun aldığı karardan böylesine etkilenen yabancı yatırımcılar, bu kez aleyhimize olan kararı alan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi olduğuna göre, herhalde bu durumdan çok daha fazla etkilenecek ve Türkiye'den uzak durmak isteyeceklerdir.

***

Avrupa'nın insan hakları destekleme kuruluşu Avrupa Konseyi'nin yürütme kolu olan AKPM'de 47 ülkeden 324 temsilci bulunduğunu hatırlatalım. AKPM'nin kuruluş amacı, "insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü desteklemek" olarak tanımlanıyor.

Bu üç temel amaçtan hukukun üstünlüğü, kapsamına her konunun girdiği bir alan. Dolayısıyla ekonomi de bunun içinde.

Hukuk kurallarının ekonomide iyi işlemediği, iyi işliyor olsa bile bir gün işlemeyebileceği kaygısının yaşandığı bir ülke... Farkında değil miyiz, Türkiye bu kategoride görülmeye başlanıyor artık.

Böyle bir ülkeye, hele hele kalıcı yatırım yapmak için yabancıları çekebilmenin giderek zorlaştığı çok açık.

AKPM'nin bu kararı sonrasında tek teselli şu olsa gerek. AKPM'den bir anlamda beklenen yönde bir karar çıktı, dolayısıyla bir sürpriz söz konusu değil. Ne aslında biz şaşırdık bu karara, ne yabancı yatırımcı. Belki bu sayede kararın etkisi hafif olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar